Ana Sayfa Haydar Ali Albayrak

Yazar: $ s (Haydar Ali Albayrak)

Yazı
Kurgulanmış Ebeveynlik ve Little Joe

Kurgulanmış Ebeveynlik ve Little Joe

Avusturyalı yönetmen Jessica Hausner’ın yönettiği Little Joe, ticari bir laboratuvarda anti depresan etki yaratması amacıyla tasarlanan bir çiçeğin insan saadetini hedef alışına ve yapay bir mutluluk yayarak kullanıcılarını kendine mahkum kılışına eğiliyor. Filme baktığımızda ilk elden -çıkış noktası da dahil olmak üzere- gerek anlatısal bakımdan gerek içeriği bağlamında yeni sözler söylemeyip klişelerle yol aldığını iddia...

Yazı
Gençliğin Baştan Çıkma ve Yola Gelme Rehberi Olarak Fesat

Gençliğin Baştan Çıkma ve Yola Gelme Rehberi Olarak Fesat

“Belki de gerçek eylem niteliğinde pek az şey bulunduğundan olacak, çiftleşmeler, cinayetler, anıtların yapımı, yol açma, bir tiyatro topluluğunun kaçırılması gibi şeyler biter serüven sayılıyor.” (Kitaptan) Paul Nizan (1905-1940)’ın kaleme aldığı Fesat (La Conspiration-Komplo) hakkında yazmaya kitabın yurdumuzdaki yayın hikâyesi ve kitabı okumak noktasında sergilediğim kişisel girişimlerden söz ederek başlayacağım. Türkçe’ye Özdemir İnce tarafından çevrilen...

Yazı
Şarkhan’daki Kutular (Öykü)

Şarkhan’daki Kutular (Öykü)

Anlatacaklarım, hiçbir gerçek olaydan bulmamıştır esinini; çünkü hiçbir olay gerçek değildir. Olay denilen şey, akılsız başın ayaklarına çektirdiği cezayla birinci dereceden akrabadır. Yaşanır yaşanmaz; orası ayrı ve ilgi alanıma girmiyor. Gerçek ise duymadadır, siz onu nasıl duyarsanız öyle yanılırsınız. Tahtakale’yi severim, sevmek için sebep aramadığım yerlerdendir. Bilirsiniz bazı yerler kişiye özeldir, hiçbir somut bağa gerek...

Yazı
Seçim Sabahı (Öykü)

Seçim Sabahı (Öykü)

Pazar sabahı erken uyandım. Seçim günüydü, ülkemiz bir dönüm noktasındaydı. Normal şartlarda, dönüm veya kalım fark etmeksizin; seçimdir, yol ayrımıdır, pek ırgalamazdı beni. O kadar erken uyanmamın elbet kişisel bir sebebi vardı. Görevlendirilmiştim! Görev almak için can atmamama, bir başvuru yapmamama rağmen… Gideyim dedim. Ne olacak? Nedir yani? Deneyimdir. Alt tarafı iki insan görürüm! Tabi,...

Yazı
Mahir Ergun: “Tabiatta Huzur Diye Bir Şey Yoktur”

Mahir Ergun: “Tabiatta Huzur Diye Bir Şey Yoktur”

Türkiye’de pek bilinmeyen hatta Türkçeye daha önce hiç çevrilmemiş bir Yunan şairin, Katerina Gogou’nun dizelerini çevirdin. Çeşitli dergilerde yazılar yazdın, yazıyorsun. Her iki meseleye de hem çeviri pratiğine hem dergi yazarlığına döneceğim ama öncelikle ilk öykü kitabın Athanatos’tan başlamak istiyorum. Birbirinden bağımsız da ele alınabilecek üç kısa öyküyü bir araya getirmişsin. Öyküler birbirine ulandığında asıl...

Yazı
Organize İşlerden Akçeli İşlere

Organize İşlerden Akçeli İşlere

Yılmaz Erdoğan’ın son filmi Organize İşler Sazan Sarmalı vizyona henüz girmişken bu kez Netflix’e düştü! Eskiden vizyon filmleri için internete düşmek tabiri kullanılırdı. Yakın gelecekteyse dünya çapında pazarını giderek genişleten Netflix vb. ücretli içerik sağlayıcı platformların, filmlerin yazgısını daha fazla belirlediğine şahit olacağız gibi görünüyor. Bu platformların yükselişi sonucunda, alıcısına nerede ve hangi koşullar aracılığıyla...

Yazı
Kefernahum: Yakından Tanıdığımız Kimliksizlerin Cehennemi

Kefernahum: Yakından Tanıdığımız Kimliksizlerin Cehennemi

Geçtiğimiz sene Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye Shoplifters‘e verilirken jüri özel ödülünü yine yoksulluk ve parçalanmış aile temalarına yaslanan Kefernahum kazandı. İki film iki ayrı coğrafya ve kültürel malzemeden beslense de yoksul kesimlerin sorunlarını gerçekçi bir yaklaşımla ele alıyor. Shoplifters (Hirokazu Koreeada) yer yer kara mizaha kayan yapısıyla bir noktadan sonra buruk ve neşeli biçiminde...

Yazı
Black Miror: Hiçbir Şey Doğru Değil Ama Her Şey Aynı!

Black Miror: Hiçbir Şey Doğru Değil Ama Her Şey Aynı!

David Cronenberg’in Beat akımının önemli temsilcilerinden William S. Burroughs’un aynı adlı eserinden uyarladığı Naked Lunch filmi “hiçbir şey doğru değil, her şey serbest” ifadesiyle açılır. Bu ifade aynı zamanda Hasan Sabbah’ın tarikat üyeleri üzerinde kurduğu hakimiyete de atfedilir. Öyle ki Assassin’s Creed oyunu bu sözü slogan olarak benimsemiştir. Hasan Sabbah’ın ve Haşhaşilerinin batı kültürünü etkilediği,...

Yazı
Tunç Başaran: Uçurtmayı Vuramadılar!

Tunç Başaran: Uçurtmayı Vuramadılar!

Sabah Gazetesinin pazar röportajları ses getirmeye devam ediyor. İktidar gazetesi, Tuba Kalçık imzalı bu röportajlara genellikle AKP öncesi dönemin değer gören sanatçılarını, belli bir (lisan-ı münasip söylersek ‘özgül’) ağırlığı olan isimleri çağırıyor ve İsmet İnönü’ye, tek partili döneme, “tüm kötülüklerin anası” olan CHP’ye sövdürüyor, solun zaaflarını saydırıyor, halktan kopukluğa dem vurduruyor, sonra “sanat politik olmamalıdır”...

Yazı
Don Kişot’u Dirilten Adam!

Don Kişot’u Dirilten Adam!

“Ben Don Kişot, Don Kişot’u öldüren adam! Çeyrek asır önce dünyaya, çevrilmek için geldim!” Terry Gilliam’ın Don Kişot’u Öldüren Adam’ı kuşkusuz bu sözlerle başlamıyor fakat filmin yılan hikayesine döndüğü, çekimlerinin ancak yirmi beş yılda tamamlandığı ve bu bakımdan magazinel bir değer kazandığı da gerçek… Bununla birlikte film de gerçekle hayalgücü arasında gidip gelen yapısını tam...