Giriş, gelişme ve sonuç bölümleri olmayan “Bilinmeyen bir kadının mektubu” insan psikolojisinin sınırlarını okuruna sunan Stefan Zweig, her okura farklı pencereden bakma imkânı sunmuştur. “Sana, beni asla tanımamış olan sana.” Bir kadın düşünün… Âşık olduğu adama alelacele yazmış olduğu satırlarda kendi hayatındaki dönüşümleri anlatıyor. Aşkı, soluk bir mum ışığıyla görünür kılmaya çalışıyor. Mektuplarında ismi olmayan,...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Kategori: Litera
İlhan İrem: Sevgi Devrialeminde Bir Yolcu
1970’li yılların ortasında, tek kanallı siyah beyaz televizyonun karşısına geçenler, muhtemelen karşılarına çıkan çocuksu bir gencin naif ezgileri karşısında şaşkınlıklarını gizleyememişlerdi. Ülke, 12 Mart’ın ardından muhalefetin ikinci coşkulu çıkışına tanık oluyor, üniversitelerden fabrikalara uzanan uyanış hareketi, bu kez çok daha kitlesel ve sert bir mücadelenin söz konusu olacağını anımsatıyordu. Ezgi ve imaj, gündelik gerçeklikle ters...
Savaşın Anlamsızlığı ve Yuva Olmaktan Çıkan Ev: “Gölün Sırrı”
Roman Berlin Brandenburg’da bulunan bir gölün oluşumuna dair yüzyıllar süren coğrafi şekillenmenin detaylı anlatımını olan prolog ile açılıyor. Ev romanın önemli karakterlerinden biri. 1930’lu yıllarda evin arazisine sahip olan muhtar ve dört kızı farklı nedenlerden ötürü orayı yuva haline getiremiyorlar ve muhtar araziyi Yerel Çiftçi Birliği’ne satıyor. Naziler tarafından yeniden yapılandırılan şehirde genç mimar araziyi...
GÜVERCİNLER VE ZEYTİN DALLARI.
Güvercinler ve zeytin dalları dünya barışının en bilinen iki sembolüdür. 1948 yılında Pablo Picasso’nun bir kâğıt peçete üzerine çizdiği beyaz güvercin figürü ilk kez 1949’da Paris’te toplanan Enternasyonal Barış Konseyinin sembolü olarak kabul edilmiştir. Yıllar sonra Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Eylül’ün üçüncü salı gününü “Uluslararası Barış Günü” ilan eder, 2001’de o gün 21 Eylül Barış...
Tuzsuz Deli Bekir’den Tiyatrokrasi Dersi
Karagöz perdesinde seyre çıkarılan hâyali Tuzsuz Deli Bekir’e tuzsuz lakabı verilmesinin nedenini Hacivat’a sorsanız, o da bilmez. Lacileri çekmiş deneme yazarlarının bileceği şeydir bu! Zira denemeci dediğin kümese meraklı tilki gibi kurcalamadık, çomaklamadık yer bırakmaz… Deneme yazarının burnu Pinocchio’nunki gibi yalan söyleyince uzar. Denemecinizin hassas burnu da, hani bereketi bol olsun, Cyrano de Bergerac’ı burun...
METİN AYDIN’IN BİSTURİ’Sİ
Deneme tarzında yazılmış bu eseri incelediğimde, işin içinden, kolay çıkamayacağımı anladım. Çünkü her yazının içinde ayrı bir huzursuzluğa değinilmişti. Ayrıca kullanılan dilin sade olmasına karşın, imgesel veya soyut bir anlatım olduğunu söyleyebilirim. Ben şahsen şiir incelemesinde zorlanan bir yazarım. Ama bir satıra bir kitap sıkıştırmış birini eleştirmek de kolay değil, yani haksız değilim! Metin Aydın’la,...
Rafet Arslan: Bir Metropol Şairi Olmak
Genellikle şiir sözcüğü bizi yıllar boyunca yeryüzünden gökyüzüne doğru bir yolculuğa çağırdı. Gökyüzünde, insanın tüm niteliklerinin açığa çıkabileceği başka bir hakikat dünyası mevcuttu ve şiir oralarda geziniyordu. Ya da öyle bir şeyin olduğu söyleniyordu: Bilginin, duygunun, sezginin, arzunun, tutkunun, aklın, hazzın, ahlâkın ve tüm bunların toplandığı bir özgürlük alanı… O alanda uzun zaman, ayağımızı bastığımız...
AĞAÇLAR AŞAĞI KALKAR
Altay Öktem’in onuncu şiir kitabı. İlk dört kitabı 90’lı yıllarda yayımlandı, bu bakımdan asıl neş’et ettiği toprak; sırayı bozan, yamuk bakan, alışkanlıkları sarsan bir şair olarak 1990’lardır diyebiliriz. Özerk bir ada kurmuştur kendine, şiirinin bütün ipleri kendi elindedir. Sadece şiirde değil, şiiri kerteriz alıp Roman, deneme, öykü, inceleme sahalarında da bereketli ürünler verdi. Bir önemli...
Kanun Hükmünde Yalnızlıklar
Mazlum Çetinkaya’nın, 6.Vedat Günyol Deneme Ödülü’ne değer görülen kitabı. Göçen, yaralanan, sürgün edilen, tutuklanan KHK’lılara ithaf edilmiş. Mazlum’a ve aynı anda oğullarının annesi Sema’ya KHK ile ihraç (öğretmenlikten) haberi geldiğinde Yeldeğirmeni’nde balkonda ölüme karşı dinleniyorduk. Daha sonra onlarca hafta Kadıköy Boğa’nın taşakları önünde diğer KHK’lı arkadaşlarla eyleyen ve direnen olarak ses verdi. Mangalda kül bırakmayan...
YILKI ATLARI…
Yılgın, yorgun ve bitkin, Terk edildiler kaderlerine, Bir adada tek başına yaşamaya ama yılkı içinde… Sözde özgürdüler, Dörtnala geldiler hayata, Adeta yaşadılar Gemsiz ve eğersiz, yalın, yalnız gittiler. Sahipsizlik ve sevgisizlikti kaderleri, Sevdiklerini yitirdiler, Bilemediler neden terk edildiklerini , O rüzgar gibi yelelerden sevgi sıcaklığı çoktan kayboldu. Yılkı atlarıydı onlar artık, Ne yaşayacak bir haz...