Ana Sayfa Kritik Gotik Marksizm

Gotik Marksizm

Gotik Marksizm

[Bu yazı Margaret Cohen’ın Dindışı Aydınlanma: Walter Benjamin ve Gerçeküstücücü Devrimin Paris’i isimli kitabının açılış bölümünden alıntılanmıştır.]

Türkçeleştiren: Suat Kemal Angı

—–

Birkaç yıl önce bir Fransız yayınevi, bilindik yerlerin Gotik yanlarına ışık tutan bir rehber kitaplar dizisi yayımladı. Her ne kadar Gotik romanın Fransızca muadili roman noir’yı (Kara roman) çağrıştırsa da, Guides Noirs (Kara Rehberler) dizi kitapları adını, turistik gezi rehberleri Guides Bleus (Mavi Rehberler) adıyla yapılmış bir sözcük oyunundan almaktaydı. Gizemli Fransa Rehberi, Gizemli Provence Rehberi, Gizemli Paris Rehberi başlıklarını taşıyan bu kitaplar, gündelik hayatın telaşında ve standart rehberlerin anıtsal ayinlerinde gizlenmiş toplumsal topografyanın akıldışı, gayrimeşru, esinleyici, tutkulu ve çoğu zaman doğaüstü görünümlerine adandılar. Guides Noirs bu yerleri, aidiyetlerinin kapsamını belirten bir dizi kategoride sınıflandırıyordu: “Efsanevi Tarih”, “Tarih Öncesi Gizemler”, “Pagan Mitleri ve Anıtları”, “Kutsal Mekânlar ve Hıristiyan Mucizeleri”, “İlluminati”, “Örf, Âdet ve Gelenekler”, “Fantastik Hayvan Hikâyeleri*”, “Muhteşem Yaratıklar”, “Şeytan, Büyücüler, Hayaletler”, “Garip Taşlar ve Yapılar,” “Tekinsiz Manzaralar”, “Yeraltı Geçitleri, Hazineler”, “Hayali Müzeler”, “Trajediler ve Tuhaf Eylemler”.1

Dindışı Aydınlanma, Gotik Marksizm için, Guides Noirs dizisinin henüz listeye dahil edilmemiş kitapları içinde bir başlık oluşturur. Bu dizi, toplumsal süreçlerin akıldışı görünümleriyle büyülenmiş Marksist bir soyağacı taslağı çizer; hem akıldışının mevcut toplumu nasıl istila ettiğini araştıran, hem de onu kullanarak toplumsal dönüşümü etkileyeceğini hayal eden bir soyağacıdır bu. Gotik Marksizm sıklıkla, dar Aydınlanma terimleriyle inşa edilen kavramsal bir aparata ayrıcalık tanıyan ana akım Marksizm’in kutlu savaşları içinde gözden uzak kaldı. Bununla birlikte, Aydınlanma’nın yakasını zaten kendi Gotik hayaletleri hiçbir zaman bırakmadı ve aynı şey başlangıcından beri Marksizm için söylenebilir. Gotik Marksizm arkeolojisi sadece Marksist repertuar için gizli kalmış metinleri geri kazanmayı değil, aynı zamanda iyi bilinen ve Marks’ın kendi yazılarıyla başlayan Marksist topoi’nin** karanlık yanına katılmayı da gerektirir; Guides Noir genellikle, gün ışığında yapıldığı için görünüşte akılcı olan üretim işinden aşina olduğumuz yerlerin gizli hayatına odaklanır.

Benim bu kitapta ilgilendiğim, Gotik Marksizm’i ilk kuramsallaştırma çabalarını –Freud’un Marksist düşünce için akıldışı olan ufuk açıcı yirminci yüzyıl keşfini sahiplenmeye dönük ilk girişimleri– yeniden inşa etmek olacaktır. Fransa’da bu çabaları Gerçeküstücülük –psikanalizin Fransız entelektüel çevrelere tanıtılmasından genellikle sorumlu olduğu düşünülen avangart hareket– başlattı.2 Bu girişimler en kapsamlı biçimde, Micheline Tison-Braun’ün “Gerçeküstücülük balesi ve 1925’ten 1935’e kadar süren (ve Breton tarafından fazlasıyla yorumlanan) devrim” olarak nitelendirdiği süreçte, “giderek daha çok buyurganlaşan ve kafa karıştıran” hareketin lideri André Breton tarafından ayrıntılandırıldı.3 “Kaba Marksizm” inkâr edilemez bir şekilde “aşırı belirlenmiş*** ve mitsel anlamda gerçek**** bir kategori” haline gelirken, Fransız Komünist Partisi’yle mücadeleci ilişkisi sırasında Breton’un yazılarına yansıyan kederli ton, hem onun hem de dönemin Fransa’sı üstünde partinin uyguladığı baskıyı belagatli ve ikna edici bir şekilde dile getirir.4

Breton’un “Engels ve Freud’u uzlaştırmak”5 için tasarladığı “cesur” girişimi, Gerçeküstücülüğü bu Marksizm’le bağdaştırma çabasının olduğu süreçte gerçekleşti. Breton Paris noir’nın (Gotik Paris) 19. yüzyıla ait tasvirlerini yeniden düzenleyen bir manzarada gezinirken, öznelliğe, tarihsel sürece, nedenselliğe, praksise ve psikanalitik kavramlara ve içeriğe sahip olaya dair pratik Marksist kavramları değiştirdi. Nitekim benim Breton’un Gotik Marksizm’ine dair keşfim, Guides Noirs’da (Kara Rehberler) bulunan sınıflandırma kategorilerine dikkat çekici derecede benzeyen motifler üzerinden ilerler (dahası, Breton’un Nadja’sının yörüngesi, Gizemli Paris Rehberi’nin önerdiği gezinti yolları arasında yer alır).6 Tekinsiz manzaralar, hayaletler ve büyücüler, garip taşlar ve yapılar, illuminati: Bunlara nesnel şans, öznelerarası arzu, talih kuşu, rastlantı, rüya, bohem dayanıklılık, toplumsal bilinçdışı ve ruhsal ve maddi yaşamın iletişim damarlarını birleştiren kılcal doku gibi gerçeküstücü kavramlar eklenecektir. Breton kutsal olmayan karışımını (brew), Friedrich Engels’in on dokuzuncu yüzyıl mekanik materyalizm eleştirisinden ödünç aldığı adlandırmayla, “modern materyalizm” olarak nitelendirdi.7

Max Ernst

Walter Benjamin, Gerçeküstücü Marksizm’in çekirdeğini, Gerçeküstücülüğün politik ve teorik hedeflerinin günümüze dek tartışmasız en önemli değerlendirmesi olarak kalan bir denemede “dindışı aydınlanış” olarak şöyle formüle etmişti: “Dinsel aydınlanışı gerçek ve yaratıcı bir biçimde alt etmek (…) dindışı bir aydınlanışla, materyalist, antropolojik bir esinde olasıdır.”8 Gerçeküstücü Marksizm’i yeniden inşa etmek için Benjamin’den yararlanırken, benim son derece önemli ve öncelikli ikinci bir iddiam var: Benjamin’in düşüncesini şekillendirmede modern materyalizmin biçimlendirici ama ihmal edilmiş rolünü aydınlatmak. Ben bu rolün Benjamin’in Gotik Marksizm külliyatında seçkin yerini alan yazılarına yaptığı çok önemli katkıyla ilgileneceğim. Bunlar Passagen-Werk’in, yani Pasajlar Projesi’nin tamamlanmadan kalmış kalıntılarıdır. “Paris üretim döngüsü”nün merkezi öğesi olan, Benjamin’in kritik çalışmam dediği ve 1920’lerin sonlarında Marksizm’e dönüşünden sonra zihnini meşgul etmeye başlayan Passagen-Werk, Marks’ın “yeni dünyanın yeni başkenti” olarak adlandırdığı on dokuzuncu yüzyıl Paris’ine hem Guide Bleu (Mavi Rehber) hem de Guide Noir (Kara Rehber) olarak hizmet edecekti.9 Bu yeni dünyanın içinde Benjamin, sanayi kapitalizminin –altyapı ve üstyapı gibi büyük, güçlü, bölünmez ve değişmesi yavaş Marksist kategorilerinin belirsizleşme eğilimi gösterdiği– yükselme çağında, hayatın psikolojik, duyusal, akıldışı ve çoğu zaman önemsiz görünen yönlerini yakalamak için yola çıktı. Her ne kadar kaygılarını Marksist kuramın kaygılarıyla bütünleştirmeye çalışsa da, Benjamin, akıldışı olanı kavrayabilmek için, Marksizm’le Yahudi mistisizminin en trajik anlatılarından on dokuzuncu yüzyıl Paris kitle kültürünün bayağı spiritüalizmine ve gerçeküstücü dindışı aydınlanışa kadar her türlü paradigmayı bir araya getirdi.10

Andre Breton

Modern materyalizmin Passagen-Werk için önemi, Benjamin’in epistemolojik ve metodolojik açıdan esinleyici derin düşüncelerini***** en yoğun biçimde derlediği Passagen-Werk’in N Konvolut’unda****** yer alan Breton’dan bir alıntıyla özetlenebilir: “‘Lafargue gibi aydınlanmış bir materyalist için, ekonomik determinizmin “tarihin tüm sorunlarının anahtarı olabilecek kesinlikle mükemmel bir enstrüman” olmadığını yeterince vurgulayamam.’”11 Benjamin bu sözü, 1935 tarihli Political Position of Surrealism’den (Position politique du surréalisme: Gerçeküstücülüğün Siyasal Konumu) alıntılar; metin, pragmatik Marksizm’le mücadelesi umutsuzlukla sonuçlanan Breton’un ilk olarak Prag’da verdiği bir konferansın notlarıdır. Benjamin pragmatik Marksizm’le kendi karşılaştığı zorluklar üzerine kafa yorarken, Breton’un modern materyalizmini yararlı bulmuştur. Pasajlar Projesi’nin merkezi metodolojik kaygılarından biri, Marksist kuramı, Benjamin’in “Brecht’in Beş Paralık Roman’ı”nda (R, 202 ) ifade ettiği gibi, “sadece emperyalizmi değil, aynı zamanda onun için bu tür yararlı soruları olan Marksizm’i de üreten” on dokuzuncu yüzyıla dalmaktan kurtarmaktı. Benjamin N Konvolut’unda, “Tarihin her sunumu uyanışla başlamalıdır; aslında başka hiçbir şeyle ilgilenmemelidir,”12 der. “Bu cümle, on dokuzuncu yüzyıldan uyanışla ilgilidir” (N 4, 3). Eğer Marksizm, içinde bu fikirler yelpazesinin kendini ilk kez biçimlendirdiği anın eleştirel bir temsilini sunacak olsaydı, Marksist kuramı uyandırmak gerekirdi.

Benjamin, epistemolojik N Konvolut’u boyunca, Marksizm’i on dokuzuncu yüzyılın kökenlerinin kavramsal sınırlamalarından nasıl muaf tutacağı üzerine kafa yorar. “Bu projenin [Passagen-Werk] metodolojik amaçlarından biri, kendi içinde ilerleme fikrini etkisiz hale getiren tarihsel materyalizmin ispatlanması olarak düşünülebilir,” der ve Marksist tarih yazıcılığını, on dokuzuncu yüzyılın yönetici burjuvazisine sevimli gelen bir tarihsel süreç fikrinden arındırma ihtiyacını ilan eder (N 2, 2).13 Marksist tarih yazımının her zaman eleştirmesi gereken dalgın (contemplative) burjuva tarih yazıcılığıyla çok sık paylaştığı “tarihsel kaba natüralizm”in nasıl önleneceği üzerine tahminlerde bulunurken, aynı zamanda “Marksist yöntemin gerçekleştirilmesiyle birleştirilen daha yüksek bir betimleyiciliğe (Anschaulichkeit: Berraklık) ulaşmak hangi yolla olasıdır,” diye sorar (N 2, 6).14 Ve Passagen-Werk’teki notları ve denemeleri boyunca Benjamin, 1937’de “Eduard Fuchs”a söylediği gibi, hem Marksizm’in “klasisizm yanlısı” sanat görüşünü gözden geçirmekle, hem de ideolojinin ve praksisin kavramsallaştırılması için, beraberinde getirdiği sonuçlarıyla birlikte kaba Marksizm’in altyapı-üstyapı ilişkilerini belirlediği determinist ve yüzeyselleştirerek yansıtan bir yolla ilgilendi.15

