jean cocteau’ya… 1. le sang d’un poète çünkü eylem ve su kıstırılmıştır damarda ve akan zaman maddenin kanına dönüşür ruhta yıkılışı yığınla benliğin...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Litera
KALBİ AĞZINDA (ŞİİR)
Sana denizler biriktirdim Sır dolu aynalar ve gölgeler Yorgun Közde uzun geceler biriktirdim Çıplak Öfkesi terli yalnızlıklar Yalan Yontusu kalabalık taşlar biriktirdim İhaneti yakalayan ellerim Kan revan Uçuşan eteklerinde sesimin Güller, yaseminler biriktirdim Bembeyaz Sana Kalbi ağzında bir kadının Düğümlerini çözdüm Biriktirdiği talan _____ NOT Erkan Karakiraz’ın editörlüğünü yapıp seçtiği eserler, ELEŞTİREL KÜLTÜR internet sitesinin...
VARSIL (ŞİİR)
ormanların bir gümbürtüsü var köşeyi dönmenin heyecanı sokağın bir ortası var gelince bitmiş hissettiren kuşun bir kanadı var daha çok imgesi zincirlerinden kurtulamamış salıncaklar var ileri geri konuşur havayla durakların bir nefeslik canları var yoldan çıkaran masaların mutlak sallanan ayakları mutlak yalnızlıkları dükkanların panolarından düşmüş sesleri var sokağa karışan...
Z İ G G U R A T (ŞİİRLER)
Tramvayın üstünde ziggurat ilanı var Ona umut bağlayan mut yüklüyor bindiyse İnerse Azrail’ in sandığını oyluyor Umarsız bir çorluyu oyuyor hunhar kamar Ellerinde bisturi, üç bin olçum iniyor Dehlizine hangarın Tapınağın dibinde tramplenler hopluyor 40.000 kulaç topluyor neşterin döktüğü şavk Yüzmeye katran gölde *** P A P...
MY FUNCTIONS (ŞİİR)
my functions= (einem geschenkten gaul schaut man nicht ins maul) Bir ağacın yongasına, bir taşın köşesine, bir dağın yamacına, bir dalganın genliğine, bir nehrin yatağına ve nicelerine de yazmıştım: “Hayattan en az şairler kadar, bir beklentim olmadığı için nasıl davrandıklarını kavrayamıyorum bazen. Onun için kıtı kıtına iyiyim.”. Kuşaradım. Hiç kırık. Bu, ama;...
çakallar kapıda (şiir)
adınız ihanet kurşunu ülkeme doğrultulan aralanan sayfalarda duyulur dünyanın soluduğu hastalıklı boşluk hatırlanmaz hangi anıların güldüğü geceyle gündüzün çelişkisi gibi bir suçluluk gelip oturur soframıza çünkü kendi kanını içmektir tarih arayış çabası bu yol hep isyana çıkar incinmiş okul çatılarında dedim bir ülkeyi sevmek uzun uzun düşünmeye benzer ölümü ve insan çok denklemli...
“Bir Rüyanın Ölümü”ya da yazılmamış bir öykünün “karamsar” analizi
İnsanlık, kapitalist modernitenin yıllar önce öngörülen felaketleri karşısında abartılı tepkiler veriyor. Oysa bu felaketler malumun ilamından öteye bir anlam taşımıyor. Tabii burada asıl felaket içsel olanıdır. Yabancılaşmanın anaforunda kaybolanlar bu içsel felaketin ayırdına varmadan hayatlarını sürdürüyorlar. Farkındalıkları gelişmiş olanlarda ise kendini takip etmek için bitmeyen bir istek uyanıyor. Bunu, kendine karşı acımasız bir sürek avı...
Düzen Adamı: Normalliğin Yumuşak Patikası
“Ama Marcello, hepimiz masumduk… Ben de masum değil miydim? Hepimiz şu veya bu şekilde masumiyetimizi kaybediyoruz. Normallik böyle işte.” (Alberto Moravia, Düzen Adamı, s. 315, çev. Leyla Tonguç Basmacı, Kolektif Kitap) Normal olduğunuzu düşünüyor musunuz? Peki bunu hissediyor musunuz? Bana kalırsa normallik kavramı üzerine düşünmek dahi başlı başına bunun dışına itilmiş olduğumuzun bir göstergesi. Küçük...
BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ VE GÜLÜŞ TEKE ŞİİRLERİ
TEN RENGI ÖZLEMEK. Yüksünmeden ve hatta kaçmadan tutunmaya çalıştım sevdana, yürüdüm kader çizgisinde, düşmedim, sarsılmadım bağrı yanık türkülere su verdim, gözlerimin pınarından sırılsıklam ıslandı düşlerim ten rengi özlemler kuşandım, küstürdüm mührü gamze olan gülüşlerimi, söylesene bu acuze yalnızlık ölmez mi? Gülüş Teke. Hayat kimilerine gümüş tepside sunulur kimileri bir gümüş tepsiyi düşünde bile göremez. Ne...
Sahaf Mendel
Stefan Zweing kaleme aldığı bu kitap ikisi novella, biri kısa hikâye olan üç eser bulunmaktadır. İlk kez 1929’da basılan Sahaf Mendel’de Polonya-Rus sınırında doğmuş oyuz yıldır Viyana’da yaşayan Jakob Mendel’in trajik öyküsünü anlatılır. Galiçyalı bir sahafın sade, bir o kadar da iç burkan hikayesidir. Jakob Mendel yalnızca bir sahaf değil, bir kitap antikacısıdır. Kütüphanelerde, arşivlerde,...