“Şiir ve devlet de / asla yan yana gelmez”, çünkü hiç kimse yargılayamazsa şiir yargılayacaktır devleti. Özkan Mert’in yeni şiirlerinde ben’le biz’in arasında çelişkiler, soğukluklar, aşılması zor bir yabancılaşma dışavurur. 68’in şairi, “Kuracağız Her Şeyi Yeniden” diyerek, koca bir biz’le yola çıkmıştı. Ben, bu biz’in içindeydi, onun önünde koşuyor, sözcülüğünü üstleniyordu. Delişmen gençlik, hülyalı...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Yazar: $ s (B. Sadık Albayrak)
Bizi kurtaran dergiler
Büyük sermayenin dergicilik girişim ve hevesleri daha önce de olmuştur. Sözgelimi Milliyet gazetesinin Milliyet Sanat dergisi 70’lerde çıkmıştır. Ama bu dergi, 70’lerin sol rüzgârında, gerçekçi ve toplumcu çizginin etkisinde kalmıştır. Bizi kurtaran dergiler, 12 Eylül karanlığı her yanı sarmışken, her ay, gecenin geçici olduğunu fısıldayan ateş böcekleri gibi gelirdi. Yetmişlerin devrimci yükselişinin rüzgârını taşıyan...
2000’ler Şiiri, Korku Kekelemesi
2000’ler şiiri, büyük ölçüde kendinden nefret eden bir öznenin şiiridir. Doğmuş olmaktan pişman olduğunu söyler. Şiirlerde en çok kullanılan sözcüklerden biri ölüm’dür. Mezarlıklar gözde mekândır. Sanduka, Yeni Osmanlı’yla birlikte tarihten çıkmış, bu şiirlerde pek sevilen bir nesne olmuştur. İki binler şiiri, birbirini besleyen iki korkunun ürünüdür. Birincisi ve asıl olanı, tekelci düzenin yaşamın her alanında...
Ölmüşük de Habarımız Yok ya da Öykü Gazetesi’nin Hikâyeleri
Öykü dünyaya, gerçeğe, hayata benzemez ve yazar aklına estiği gibi uydurur; “öykü bitti dedim ve bitti.” İşte bu, Öykü Gazetesi’nde yer alan metinlerin üzerinde birleştiği edebiyat felsefesidir. Can Yayınları’nca yayınlanan Öykü Gazetesi’nin Mayıs 2017, 8. Sayısında öykü niyetine 20 metin yer alıyor. Yarım gazete boyutunda 16 sayfaya sığdırılmış bu 20 öykünün biri mezarlıkta bitiyor,...
Ataol Behramoğlu ve Aydınlar Partisi
Ataol Behramoğlu’nun yazısı da, aynı yanlışı tekrarlıyor. İlhan Selçuk’un CHP ve MHP’den Cumhuriyet’i yaşatma beklentisi az da olsa haklı olabilirdi. Ama artık bugün Cumhuriyet’in yaşatılması değil, yeniden kurulması gündemde. Ataol Behramoğlu’nun 30 Eylül 2017 günü Cumhuriyet’te çıkan “Meral Akşener Gerçeği” yazısı hüzünlendirdi beni. Yaşayan en önemli şairlerimizden birinin, sosyalist bir aydının, MHP kökenli, Türkiye’nin en...
CIA’nın Türk Edebiyatına müdahaleye ihtiyacı var mı?
Diyalektiğin cilveleri olmalı, solu yasaklayan, devrimcileri hapishaneye dolduran, “asmayalım da besleyelim mi” diyerek idam eden 12 Eylül, Türk edebiyatını “farkında olmadan” özgürleştiriyor. Yazdıklarından bunların az çok ne mal olduklarını tahmin edebiliyorduk. Nihat Genç’in Türk edebiyatına CİA müdahalesiyle ilgili Odatv’deki yazıları, saldırganlıkta ve küfürbazlıkta iktidar mensuplarıyla yarıştıklarını ortaya çıkardı. Şaşırmadık, bunlar da edebiyatın iktidarındaydılar ve ne...
İnsanlığa karşı parayı verenlerin düdüğünü çalanlar
Sovyetler Birliği çöktükten sonra, eski düşmanlar arasında yakınlaşma olmuş, Soğuk Savaşın kültürel cephesinde görevli bir CİA ajanıyla bir KGB ajanı karşılaşıyorlar. CİA ajanı Rus meslektaşına merakla soruyor: “Bizim kültürel alanda ne yapmak istediğimizi anlamak için Encounter’i okur muydunuz?” KGB ajanı derin bir iç geçirdikten sonra, “Okurduk, okurduk. Encounter’ı okuya okuya sonunda hepimiz rejim muhalifi olduk…”...
Tezer Özlü ya da İstisnalar Kaideyi Nasıl Bozdu?
Tezer Özlü’nün, küçük burjuva edebiyatında öncü bir yeri var. Yazıldığı dönemin etkisiyle olabilir, son derece açıksözlü. Toplumsallık düşmanı olduğunu gizleme gereği duymuyor. Küçük burjuvanın karşı çıkışı, bana hep “istemem yan cebime koy” ikiyüzlülüğünü düşündürmüştür. Günümüzde çok okunan tipik küçük burjuva edebiyatından bir isyan sahnesi aktarıyorum: “Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm...