Annie Ernaux 1940 yılında işçi sınıfı bir ailede doğmuş, çocukluğunu mazbut bir çevrede Normandiya’da geçirmiştir. Edebiyat öğretmeni olan Ernaux aynı zamanda Fransız çağdaş edebiyatında önemli bir yere sahip Renaudot ödülünü almıştır. Ernaux metinlerinde kendi yaşamını, duygularını, dönemin sosyolojik olgularını da yakın plana alarak başarılı bir şekilde okuyucuya aktarıyor. Yazar baba kız ilişkisini, babasının işçi olarak...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Litera
Böyle şey olur mu? Okuyana göre, belki olur, belki olmaz!
Özellikle üst düzey İngilizceden dilimize mükemmel çevirileriyle tanınan ve şimdiye kadar üç roman da yazan Handan Ünlü Haktanır, sanırım ilk kez bir hikâye kitabı yayımladı: “Olur Olmaz Öyküler”[1]. Bu kitaptan bir nebze bahsedeceğim sizlere ama öncesinde dürüst bir eleştirmen olarak Handan’la yakınlığımı açıklamalıyım. Handan, Mülkiyeli sınıf arkadaşlarımdan ve ardından meslektaşım Korkmaz Haktanır’ın eşidir. Dışişleri Bakanlığımız...
Dördüncü Şahsın Görünmeyen Resmi
Karafakideki şarap yarılanmak şöyle dursun ,şişenin dibine vurduklarına bakılırsa, beklenen dördüncü kişi gelmeden sofranın tadını çıkarmış olmalılar. O sırada dördüncü şahıs yaklaşıyor, masanın sol köşesindeki sakız beyazı örtünün altından ona bakan köpeğin bu yeni geleni tanıdığı belli; hırlayan bir ifadesi yok. O hâlde, sizi bekliyorduk ama biraz geç kaldınız, lakin lütfen geçin böyle buyurun denilebilecektir....
HERHANGİ BİR YER DEĞİL, BULUŞMA YERLERİ JOHN
JOHN BERGER’İN REHBERLİĞİNDE ŞİİRSEL MEKÂNDA KISA GEZİNTİLER. John Berger, “Buluştuğumuz Yer Burası” eserinde yaşamına tanıklık eden bazı mekânları işlemiş. ‘’Görme Biçimleri’’ kitabı ile geniş bir hayran kitlesi kazanan John Berger, “Buluştuğumuz Yer Burası” eserinde yaşadığı yerlere ait izlenimlerin, oralara dair bilgilerin, bir yerle benliği arasındaki harcı oluşturan duyguların, o yerlerin kendisinde bıraktığı kalıcı izlerin peşinden...
ÖLÜLER BAŞ UCUMDA (ŞİİR)
güvertede biriken sularda yerimi aldım kaynıyordu deniz, ben beton tekneler arasında penceresini indirmiş perdesini rüzgâr altı sahiline kilitlemiş biri: “rüzgâr altında vapur var söyle söyle hüseyin, duysunlar ölüler seni tekrar gömsünler kendimize ayıracak zamanımız yok” de evet, biraz ateşim var dümen kovanı söndürüyor beni özlüyorum kalan geleceğimi fora diyorum, halat düzeni çözülsün vira, halatlar yükselsin...
PİSUVARDA BİRİSİVAR (ŞİİR)
ağzımda origamipil Pisuvarın önünde Donmuş mesanemi Eritmeye çalışıyorum Ceplerimde Penguen bobin salkımlı maniactür Gökkuşağı aromalı tehlikeli diş macunu Çift bıçaklı jiletilum zeplin Ceplerimde Kulak tıkaçları Boş dolu sigara paketleri S.o.s fıstıklar Kulaklarımda beş yüz Çinli lama Yanıbaşımdaki Pisuvara Biri gelecek mi diye tetikteyim Lefkoşa, 2022 _____ ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU Eren Burhan, şiir anlayışında -ve arayışında- mükemmeliyetçi tavrın tam karşısında duran bir şair; ancak bu özensiz olduğu,...
ELOĞLU BOYUNU ELİFLE ÖLÇER BİZİMKİ KARANLIK OBUZA CUMBURLOP ELİFLEMESİNE
Metin Eloğlu’na /Döngeri ettiğinde başını Boyunkıran bir dikkatle bakmaya zorlayan Elif/ – Nerden aarı geldin gördün köpeği? – Durduk yere seğrimez ya sağrısı Ya bir melek tökezledi ya köpek – Her gizde mola m’olur hıyarağası Yürü gerisingeri tamamlansın hikmet dairesi _____ ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU Yerel ağızlara, buluş/uydurma/kasıtlı-bozulmuş sözcüklere şiirde yer verirken, kendi adıma, tereddüt yaşıyorum;...
Gülüş (Şiir)
İki yarım kalmış iz uçlanmak için çizgileriyle yitik. Oh sokaklar attığım taşları lütfen geri veriniz. Çünkü gözlerim kördü o vakitler. Hoş şimdi de ellerim ortasız, oh oh ne hoş. Günlerim ünlenmemiş öylece geçiyor, oh ne iyi yağmurların bitip ipleriyle ömrümün uluması camlarınızda, duvarlarınızda bir uz gibi baharın. _____ ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU Hüseyin Doğu’nun ‘Gülüş’ü, sahiciliğini,...
Deli İbram Divanı’nı Okumak
“Peki, iyilik mi yaptı bana? Bu ikinci oldu açlıkla sınadığı. Haydi, bir başına olsam ya da yaşlı anam babam sağ olsa da onlarla kırılsam yine şükür derdim. Ya çocuklar? Bu gözleriyle etime batıyorlar. Açlık boz bir köpek ağzı olmuş dolaşıyor bizim evde. “ Mekânsal tasarımı Uzun Ada olarak da bilinen Köstence Adası olan, denizci ada...
eskiyen yüz (şiir)
kilden külden yapılmış olabilirdim dağılabilirdi parçalarım rüzgârda her parçanın dağılışı bıyıklarını hatırlardı babamın olmak adına bıyık bırakmak ki çok eskilerde kalmış bir adetti artık belki bu sebepten babamı anlamadım ömrümce on iki yıl oldu öleli gömüleli bir on sene adı bir mermere yazılalı çok zaman geçti çok ülke çok şehir çok kasaba çok köy çok...