Ana Sayfa Dosya Adolf Hitler’in Sanat Koleksiyonu (Naziler ve Sanat VIII)

Adolf Hitler’in Sanat Koleksiyonu (Naziler ve Sanat VIII)

Adolf Hitler’in Sanat Koleksiyonu (Naziler ve Sanat VIII)

III.Reich’da üst düzey siyasetçilerin önemli kısmı bir sanat koleksiyonu oluşturmaya çalışmış, bu doğrultuda gerek kamu kaynakları gerek sahip oldukları statünün getirdiği gücü kullanmışlardır. Statülerinin gücü oranında III.Reich rejimi altında gerçekleştirilen sistematik sanat hırsızlığından pay alan siyasetçiler kısa sürede sanat tarihinin en görkemli sanat koleksiyonlarını oluşturmuşlardır.

Koleksiyonların büyüklüğü III.Reich’daki hiyerarşik düzenle orantılıydı. En büyük koleksiyona Adolf Hitler sahipken Reichsmarschall Göring ikinci, Josef Goebbels ise üçüncü büyük koleksiyonu kendilerine oluşturmuşlardı. Joachim von Ribbentrop, Heinrich Himmler, Baldur von Schirach, Hans Frank, Robert Ley gibi siyasi kişiler de daha ufak çaplı sanat koleksiyonlarının sahipleriydi. Siyasi kişilerin koleksiyonculuk merakı sanat tutkusundan çok toplumdaki saygınlıklarını arttırmak ve hayatı boyunca sanata yakın olmuş Adolf Hitler’in gözüne girmek kaygısından kaynaklanmaktaydı.

Adolf Hitler’in resim sanatındaki kişisel tercihi 19. yüzyıl Avusturya-Bavyera tür resmiydi. Carl Spitzweg ve Eduard Grützner’in eserleri Hitler’in ilk satın aldığı tablolardır. Savaş sonrasında Amerikan Ordusu’nun anıtların, sanat eserlerinin ve arşivlerin durumunu araştırmak için oluşturduğu komisyon olan MFA’nin (Monuments, Fine Arts, and Archives, U.S. Army) raporuna göre Mayıs 1945 tarihinde Hitler’in koleksiyonunda 5350’si eski ustalara ait olmak üzere 6755 tabloya rastlanmıştı. Bugünkü araştırmalar ise koleksiyondaki resimlerin sayısının 4800 ile 5000 arasında değiştiğini göstermektedir.

Adolf Hitler’in koleksiyonun üç farklı kaynağı bulunmaktaydı: Sanat tacirleri aracılığıyla para karşılığı satın alınan eserler, ülke içindeki Yahudilerin koleksiyonlarından ve işgal edilen ülke koleksiyonlarından el konularak elde edilen eserler ve Hitler’e hediye edilen eserler. 1920’li yılların sonunda sanat eseri satın almaya başlayan Hitler’in ilk mali kaynağı Kavgam’ın satışlarından elde ettiği gelirdi. Nazi Partisi’ne yapılan bağışlardan da pay alan Hitler, 1933 yılında iktidara gelince kamu kaynaklarından mümkün olduğunca fazla faydalanmaya başladı. 1937 yılında devlet içinde Kültür Fonu’nu oluşturdu. Kültür Fonu, posta İdaresi’nin çıkarttığı özel pulların satışından elde edilen gelire dayanmaktaydı. Kurulduğu tarihten III.Reich’ın çöküşüne kadar bu fonun senede ortalama 6,5 milyon Reichsmark geliri olmuştur. Adolf Hitler koleksiyonunun kendisine ait olmadığını, devlet için eser satın aldığını belirterek kamu kaynaklarından faydalanmasını meşru bir zemine oturtmak istemiştir.

Adolf Hitler koleksiyonculuk hayatı boyunca kırk sekiz sanat taciri ile çalışmıştır. İlk yıllarda fotoğrafçı Heinrich Hoffmann’ın danışmanlığından faydalanan Hitler, yıllar geçtikçe beraber çalıştığı tacirlerin sayısını arttırmıştır. III.Reich’daki sanat piyasasının merkezi konumunda olan Münih’te Maria Alma Dietrich, Berlin’de Karl Haberstock gibi isimler aracılığıyla eser satın alan Hitler yurtdışında da eser satın almak için bağlantılar kurmuştur. Sanat tacirleri aracılığıyla daha çok eski ustaların ve 19. yüzyıl Avusturya-Bavyera ressamlarının eserlerini satın alan Hitler aynı zamanda Nazi sanatı koleksiyoncusudur. Her sene Büyük Alman Sanat Sergisi’ni ziyaret ederek ortalama 200-300 eser satın alan Hitler sadece 1938 yılında söz konusu sergide yarım milyon Reichsmark tutarında alım yapmıştır. Dönem Almanyası’nda kişi başına ortalama gelirin 150 Reichsmark olduğu göz önünde tutulursa Hitler’in sanat harcamalarının boyutu daha iyi anlaşılabilir. III.Reich’ın hüküm sürdüğü 1933-1945 yılları arasında Hitler’in yaklaşık 164 milyon Reichsmark tutarında bir sanat eseri harcaması yaptığı tespit edilmiştir. Kendisinin koleksiyonculuk faaliyetleri tek başına tüm ülkedeki sanat piyasasını etkilemiştir. Carl Spitzweg, Franz von Defregger, Janos Thorma gibi sanatçılara olan merakı nedeniyle bu isimlerin eserlerinin fiyatlarının III.Reich’da olağanüstü arttığı gözlemlenmiştir.

