Şair kendine giden yolu bulduğunda kendi özünün tınısını sözcüklere dönüştürür. Bu eylem bir doğum anıdır. Eldeki kalem sözü, imi, imgeyi dile getirirken altın tozu gibi bembeyaz kağıda yağar. Gidilecek yollar karanlıksa simge ona ışık taşır, imge dönüşümü talep eder, istektir talepdir, olması gerekenin olmasını ister ; böylece şairin içindeki özgürlük başkalaşarak güneşsi bir güçle donanır....
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Litera
2023 YIL SONU EDEBİYAT DEĞERLENDİRMESİ
2023’te yayıncılık faaliyetleri, yarışmalar, festivaller, dinletiler, söyleşiler, paneller, sosyal medya yayınları, zaman zaman olumsuz içerikte örneklerle varlık gösterdiler. Kişisel çatışmalar, intihaller, kutuplaşmalar, sözlü/yazılı linç girişimleri, eleştiriye tahammülsüzlük, ölçütsüz gelgeç yargıların artışı, ekonominin seyrinden kaynaklı alım gücünün düşüşü gibi unsurlar, yazın tarihine kalacak eserin/yazarın önüne geçti. Bu durum, önceki yıllardan çok farklı değil aslında. Bu türden...
YAZILAMAYAN ŞİİR
farklıdır yazılmayan veya birçok hiç bitirilmeyen şiirden —siste kaybolan, rüzgârsız enlemlerde başıboş sürüklenen teknelerden, işe yaramaz haritalardan, yitirilen sulardan— Yazılamayan şiirde yoktur hiçbir tehlike, hiçbir ağır anlam yükü, hiçbir anlam. Ki bu, onun ihtişamıdır, bu şekilde imkânsızın simgesine dönüşür, başarısızlığın ya da kaybın değil. Böylece rüzgâr yükselir. Gün...
BİR HAYSİYET MÜCADELESİ: 100. YILINDA CUMHURİYET
Doğum günün kutlu olsun Türkiye! Ahiretlik derler eskiler. Şimdilerin “kanka”sından çok daha ileri ve gerçek bir bağı olan dostluklara eskiden “ahiretlik“ derlerdi. Yani hem bu cihanda hem öbür cihanda en yakın sırdaşın, dostunum anlamında. Hala var mıdır bilmiyorum. 1998 yılıydı. Ben orta okul öğrencisiyim. Annem, annemin ahiretliği Dilek abla ve onun ben yaşlardaki oğluyla birlikte...
Bıçağı Boynuna Dayadığın Direnişin Senden Önce Davranabilir Bir Akşam Mutfakta (Şiir)
Oturduğum koltuğun Karşısındaki masalarda Biri en kıdemlimiz, Diğeri benden eski olan Arkadaşım çalışıyordu. O benden birkaç yıl önce Gelmişti buraya. Benim odam henüz belli değildi. Onlar çalışırken, Ben de Bukowski’nin ilk romanı Postane’ye başlamıştım. Sadece iyi bir yazar olmak isterken Girip çıkmadığı iş kalmayan Bukowski, Hayatının düzenli bir işte Çalıştığı on bir...
Romy ve Kuşlar (Öykü)
Film Film bitti, ne çabuk bitti. Şimdi perdede, siyah zeminde akan beyaz yazılar var. Onun ismi geçiyor, yüzünü tekrar görmüşcesine gülümsüyorum. Kafamı kaldırıp yukarıda pır pır parıldayan ışık demetine bakıyorum. Anlatılanı hep ıskaladım, çoğunlukla kavrayamadığım yoğunlukta oluyor anlatılan. Ben sadece yansıyan kimi görüntüleri algılayabiliyorum. Anlık bakışını ya da meydandaki kuşları. Film biter, pır pır ışık...
ANSİKLOPEDİST (ŞİİR)
Ağzı kenetli sokaklarda dolaşa dolaşa ıslana ıslana suyun kıpırtısı yürüyüşlerle sloganlarla kabahatlerle kalabalıkları düğümleyerek kalabalıklara kördüğümleyerek vardım ki ATM’lerin camları patlatılmış kapitaller fora Telaş ki ne telaş kırmızıya alıştırılmış kaldırım taşları ikinci cilt D harfiyle başlatılmış diye gün diye gece diye hepsinin ellerinde pencereden sarkmak isteyen çocuk heyecanı ateşe çay koysan tatlıya bağlanmayacak...
SEVİNÇ PAYI (ŞİİRLER)
SEVİNÇ PAYI gökyüzünü kuşlarla bölüşen ışık payı. üşenmeksiz bir çırpıda yankısal faydada güzellemede ölçüt, dolu dolu payda kucaklı ormana parlaklık versin diye, hayatın sekizde biri sevişmek, diyedir; ormana yüzümüzü gönderdik, dediler gümüşi akasya kolları *** BİRKAÇ DÜELLO 4 özene bezene üzerine en parlak titrediğim yalnızlığım ki...
MOLTO VIVACE ÇALINACAK ZİLLER (ŞİİR)
çağırma seansları olsa demiştik. enikonu içkiliydik. güzdü. bahanemiz çoktu. hızlı hızlı yürüyorduk. hızlı hızlıydık. ola ki duymamışızdır diye seslenmişlerdi. yetmemiş bağırmışlardı feryat figan. dememiştik aslında seans means. yüklü olduğumuz doğruydu bir tek. saatler geçip gidiyor gibi geliyordu. rüzgâr üstümüze üstümüze esiyor gibi. içkiliydik. güzdü. güzdük. yalınayaktı gece. kampanalar çanlar bir de ziller… sütlü kahve...
TUZDA YARA (ŞİİR)
bakışı düşler örtüsü.. kalbi rüzgardan bir kadın usul usul soyunan gecede saklı arzularına yaslandı bir an sanki sordu kalbimdeki yaranın hüviyetini dedim ben bir insanım.. umudum, hatta şiirlerim var dedi yalın olmak yalan olmaktan iyidir, bunu söyle.. unuttuğum bir hatıra var derinde dedim sevgi bahar uykusuydu eskiden nilüferler titreşirdi, sevgililer bütün ruhuyla öpüşürken,...