Gazeteci, spor yazarı, sinema yazarı, çizgi roman ve fantastik edebiyat ustası… Şimdilerde de koleksiyoner, kendi deyişiyle “Çöpçüler Kralı”… Benim de peşinden sahaf sahaf, festival festival dolandığım, deyiş yerindeyse çıraklığını ettiğim büyük bir usta. Popüler kültürümüzün saysanız bir elin parmaklarını geçmeyecek araştırmacılarından olan Ege Görgün’ün sessiz sedasız iki kitabı birden Karakarga etiketiyle raflardaki yerini aldı. Görgün’ü her zamanki olağan turlarından birinde, Kadıköy’deki Akmar Pasajı civarında yakaladık ve gazetecilik kariyeri boyunca yaptığı söyleşilerden derlenen yeni kitabı “Bana Onun Portesini Getirin” hakkında birkaç kelam ettik…

Kitapta yer alan portre yazılarınızı ve röportajlarını okurken bir hikaye okurmuşuz hissine kapılıyoruz. Bu bilinçli bir yaklaşım mı?

Aslında buna kendiliğinden oluşmuş bir şey demek lazım. İki şeyi hep çok sevdim; hikaye ve kurgu. Önce bir okur ve seyirci olarak… Sonra bir dergici/gazeteci ve yazar olarak… İkisini ayrı ayrı değil ama, bir arada sevdim. Elbette öyle olmalıydı. Hikayeniz ne kadar iyi olursa olsun, onu iyi anlatamadınız mı, hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur zira. Yıllarca okuduğum çizgi romanlarda, romanlarda ama özellikle seyrettiğim filmlerde beğeni tercihlerimi bu yönde kullandım. Elim kalem tutup da kendim öyküler karalamaya başladığımda ben de nacizane bunu becermeye çalıştım.

Kitabınız Yeşilçam’dan başlamak üzere Türk sinemasına hizmet etmiş oyuncu ve yönetmenler hakkında yazılardan oluşuyor. Bazı yazılar düz yazı, bazılarıysa soru cevap şeklinde…

Bu iki türün yan yana gelmesi yüzünden başta bütünlük karmaşası yaşayabilirsiniz. Portrelemeler ve röportajlar biraz birbirinden farklı duruyor, evet. Ama röportajlara dikkatli baktığınızda klasik soru-cevap yerine yine süjenin bir portresini çıkarmaya yönelik öznel yazılar olduğunu göreceksiniz. “Öznel”e vurgu yapmak isterim. Bu yazılar benim hissiyatımı ve düşüncelerimi fazlasıya içermektedir.

Aynı şekilde gümüz ünlüleri ile eskinin ünlüleri de bir araya geliyor kitapta…

Evet, Türkan şoray, Sadri Alışık gibi klasik Yeşilçam portrelerinin, Erkan Can, Nejat İşler, Mehmet Günsür, Ali atay orta ve yakın dönem sanatçılarıyla yan yana kitapta. Fazla takılmayın… netice de biraz kalın olması lazımdı kitabın ve popüler isimlerin satışa bir zararı olmazdı.

Bunlar daha önce yayımlanmış yazılar öyle değil mi?

Bu kitaptaki yazılar öncelikle 2000’li yılların başından beri yazarı olduğum Esquire dergisi için teybe ve kaleme alındı. Okurken o günün şartlarıyla ve sorularıyla yapıldıklarını aklınızdan çıkarmamanızda yarar var. Röportajların çoğu dergiye kapak oldu, gazeteler tarafından alıntılandı ve yazılar Tersninja.com’da paylaşıldığında yoğun ilgi ve beğeni gördü.

Bu kitaba giren yazılar nasıl oluşturuldular? Hangi kaynaklardan yararlandınız?

Bu kitapta röportajlarını okuyacağınız bazı isimler artık aramızda değiller. Ne mutlu ki bana Tuncel Kurtiz ve Aykut Oray gibi değerli isimlerle sağlıklarında görüşüp tanışabildim, röportaj yaptım. Suphi Kaner ve Uğur Güçlü gibi aramızdan çok önce ayrılmış isimlerin hakkında yazarken zengin sayılabilecek kişisel sinema arşivimden, gazete-dergi arşivlerinden ve bugüne dek yazılmış hatıratlardan ve Agah Özgüç gibi ustalarımın yazdıkları sinema tarihi kitaplarından yararlandım.

TEILEN
Önceki İçerikKADIKÖY’DE ALTI SANAT KOLEKTİFİ SERGİSİ
Sonraki İçerikJet Sosyete: Business Class Dünya, Ekonomik Sınıf Anlatı
Manisa’nın Akhisar ilçesinde doğdu. Üniversiteye kadar bu şehirde yaşadı, kitaplar okudu, filmler izledi ve zeytin ağaçları dikti. 3 üniversite terk etti. Rock tedrisatını tamamlamak için plakçılarda çalıştı. BirGün, Evrensel, Aydınlık gibi günlük-ulusal gazetelerde 7 yılı aşkın bir süre sinema yazıları yazdı. Birçok sinema dergisinde eleştirileri yayınlandı. Ortak yazarlı kitaplara katkıda bulundu. Sinema üzerine çeşitli atölyeler yaptı. Film festivallerinde paneller, konuşmalar düzenledi. Dünyayı gezdi. Yayınevlerinde danışmanlık-editörlük yaptıktan kısa bir süre sonra film yapım sektörüne atıldı. Şu anda Global Filmcilik başta olmak üzere çeşitli film şirketleri için proje danışmanlığı görevini yürütmektedir. Film ve kitap çalışmalarına son hızla devam eden yazar, ayrıca Ulysses Zeytinyağı adlı gıda şirketinin kurucusu ve yöneticisidir.