Almanya ve Avusturya’daki Yahudilerin koleksiyonlarına el konularak ve Alfred Rosenberg’in kurduğu Rosenberg Birimi’nin faaliyetleri aracılığıyla Adolf Hitler’in koleksiyonuna bedelsiz olarak çok sayıda eser kazandırılmıştır. Örneğin yalnızca Viyana Yahudilerinden el konularak alınan eser sayısı 324’tür.

Adolf Hitler’in koleksiyonunun diğer bir kaynağı da kendisine verilen hediyelerdir. Nazi ileri gelenlerinin özel günlerde birbirlerine hediye vermek gibi bir alışkanlığı bulunmaktadır. Özellikle Göring ve Goebbels Hitler’e çok sayıda sanat eseri hediye etmişlerdir. Göring’in hediyeleri arasında, bir Franz von Lenbach portresi, iki Giovanni Paolo Pannini tablosu, Rembrandt’ın ‘Democritus ve Heraclitus’ isimli tablosu, Albrecht Dürer’in yirmi sekiz adet çizimi bulunmaktadır.

Hitler’e verilecek hediyelerin seçiminde son derece titiz davranılmaktaydı. Örneğin Ribbentrop, 1944 yılında Hitler’e doğumgününde vereceği hediyenin seçimi için Paris’te bir birim kurmuştur. Söz konusu birim Hitler’e verilecek hediye olarak Büyük Friedrich’in bir büstünü seçmiştir. Yabancı devlet başkanları da Hitler’e birçok hediye vermiştir. Örneğin Çekoslovakya devlet başkanı Emil Hacha, 1939 yılında ellinci yıl doğumgünü hediyesi olarak Hitler’e Spitzweg’in ‘Gümrük Bekçisi’ isimli tablosunu hediye etmiştir. Hitler’in Spitzweg tutkusu ve babasının gümrük memuru olması hediye seçiminde ne kadar dikkatli davranıldığının göstergesidir. Almanya ve İtalya 1936 yılında dostluk anlaşması imzaladıktan sonra Hitler ile Mussolini arasında yoğun bir hediye alışverişi gerçekleşmeye başlamıştır. Adolf Hitler 1938 yılında gerçekleştirdiği Roma ziyaretinde Mussolini’den bir Giovanni Pannini tablosunu, İtalyan Faşist Partisi’nden bir Etrüsk vazosunu hediye olarak almıştır. II.Dünya Savaşı ile birlikte hediyelerin değeri yükselmeye başlar. 1940 yılında Mussolini tarafından Hitler’e Hans Makart’ın Floransa’da Veba isimli triptiki hediye edilir. İspanya diktatörü Francisco Franko’nun da 1939 yılında Hitler’e İspanyol ressam Zuloaga’nın üç tane tablosunu hediye ettiği bilinmektedir.

Adolf Hitler, 20 Haziran 1939 tarihinde Dresden Resim Galerisi yöneticisi Hans Posse’yi makamına çağırarak, memleketi Linz’de, tarih öncesi dönemlerden o güne kadar üretilmiş en iyi sanat eserlerinin toplanacağı bir müze kurmak istediğini belirtmiş, müze yöneticisini bu projenin başına getirmiştir. Hitler’in söz konusu müze için eskizler çizdiği bilinmektedir. 26 Haziran 1939’da tüm kamu kurumlarına Adolf Hitler imzalı, Posse’ye her türlü yardımın sağlanmasına yönelik bir emir gider. Projenin adı Özel Linz Görevi (Sonderauftrag Linz) olarak belirlenir. Projeye yönelik ilk somut adım Temmuz 1939’da atılır ve Posse Hitler’in emriyle Avusturya’nın ilhakından sonra Gestapo tarafından el konulan Louis de Rothschield Koleksiyonu’nu imcelemek üzere Viyana’ya gider. Posse, Rothschield Koleksiyonu’ndan ve Viyana’daki diğer koleksiyonlardan 269 esere el koyar. İçlerinde Holbein, Cranach, Rembrandt, Tintoretto, Fragonard, Bocher gibi ustaların eserlerinin de bulunduğu 122 tablo Özel Linz Görevi için seçilir. Linz’de kurulacak müze için uygun bulunup el konulan eserler Münih’teki Özel Linz Görevi merkezinde toplanmış, burada fotoğrafları çekilerek kataloglanmıştır.

Adolf Hitler koleksiyonunu oluştururken gerekirse Almanlara bile baskıcı yöntemler uygulayabiliyordu. Buna en iyi örneklerden biri Czernin Ailesi’ne yaptığı baskıdır. Hitler, Posse’den Viyana’da yaşayan Alman Czernin Ailesi’nin elinde bulunan Jan Vermeer’in ‘Atölyesindek Sanatçının Portresi’ isimli tablosunun mutlaka satın alınmasını ister. Kont Czernin tabloyu Hitler’e satmayı reddeder. Bunun üzerine aileye baskı oluşturmak için Maliye Bakanlığı’nca vergi soruşturması başlatılır. Herhangi bir vergi borcu bulunmayan aile tabloyu satmamakta diretince Gestapo’nun elinde bulunan bazı aile yakınlarına dair dosyalar pazarlık konusu yapılır. Kont Czernin bunun üzerine Amerikalı Andrew Mellon tarafından altı milyon Reichsmark teklif edilmiş tabloyu Hitler’e 1,4 milyon Reichsmark’a satmak zorunda kalır.

Posse, Haziran 1940 tarihinde yazdığı senelik raporda, bir sene içinde Özel Görev Linz için 465 resim topladığından bahseder. Senelik bütçesi on milyon Reichsmark olan Posse, işgal edilen her ülkeyi ziyaret ederek proje için eser topluyordu. Posse’nin 1942 yılında kanserden ölmesiyle Özel Linz Görevi’nin başına Hermann Voss atandı. Voss’un ilk önemli başarısı Fransız koleksiyoner Adolphe Schloss’un ağırlıklı olarak 17. yüzyıl Hollanda resimlerinden oluşan koleksiyonunu elde etmek olmuştur. Fransa ile yapılan anlaşma sonucu Louvre Müzesi’nin Schloss Koleksiyonu’ndan 49 eseri seçme hakkı vardı. Geriye kalan 262 eser ise Hitler’in koleksiyonuna dahil edildi. Voss, göreve geldiği ilk sene büyük başarı göstererek projeye 881 eser kazandırmıştır.

Özel Linz Görevi 1943 yılına kadar mümkün olduğunca gizli tutulmaya çalışılır ve ilk kez 1943 yılında Adolf Hitler’in doğumgünü dolayısıyla Kunst dem Volk isimli dergide yazılan bir yazıda projeden bahsedilir. Yazıda Führer’in tüm koleksiyonunu savaş sonrasında inşa edilecek olan Linz Müzesi’ne bağışlamış olduğu ve tüm Alman ulusunun bu bağış nedeniyle Hitler’e şükran borcu olduğu belirtilmektedir.

1945 yılında Adolf Hitler’in koleksiyonunda Rembrandt’ın on beş, Bruegel’in yirmi üç, Vermeer’in iki, Canaletto ve Tintoretto’un on beşer, Tiepolo’nun sekiz, Tiziano’nun dört, Leonardo da Vinci’nin iki, Botticelli, Guardi, Veronese’nin de birer eseri bulunuyordu.

Adolf Hitler intihar etmeden önce yazdığı vasiyette şöyle demiştir: “Senelerdir oluşturduğum koleksiyona kattığım resimleri kesinlikle kendim için değil, memleketim Linz’de kurulacak olan müze için satın aldım.” Hitler’in intihar etmeden hemen önce Linz’de kurmayı tasarladığı kültür kompleksinin maketini incelediği bilinmektedir. Savaş sonrasında Amerikan ordusu eserleri geldikleri ülkelere göre ayırarak ülke hükümetlerine iade eder. Fakat hükümetler eserleri gerçek sahiplerine vermekte istekli davranmaz. Örneğin Fransa’da özel koleksiyonerlerin çoğu eserlerini geri alamamıştır.

Kaynaklar:

-Ades, D- Benton T, Art and Power, Europe Under the Dictators 1930-1945, Thames and Hudson, 1995.

-Harclerode P.- Pittaway B., The Lost Masters, World War II and the Looting of Europe’s Treasurehouses, Welcome Rain Publishers, 2000.

-Petropoulos, jonathan, Art as Politics in the Third Reich, the University of North Carolina Press, Chapell Hill, 1996.

-Spotts, Frederic, Hitler and the Power of Aesthetics, The Overlook Press Woodstock, 2003.

DİZİNİN DİĞER YAZILARI:

Osman Erden- Naziler ve Sanat (Tüm Yazılar)

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl