Yapay zekanın ayrımcılığı ve yanılabilirliği, bir başka yapay zeka sosyolojisi konusu.(1) Çekik gözleri ya da koyu tenleri tanımayan gümrük teknolojileri ilk akla gelen örnek. Bir diğeri, işe alımlarda yapılan ayrımcılıkları yapay zekanın da benimsemesi, çünkü sonuçta beslenilen veri ayrımcı. Sözgelimi, kadınların ‘geleneksel’ olarak alınmadığı önceki işe alım süreçlerinin verileriyle beslenen yapay zeka aynı ayrımcılıkları yapıyor....
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Kategori: Kritik
LİVANELİ’NİN SON ADA’SI KISHON’DAN ÖDÜNÇ OLABİLİR Mİ?
Bir süre önce edebiyat bilgisine güvendiğim bir yakınım Zülfü Livaneli’nin Son Ada* kitabıyla ilgili fikrimi merak ettiğini söyleyerek benden kitabı okumamı rica etti. Kitabı alıp okumaya başladım ama birkaç bölüm ilerledikten sonra duraksadım. Son Ada bana yıllar önce sahafta bulup okuduğum Ephraim Kishon’un Tavuk Kümesinde Tilki*’sini anımsatmıştı. Kütüphanemden Tavuk Kümesinde Tilki’yi alıp iki kitabı paralel...
EFLATUN NURİ’NİN ANILARINI NE YAPMIŞSINIZ BÖYLE?
KARİKATÜRÜ OYA GİBİ İŞLEYEN ADAM 1968 güzüydü… Orhan Müstecaplıoğlu’nun Laleli’deki atölyesine, ilk kez gördüğüm bir adam çıkageldi. Ufak tefekti, bir ayağı aksıyordu, gözlerinden muziplik okunuyordu, gözlüğü burnunun üstüne gelen yerden kırılmıştı, (iğreti şekilde tutturduğu kırılan yerini yaptırmak için beni gözlükçüye gönderdi), çizgilerinden imzasını tanıdığım karikatürist Eflatun Nuri’ydi bu… Orhan Müstecaplıoğlu ile gençlik arkadaşıymışlar. Sarıldılar, öpüştüler...
Michel Foucault: Marksizm düşmanı sahte bir solcu mu? (2. Bölüm)
Filozof Gabriel Rockhill’in The Philosophical Salon için yazdığı yazıdan çevrildi. Türkçesi: İlker Kocael Yazının ilk bölümü:https://www.ekdergi.com/michel-foucault-marksizm-dusmani-sahte-bir-solcu-mu-ilk-bolum/ 1970’lerde ve 1980’lerin başında, Foucault’nun değişken siyasi yönelimi muğlak solcu yörüngeden iyice saptı. Geçirdiği evrimin birçok açıdan André Glucksmann’dan çok da farklı olduğunu söyleyemeyiz, kendisi bu dönemde Foucault’nun en sık siyasi iş birliğine girdiği kişilerdendi. Elit muhafazakâr akademik çevrelerden...
METAFOR: EMPATİ YETENEĞİ
Aziz Augustinus’un devleti tanrının yeryüzündeki temsilcisi olarak görmesi/ göstermek istemesi hangi düşünce katmanlarından oluşmuştur ve Augustinus, klasik metafor bilgisinden bakıldığında devleti tanrının hangi özelliğiyle yan yana getirmek istemiştir? Devlet, temsil için tanrının hangi özelliklerine sahiptir? Çok şey söylemeye, yorumlamaya açık bir konumdur bu, metaforun doğası gereği ama nihayetinde bu nominal metafor bizi şuraya getirir:...
Michel Foucault: Marksizm düşmanı sahte bir solcu mu? (İlk Bölüm)
Filozof Gabriel Rockhill’in The Philosophical Salon için yazdığı yazının ilk bölümü. Çeviri: İlker Kocael Radikal telafi-edici Batlamyus aşırı karmaşık bir evren modeli inşa etti, çünkü elindeki tüm ampirik veriyi merkezi ve düzenleyici şu hatalı varsayıma uydurmalıydı: “Dünya, evrenin merkezindedir.” Michel Foucault da, birazdan göreceğimiz gibi çağdaş sosyal bilimlere benzer bir katkıda bulundu. Bariz materyalist kesinliği,...
kriPANDEMI, SANAT VE ESTETİK CÜMLE KURMAK
“Yeni sanat sezonuna yeni normal ile girdik.” Bu basit görünen cümlede garip bir şeyler var. Cümle, acaba yeni normal için fazlasıyla mı normal! Yoksa anormal bir cümle mi? Eğer yeni bir normalde isek, yeni normal bir cümle nasıl kurulur? Eski ya da yeni normallerin gramerleri, sentaksları, semantiği nasıl bir düzene sokulur? İçeriğine mi dikkat etmemiz...
Deleuze’ün Fötrü: Deleuze ve Antik Felsefe
Postyapısalcı felsefenin kilit aktörlerinden biri olan Deleuze’ün felsefi kariyeri Batı felsefe geleneğinin bir “temsil metafiziği” olduğu kabulünden hareketle eleştirel bir düşünsel tavrın gelişimine kaynaklık etmiştir. Deleuze 1968 yılında yayımlanan Fark ve Tekrar kitabında modern felsefenin görevine ilişkin gerçekleştirdiği tanımlamada Nietzsche’den miras aldığı “Platonculuğun ters çevrilmesi” söylemine yer verir. Burada Deleuze’ün en temel kaygısı Platonculuğun varlık...
“TENET” VE “DARK” KARŞISINDA “TİME TRAP”
İnsana, Umuda ve Geleceğe Dair Bir Film Okuması: Not: Bu yazı, özellikle ağırlıklı olarak söz edilen Time Trap adlı filmle ilgili “spoiler” denilen ayrıntılar içermektedir. Bu konuda hassas olanların, söz konusu bu filmi seyrettikten sonra okumaya geçmeleri daha uygun olur. Bu metin, başlıkta adları geçmesine rağmen, Tenet’i1 çeken Christopher Nolan gibi bir yönetmenin teknik...
AHMET MİDHAT EFENDİ’NİN TABANCASININ MARKASI NE İDİ?
Mesleğinizin pirî, üstadı hakkında bir kitap görüp de nasıl heyecanlanmazsınız… Daha önceleri pek çok şeyine vakıfsınızdır aslında… Evvelki yüzyılda yayın yaşamına soktuğu Tercüman-ı Hakikat gazetesinin tam bir gazetecilik ve yazarlık okulunu olduğunu; Ahmet Rasim’i, Ahmet Cevdet’i, Ahmet İhsan’ı ve daha pek çok ismi yetiştirdiğini, Hüseyin Rahmi Bey’deki “romancılık” yeteneğini keşfettiğini, öğretmenliğinin ve eğiticiliğinin vurgulanması...