Ana Sayfa Art-izan ÇAĞDAŞ SANAT RED MANİFESTOSU

ÇAĞDAŞ SANAT RED MANİFESTOSU

ÇAĞDAŞ SANAT RED MANİFESTOSU

MODERN-ÇAĞDAŞ SANAT REDDİ

DUYURU/MANİFESTOSU
MESOPOTAMİA ART GROUP
Neden Modern-Çağdaş sanatı reddediyorlar? Kim bunlar? Çağdaş ve Modern olanla neden bu kadar tartışmalılar? Dertleri ne? Sahi “Neden”? Kim bu sanatçılar topluluğu, nasıl ortaya çıktı?
İki bin yıl boyunca, büyük sanatçılar güzellik standardını belirledi. Şimdi bu standartlar gitti. Modern sanat, çirkin ve bükülmüş arasındaki akla ziyan bir rekabettir. Ne oldu? Güzel nasıl yerilir hale geldi, zevksizlik ise övülür oldu?
Mona Lisa… Pieta… İnci Küpeli Kız.
Yüzyıllar boyunca, sanatçılar Batı toplumunu şaşırtıcı güzelliği ile eserlerini Batı toplumunu zenginleştirdi.
Gece Devriyesi… Düşünen Adam… Rocky Dağları.
Ustadan ustaya, Leonardo’dan Rembrandt’a, Bierstadt’a  ortaya konan , ilham veren eserler üretti ve bunu kendilerinden en yüksek mükemmellik standartlarını talep ederek, önceki her usta ustaların çalışmalarını geliştirerek ve en yüksek kaliteyi hedeflemeye devam ederek yaptılar. .
Fakat 20-21. Yüzyıla giderken bir şeyler oldu. Derin, ilham verici ve güzel, yerini yeni, farklı ve çirkin aldı. Bugün çirkin, anlamsız ve tamamen çirkin olanla yer değiştirdi. Günümüzde saşma sapan,analamsız ve çok itici olan, modern sanatın en iyisi olarak gösteriliyor. Michelangelo “David” ini bir kayadan oydu. Los Angeles County Sanat Müzesi ise bize sadece ve sadece 340 ton ağırlığında bir kaya sunuyor. Standartlar bu kadar düştü. Peki bu nasıl oldu? Sanatsal mükemmelliğe ve seçkinliğe doğru olan bin yıllık yúkseliş ortadan nasıl kayboldu? Kaybolmadı. Dışarıya itildi, reddedildi.
19. yüzyılın sonlarından itibaren, İzlenimciler adlı bir grup Fransız Akademisi des Beaux Arts’a ve onun klasik standartlarına karşı çıktılar. Amaçları ne olursa olsun, yeni modernistler, estetik rölativizm tohumlarını ektiler – “güzellik, bakanın gözünde” anlayışının tohumunu ektiler. Bugün herkes İzlenimcileri sever. Ve çoğu devrimde olduğu gibi, ilk nesil hakiki eserler ortaya koydu. Monet, Renoir ve Degas, disiplinli tasarım ve uygulama öğelerini  korudu, ancak her yeni nesilde standartlar,ortaya  hiç bir standart kalmayana kadar düşüş gösterdi. Geride kalan tek şey kişisel ifadeydi. Büyük sanat tarihçisi Jacob Rosenberg, sanatta kalitenin “sadece şahsi bir ifade değil, aynı zamanda yüksek ölçúde izlenilebilir olma meselesidir.”
Sanatta evrensel bir kalite standartı fikri şimdilik açık bir alayla karşılaşmamış olsa da genellikle sıkı bir karşı koymayla karşılaştı.
“Sanat nesnel olarak nasıl ölçülebilir?” Diye soruyorum. Cevap verirken,sadece  rölativizm tarafından üretilenlere kıyasla evrensel standartların ortaya koyduğu  sanatsal sonuçları işaret ediyorum.
Eskiler, dünyaya “Venüs’ün Doğuşu” ve “Ölen Galyalı” yı verdi.  Modernler bize inek gübresi ve pornografik imgelerle süslenmiş “Kutsal Bakire Meryem” i ve çömelmiş ve yapay  idrar birikintisiyle ile tamamlanan bir polis memurunun ödüllü heykeli “Petra” yı verdi.   Estetik standartlar olmadan kaliteyi veya düşüklüğü belirleme imkanımız yoktur.
“Işte yüksek lisans öğrencilerime yetenekli ve iyi eğitimli bir test verdim.   Lütfen bu Jackson Pollock resmini inceleyin ve neden iyi olduğunu açıklayın. Sadece çok kesin cevaplar verdikten sonra, onlara resmin resmin stüdyo önlüğümün bir parçası olduğunu bildirdiğimi bildirdim.   Onları suçlamıyorum; İkisini birbirinden ayırt etmek neredeyse imkansız olduğu için muhtemelen aynı şeyi yapardım.” -Robert Florczak
“Ve kaliteyi kim belirleyecek?” Ve buda başka bir itiraz noktası.
Eğer dürüst olmak gerekirse hepimiz, profesyonel uzmanlıgın onaylandığı ve bağlı olduğu durumları biliyoruz.
