Ana Sayfa Art-izan Bir başka dünya düşü “Planet Onston”

Bir başka dünya düşü “Planet Onston”

Bir başka dünya düşü “Planet Onston”

OnstOn/Can Yeşiloğlu’nun kurgusal evreninde tüm insanlık madurlarına ve gezegen kaçkınlarına yer var! Sanatçının kişisel sergisi 5-25 Nisan tarihleri arasında Galeri Bu Pavilion’da görülebilir.

Çocukluğumuzda sezgisel olarak öğrendiğimiz ve büyüdüğümüzde genellikle unuttuğumuz bazı şeyler var. Dış gerçekliğin işgalci hâkimiyeti karşısında kendine ait bir alana çekilme ve orada düşü bir direnç biçimi olarak geliştirme ve yaşam sevincini sürdürme yeteneği gibi. Ki sanatsal yaratı bizlere bu kayıp becerilerimizi en doğrudan hatırlatabilen kaynaktır.

Planet Onston sergisinde sanatçı Onston/Can Yeşiloğlu da hayalleri içinde şekillenen ve kendini orada mutlu hissettiği bir evreni izleyiciyle paylaşıma açıyor. Nedir bu tahayyülün en göze batan imgeleri? Gezegeni çevreleyen uydudaki kök-sap’lar ile genişleyen dev bir ağaçtan göğe değen birlik hali. Canlı ile cansızın, bitki ile hayvanın, insan ile tekniğin barışçıl bir biçimde iç içe geçtiği; melezleştiği bir uyum hali. Ayrımcılığın, türcülüğün, nefretin egemen olmadığı; oyun, neşe ve ahengin hâkim olduğu bir başka dünya düşü. Ki böyle bir gezegende kedi ile fare kardeş olabilir, ahtapot ve balık ise aşkı yaşayabilirler.

Planet Onston sergisi; sanatçının toplamda üç yıllık bir yoğunlaşma, üretim süreci içinde kâğıt, tuval ve hazır nesne gibi formlar üzerine yaptığı resimler ve desenleri bir araya getiriyor. Sanatçı Onston/Can Yeşiloğlu; desen alanındaki yeteneğini, akrilik ve sulu boya ile yaptığı resimlerdeki plastik doygunluk ile iç içe geçiriyor. Serginin oluşum sürecinde müzisyen Sapienmania’da gezegen imgesinin sembolik gelişimine kaydettiği parçalar ile katkıda bulunarak, Planet Onston’a soundtrack oluşturan bir mini albüm hazırladı. Sergi ile aynı adı taşıyan EP sergi açılışına paralel dijital müzik platformları üzerinden paylaşıma açılacak.

Sonuçta Planet Onston kurgusu; zamanın ütopyasızlığında, gerçekliğin yıkıcılığında ve bu dünyanın boğucu sıkıcılığı karşısında sanat aracılığıyla bir firar denemesidir. Sadece gerçekliğin değil hayal gücünün kendisinin de distopya tarafından tamamen işgal edildiği günümüzde, ütopya biricik özgürlük alanı olarak sanatta ve düşte büyüyecektir.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl