Ana Sayfa Vizör

Kategori: Vizör

Yazı
Gerald’ın Oyunu

Gerald’ın Oyunu

Amerikan korku sinemasının son yıllarda ürün vermeye başladığı yeni bir korku/gerilim altbaşlığı sözkonusu. Bireylerin rutinlerini renklendirme çabalarının grotesk yollara sapışını anlatan hikayeler ekranlara yansımakta.   Not: Bu yazı hakkında konuştuğu eserle ilgili kısmen sürpriz bilgiler içermektedir. Filmi seyrettikten sonra okunması tavsiye edilir. 2017 yılı sinemada Stephen King uyarlamaları açısında oldukça verimli bir seneydi, sadece bir...

Yazı
‘‘Aile Arasında’’ Çözelim Sonra Yine Güleriz

‘‘Aile Arasında’’ Çözelim Sonra Yine Güleriz

Aile Arasında filminde seyirciyi rahatsız edici düzeyde bir ürün yerleştirme mevcut. Gülse Birsel şov dünyasına ‘‘gag’’ programı sunarak girmenin hakkını vermiş doğrusu! İlginç reklamların sunuculuğunu yapan Birsel kötü reklamların kurbanı olmuş. Gülse Birsel’in yazıp Ozan Açıktan’ın yönettiği ve iki haftada iki milyon bilet kesen Aile Arasında’yı izledim. Film maaile bir beğeni topluyor mu bilinmez ancak...

Yazı
Başka Bir Wars!

Başka Bir Wars!

Star Wars’ta groteskleştirilmiş, katman katman, salyalarıyla, bizdeki iğrenç kategorisini harekete geçiren yerel şefler de görürüz. Seri bütün bu ideolojik kurucu unsurlarına ve mite, Romantizmden miras Yücenin Estetiğini yedirmesini iyi bilir. Star Wars’ın  ilk filminden bu yana feodal bir imparatorluğa karşı direnen cumhuriyetçileri izliyoruz. Tabii bu cumhuriyet kavramını Avrupalı kökeni anlamında almamak gerekiyor. Birçok Holywood filmini...

Yazı
Ercan Dalkılıç: Eleştiri Öncelikle Seçkinciliğe Karşıdır!

Ercan Dalkılıç: Eleştiri Öncelikle Seçkinciliğe Karşıdır!

Bu mesleğin duayeni Roger Ebert çok sert bir eleştirmendi, kendi üslubu içinde yerden yere vurabiliyordu yönetmenleri. Maalesef bizde o işler pek öyle yürümüyor. Sinema yazarı Ercan Dalkılıç’la sinema yazarlığı üzerine konuştuk. Sinema eleştirmenliğinin nasıl yapılması gerektiğine ve kimlerin sinema yazarlığı verme yetkisine sahip olacağı gibi bazı gülünç ama bir o denli de ciddi tartışmalara değindik....

Yazı
STAR WARS ÜZERİNE AYKIRI DÜŞÜNCELER

STAR WARS ÜZERİNE AYKIRI DÜŞÜNCELER

Son Jedi, Star Wars çılgınlığına eklenen yeni bir halka olarak bu hafta izleyiciyle buluşuyor. Serinin sekizinci filminde, Jedi dünyasına adım atan Rey’in, Luke, Leia, Finn ve Poe gibi isimlerle geçmişin sırlarına doğru yapacağı yolculuktan önce, tüm zamanların en popüler film serisini mercek altına almaya çalışacağız. Bir Uzay Westerni Popüler sinemada türlerin revizyona tabi tutulmasına örnek...

Yazı
Tenin ilmihali: Sylvia Kristel

Tenin ilmihali: Sylvia Kristel

Kristel, Emmanuelle’de göründüğünde henüz 21’indeydi. Film Fransa’da çekilmişti. Yönetmeni Just Jaeckin’di. İlginçtir, filme kaynaklık eden romanın yazarının adı da Emmanulle’di, Emmanuel Arsan. Başlarda soft-sex olarak tanımlanan film, sınır tanımaksızın ülkeden ülkeye sıçradı. Karadeniz’de hoş bir belde: Turhal. Yeşilırmak’ın hemen kenarı… Etrafını ağaçların çevirdiği bir çay bahçesi… Bitişiğinde yazlık bir sinema… Akşamüzeri olmalı. Sabahın köründe inşaattan...

Yazı
Frankenstein nasıl Frankenstein oldu?

Frankenstein nasıl Frankenstein oldu?

Gotik, mimariye nüfuz eden bir akım olduğundan edebi eser ve filmlerde meskenler bu çizgide betimlenmektedir. Frankenstein’in filmde çalışmalarını gerçekleştirdiği işliği taş malzemeden örülü devasa bir yapıdır. Taştan örülü olması yapıya bir soyluluk, bir mesafe katar, yine yapı yerleşim yerlerine uzaklığı ve büyüklüğü ile insanı ezmekte ve ürkütmektedir. Korku duygusunun sanat dallarındaki izdüşümü, sanatın insan duygularına...

Yazı
Hüznün ilmihali: ROMY SCHNEIDER

Hüznün ilmihali: ROMY SCHNEIDER

Gel gör ki, “Sissi” Romy Schneider için daima aşmayı ve hatta unutmayı arzuladığı bir eşik olacaktır. Erken yakaladığı şöhret hazırlıksız yakalamıştır onu. Hayat, yoksul bir oda sanki… Ha sırça köşk, ha gecekondu… Tüm odalar yoksul. Mahrumiyet duygusuyla var edilmiş doyumsuz bir canavar: İçine mutluluk, olgunluk, kariyer; olmadı utanç, masumiyet, şehvet… nice eylemi, nice erdemi, nice...

Yazı

GÜNEYE KAÇACAK KÜÇÜK BURJUVAYA NOTLAR

Edebiyatımızın müstesna yazarlarından Erhan Bener’in, ilk olarak 1983’te neşredilen ve epeydir baskısı bulunmayan Ölü Bir Deniz romanı, geçtiğimiz ağustos ayında yeniden yayımlandı. Atıf Yılmaz’ın 1989 yılında filme aldığı bu değerli eseri, henüz okumadan bile benim açımdan değerli kılan, Rutkay Aziz ve Türkan Şoray’ın oldukça başarılı oyunları ve hikâyenin temel derdi idi. Öyle ya, hangimiz kaçmak...

Yazı
Tarantino: Şah ve mat!

Tarantino: Şah ve mat!

Bir takım naçizane uyarılar: 1. Okumak üzere olduğunuz yazı, içerdiği hayli düşük ‘‘spoiler’’ miktarı ile o yöndeki beklentilerinizin altında kalacağını taahhüt; öte yandan ise “bilinç akışı” izlenimi uyandırabileceğinden ötürü getirmeniz muhtemel “eklektik, bayağı yazılmış, sayıklamalar silsilesi” eleştirilerinizi peşinen kabul eder. 2. Yazı bariz bir öfke ile yazılmıştır fakat dağınıklığını bu türden, tamamen yaratıcı tekil şahsı...