Genco Gülan’ın EK‘teki “Hemen anlayabiliyorsanız, kesinlikle çağdaş sanat değildir” başlığını görünce, yazıyı okumadan, sokakta ayaküstü, telefon üzerinden “kesinlikle yanlış bir genelleme” diye not düşmüştüm. Ali Şimşek de bunun üzerine “yanıt yaz hocam” demiş. Dışarıdaki işimi halledip Piramid Sanat’ta Ankara servisini beklerken bilgisayarda açtım okudum yazıyı. Aşağı yukarı tahmin ettiğim gibiydi metin, yarı şaka yarı ciddi....
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Polemik
GENCO GÜLAN’A AÇIK MEKTUP
Sanat yazarlığının sanırım en çok kişilere ya da kurumlara açık mektup kısmını seviyorum. Çünkü piyasa erklerinin tüm etkinlikleri ve hatta yazın camiasını tekelleştirme çabasından bıktım ve bu konuda oyun bozan olmayı seviyorum. Birileri ses çıkarmalı, ses olmalıyız. Sanat piyasasında ilişkilerin, eleştirinin önüne geçmesinin oldukça can sıkıcı olduğunu düşünüyorum. Herşeyin güzellendiği ve övüldüğü bir sanat...
Değneksiz Köye Değnekçi Olmak veya Eleştirinin Eleştirisi
“Ben kan diye başlamak isterim oysa gülün derdi başkadır” Turgut Uyar Fıkra herkesçe malumdur. Bir gün Nasreddin Hoca’ya “Dünyanın merkezi neresidir?” diye sorarlar. “Ayağımın altıdır” der hoca. Koca Dünya Tarihi’nde, bir dönemin bakış açısını bundan iyi anlatan veciz bulunamaz. Milattan sonra 100’lü yıllarda yaşadığı sanılan matematikçi, astronom Batlamyus (Ptolemaios), Evrenin merkezinin Dünya olduğu bir modelleme...
Perihan Mağden Okuma Kılavuzu
90 sonrasının en güzel tarafı buydu; kendi yanlışlığımızı başka yanlışların eleştirisi üzerinden gizlemek. Eski ama hep güncel… Uzun süredir hırçın dilini özlediğimiz Perihan Mağden Taraf’ın arka sayfasıyla aramıza döndü. Hemencecik “besili apartman çocukları” üzerinden Survivor yarışmasıyla uzun süredir aç bıraktığımız bayağı kültür nefretimizi tekrar beslemeye başladı… O bir otomatik haklılık makinesi. İğneli, bizi hazdan kıpırtadan...
B. Sadık Albayrak, 2000’ler Şiiri ya da Şiir Nasıl Okunmamalı?
Albayrak 2000’ler şiirini okumaya başladığında ister istemez “şiir böyle okunmaz” demek zorunda kalıyorum. Şiirin teorik olarak okunmasının birden fazla yolu olduğunu biliyoruz. B. Sadık Albayrak’ın EK Dergi’de yayımlanan ve 2000’ler şiirini Cenk Gündoğdu’nun hazırladığı 2000’ler Şiiri Antolojisi üzerinden okumaya çalıştığı yazısı şu anda dolaşımda ve gündemde. Tepkiler “eleştiriye hasret kalışımız, aldığı tepkilerden belli” ile “şiir...
2000’ler Şiiri, Korku Kekelemesi
2000’ler şiiri, büyük ölçüde kendinden nefret eden bir öznenin şiiridir. Doğmuş olmaktan pişman olduğunu söyler. Şiirlerde en çok kullanılan sözcüklerden biri ölüm’dür. Mezarlıklar gözde mekândır. Sanduka, Yeni Osmanlı’yla birlikte tarihten çıkmış, bu şiirlerde pek sevilen bir nesne olmuştur. İki binler şiiri, birbirini besleyen iki korkunun ürünüdür. Birincisi ve asıl olanı, tekelci düzenin yaşamın her alanında...
Ölmüşük de Habarımız Yok ya da Öykü Gazetesi’nin Hikâyeleri
Öykü dünyaya, gerçeğe, hayata benzemez ve yazar aklına estiği gibi uydurur; “öykü bitti dedim ve bitti.” İşte bu, Öykü Gazetesi’nde yer alan metinlerin üzerinde birleştiği edebiyat felsefesidir. Can Yayınları’nca yayınlanan Öykü Gazetesi’nin Mayıs 2017, 8. Sayısında öykü niyetine 20 metin yer alıyor. Yarım gazete boyutunda 16 sayfaya sığdırılmış bu 20 öykünün biri mezarlıkta bitiyor,...
Yavuz Turgul’un düşündürdükleri: Gidenler kötü değil, kalanlar iyi!
Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın deyişiyle ‘‘yalnız ve güzel’’ ülkemizde, hangi saha hangi cenah hangi mahalle; hangi tavır sahipler derneği hangi düşünce savunucuları vakfı hangi bilmem neciler konseyi olursa olsun kamuoyu yaratmak külfetli bulunduğundan, ‘‘kurtarmadığından’’, ‘‘bize gelişi bu’’ olduğundan fakat toplumsal gelişim vb. naneler pek umurumuzda olmadığından o zahmetli teşebbüs yerine kulis, lobi, dedikodu faaliyetleri tercih...
HAVVA’NIN “UYANIK” KIZI: ELİF ŞAFAK
Havva’nın Üç Kızı, işte bu politik atmosferin meyvesidir. Yazar, kitabında, 1980’den 2016’ya, bölünmüş bir aileyi anlattı, aile üzerinden aslında Türkiye’yi. Birkaç gün önce, New York TED Talks’ta, biseksüel olduğunu; ancak kamusal alanda bunu bugüne kadar açıklama cesaretini gösteremediğini söyleyen Elif Şafak, bir yıllık aranın ardından, tekrar kendinden söz ettirmeyi başardı. Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz’un hemen...
SİZE HİZMETLERİMİ SUNABİLİR MİYİM, CANINIZI SIKMADAN?
Yazılarımı bir köşe adı altında yayınlama fikri önerildiğinden beri ne olması gerektiği ile ilgili düşünüyorum. Bir köşe ismi kısa ve akılda kalıcı olmalı, örnekler genelde böyledir. Ancak güncel sanat yazıları yazdığım için bu konudaki düşüncelerimi de temsil edecek bir isim bulmak istedim. Uzun da olsa, standart dışı da olsa benim için önemli olan standarda ya...