 “Sahada uzmanlar tarafından sanatsal mükemmelliğin değerlendirildiği Olimpiyatlardaki buz patenini düşünün. Kuşkusuz yarışmacıya kendini buzun ortasına rastgele atan ve  en disiplinli patencininki kadar değerli olduğunu kabul etmesini talep eden yarışmacıdan kaçınırdık.” -Robert Florczak
Sadece sanat kalitesi azalmakla kalmadı, aynı zamanda konu aşkınlıktan değersizliğe geçti. Bir zamanlar sanatçıların yeteneklerini tarih, edebiyat, din, mitoloji, vb. Öz ve dürüstlük sahnelerine uyguladıklarında, günümüz sanatçılarının çoğu sanatlarını sadece şok etme potansiyeli olan izlenimler  yaratmaktan başka birşey için kullanmıyorlar.
 Geçmişin sanatçıları da zaman zaman izlenimler yaptılar, ancak çalışmalarının görsel mükemmelliği pahasına olmadı. Sadece hatalı olan sanatçılar değil; Bu aynı zamanda sözde sanat topluluğunun suçudur: müze başkanları, galeri sahipleri ve bu değersizliğin üretimini teşvik eden ve finansal olarak destekleyen eleştirmenler, küratörler, direktörler, yarışma kurullarının yarışmalarda yapıttan çok  “yapıtın arabesk ve sanatçının arabesk sanat anlayışı metni”ne önem vermelerinden ötürü, bunlara olanak veren yarışma kurul üyelerinin de eşit derecede yanlışıdır.
 Onlar, graffitiyi üstün bir yetenekmiş gibi destekler ve berbat bir sanatı da yücelterek  anlamlı kabul ederler. Aslında onlar, sanatın çıplak hükümdarlarıdır ki bir kayayı sanat olarak kabul edip 10 milyon dolar yada boş bir çerçeveye 125 bin dolar, harcarlar.
 Ama neden bu zevksizliğin mağduru olmak zorundayız? Değiliz!
Müzelerden muhafaza ettiğimiz ya da galerilerden satın aldığımız sanatla fikirlerimizi yalnızca bilinmekle kalmıyor, hissettirebiliriz. Sonuçta bir sanat galerisi, diğerleri gibi bir ticarethanedir.Eğer bir  ürün satılmıyorsa, üretilmemeli. Ayrıca,Sanat dünyasına nesnel standartları geri getirmeye çalışan sanat toplulukları, kurumları da destekleyebiliriz.
Sanatın bir amaç değil de, bir kesit olduğunu iyi gösterebilmek için, sanatçının belli bir yönü olan istencinin yerini rastlantı almaktadır.
Bununla her olgunun iki boyutlu olduğu anlatılmak istenmektedir; bunlardan ilki, nedenlere göre belirlenen doğal boyuttur, diğeriyse bakışa göre belirlenen sanatsal boyuttur.
“Buradan da, eserin ikinci kez “görelileştirilmesi” sonuç olarak ortaya çıkmaktadır. Bu da, kendisini olduğu şekliyle oluşturan bakışın vardığı noktadır. Bu nedenle, sergilerde çakıl taşları, bitki kökleri, yırtık afişler sahibinin imzasını taşıyan sardalye kutuları vb. sergilenir. Oradan geçen herkes, sanat yapan bir sanatçıymış, gibi görünür, yeter ki kendisine böyle densin.” -France Farago
Fakat bu içi boş bir sanattır: Herşey bir sanattır yada değildir, ki bu da aynı şey demektir. Aralarında ayırım yapabilmemizi sağlayacak herhanhi bir nesnel ölçüt yok artık; zira bu sanatta görebildiğimiz tek şey, kendisini var eden öznel yönelmişlik biçimidir: Model, eser, imge, üretim etkinliği, yetkinlik, ustalık ve güzellik: Bütün bunlar yerinden oynanmıştır.
Bu yüzden öncelikle Mesopotamia Art Group öncüleri Mehmet Şirin KURT, Toprak Damar, Habip Fırat DENİZ ve sonradan bize katılan/destekleyen İranlı sanatçı Hossein EDALATKHAH, ünlü modacı Gerold Brenner, Estetik kavramının günümüz filozofu Roger SCRUTON ve Robert FLORCZAK olarak modern-çağdaş sanatı reddetmekte olup, Mesopotamia Art Group çatısının altına katılıp bu görüşü savunacak her sanatçıyı davet ediyoruz. Ve ilerleyen ilerleyen zamanlarda Mardin’de Mesopotamia Art Group olarak, bir sanat şöleni oluşturup, bir çıkış yapıp projeyi hayata geçirmeyi umuyoruz.
Saygı ve sevgilerimizle.
MESOPOTAMİA ART GROUP
İnstagram:@mesopotamiartgroup

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl