Maddenin ve yaşamın en küçük birimleri foton ve elektronların “dolanıklık” ve “tünelleme” olarak ifade edilen, bir türlü tam belirlenemeyen şaşırtıcı, gizemli davranışlarından yola çıkarak felsefe, psikoloji, sanat alanlarında ilginç bir çok yorum ve tartışmaya tanık olmaktayız. Bunların kimi, Batı merkezli bilim ve felsefedeki tıkanıklığa ve çıkış yoluna ilişkin ciddi düşünsel arayışlar içermekte, kimi de bilimden...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Yazar: $ s (Mehmet Ulusoy)
YİTİK BİR AYDINLANMADAN IŞIMALAR
Dünyamızın zengin, katmanlı, karmaşık jeolojik yapısının oluşumunda yanardağlar, belli aralıklarla gerçekleştirdikleri büyük patlamalar ve püskürttükleri lav kütleleriyle önemli bir rol oynadılar. Yer kürenin milyonlarca yıllık evrim sürecinde mağmanın birikmiş enerjisini ve minerallerini yeryüzüne fırlattılar. Böylece sönmüş, küllenmiş eski lav kütleleri yenileriyle birleşerek ve sentezlenerek katmanlaşmış yapılar oluştu. Mineral bakımından muazzam zenginlikteki bu jeolojik yapılar giderek...
Korona günlerinde geçmişten geleceğe bir gezinti
Büyük felaketler, aslında büyük öğretmenlerdir; kuşkusuz ders çıkarmasını ve öğrenmesini bilene. Ve derler ki “akıl, insanın kafasına dayanmış bir çividir”. Aklın yeterince çalışması için felaketlerin demir balyozu o çiviyi beynimize çakmalıdır. İşte insanlık ve ulusumuz böylesi benzersiz günleri yaşıyor. Akıl ve vicdanın en üst düzeyde buluştuğu, insanlığın geleceğine yön verdiği anlar… Korona virüs salgınını, sokağa...
İdeoloji/kültür ve siyaset ve de döneklikteki keramet (2)
Önceki yazımızda olgular olarak sergilediğimiz ülkemizin bozuluş ve çürüme odaklı insanlık durumlarını, şimdi de ideolojinin bütünsel ve derinlikli kapsamı içinde ele almaya çalışalım. Gerçeğin bütünsel kavranışı açısından bu çok önemli; çünkü ekonomik, toplumsal, siyasal, kültürel, ahlaki nitelikteki bütün sorunları ve onlar arasındaki karmaşık ve derin ilişkileri, ancak ideolojinin çok boyutlu kuşatıcılığı içinde doğru bir şekilde...
İdeoloji/kültür ve siyaset ve de döneklikteki keramet (1)
Küreselci karşıdevim yıllarında ülkemiz, idealler, ütopyalar, ülküler hapishanesine dönüştü adeta. Kuşkusuz hapishane en başta içimizde; düşünmekten ve sorgulamaktan alıkonan, sindirien, aptallaştırılan beyinlerde, kararan yüreklerde. Bütün toplumcu, eşitlikçi, paylaşmacı değerler, görünüşteki “özgürlük ve demokrasi” şamatalarına, “büyüyen”, “dünya devleti” Türkiye masallarına karşın, gerçekte, düşünce ve gönül dünyasında zindanlara hapsedildi, derin çukurlara gömüldü. Toplumsal, insani değerlerin, duyarlılıkların, erdemli...
Hödüklüğün altın çağı
Önce hacıağalık, görgüsüzlük vardı. Sonra uynık kerizlik ve zübüklük, sonra da hödüklük… Son günlerde dilime dolanmış durumda. Acaba ben mi takıntı haline getirdim diyorum kendi kendime. Dönüyorum dolaşıyorum, düşünürken, çalışırken, uyurken bu hödük kuşatmadan bir türlü kurtulamıyorum. Yaşadığım, gözlemlediğim her olayda, her davranışta bir hödüklük sırıtması, bir hödüklük gösterisi var sanki. Kaçış ne mümkün; hangi...
“Kara Kitap”ın anatomisi ve kendi olmak
Bilindiği gibi Türkiye’de postmodern edebiyatın en iddialı ve popüler romanı, Orhan Pamuk’un Kara Kitap’ıdır. Kitap piyasaya çıktığı 90’lı yıllarda çok tartışıldı. Sert eleştiriler yapıldığı gibi, temel iletisi ve ideolojik arka planı bilinerek veya bilinmeyerek bir çok olumlu, “heyecan verici” tepkiler aldı. Kitabın genel olarak “yeni”, “ilginç”, “başarılı” bir yapıt olarak değerlendirilmesi, dönemin ruh hali, yaşanan...