Benjamin, 1937’de Max Horkheimer’a yazdığı bir mektupta, psikanalizi, Passagen-Werk’in metodolojik kaygılarının merkezinde, Ortodoks Marksizm’e uyguladı: “Kitabın kesin ve bağlayıcı planının (…) iki temel metodolojik araştırmadan ortaya çıkması gerektiğini hayal ediyorum. Birincisinin, kendini materyalist olana sunduğundan bir yandan pragmatik tarih diğer yandan kültürel tarih eleştirisiyle, ikincisininse, psikanalizin maddeci tarih yazımının konusu için taşıdığı önemle ilgili olması gerekecek.”16 Burada, modern materyalizmin Benjamin’e bu kaygılar için verimli bir yorum yapma olanağı sağladığını ileri sürüyorum. Özellikle şu konuların Benjamin’de merak uyandırdığını göreceğiz: (1) Pratik materyalizme sevimli gelen bilinçli ve akılcı özneyi değiştirmek amacıyla, psikanalizin bölünmüş öznesine modern materyalist bir başvuru; (2) tarihsel sürecin doğrusal ya da mekanik açıdan nedensel görüsünü yerinden etmek (displace) ve altyapı-üstyapı ayrımını, her ikisine de nüfuz eden libidinal güçlere başvurarak yıkmak için, modern materyalizmin ilgilendiği tarihin psikanalitik kavramlarının kolektif tarihe uygulanması; (3) üstyapı ile altyapı arasındaki ilişkiye uygun bir yansıtıcı modeli karmaşıklaştırmak adına, modern materyalizmin ilgilendiği psikanalitik belirleme ve temsil formüllerinin kullanımı; (4) hem tarihsel malzemenin (stuff of history) Ortodoks Marksist kavramlarını yeniden ele almak hem de olası birikimleri (reservoirs) hasar görmüş hayatın içindeki iyileştirici deneyime açmayı amaçlayan modern materyalizmin, her gün psikanalitik olarak bilgilendirildiği ve kullandığı modern materyalist ilgi; ve (5) psikanalitik terapi kavramlarının, eleştirel bir Aydınlanma düşüncesine, modern materyalist bakış açısıyla uygulanması, özellikle bu uygulama diyalektik imgeyle ilgili olduğunda. Son olarak, on dokuzuncu yüzyılın Paris noir’sı (Gotik Paris) ile Benjamin’in, Breton’un modern materyalizm akrabalığına uygun tarihi bir gerekçe sağladığını göreceğiz. Kitabımın son bölümü, N Konvolut’unun –Passagen-Werk’in Marksizm’e çok önemli katkısı olarak– tasarladığı şeyin peşinde, Benjamin’in bu Paris’in bir sakini olan Marks’la ilgili yorumlarına ayrılmıştır: “[Bu çalışma] İlk olarak, Marks’ın öğretisinin ortaya çıkardığı çevrenin bu öğretiyi yalnızca nedensel ilişkileri üzerinden değil, dışavurumcu/ifadeci (expressive) karakteri üzerinden nasıl etkilediğini araştıracak; ve ikinci olarak, Marksizm’in –kendisiyle çağdaş olan– maddi ürünlerin ifadeci karakteriyle paylaştığı özellikleri gösterecektir” (N 1a, 7).

1 Guide de Paris mystérieux (sayfa numarası yok). Aksi belirtilmedikçe bütün çeviriler bana aittir.

** (Yun.) “Topos – Topoi”: Yer – Yerler. Ortak yerler anlamına gelen Yunanca koinos topoi sözcüğünün kısa hali. Ayrıca, geleneksel anlamda edebi veya retorik tema ya da konu, düşünce ve anlatım kalıpları. –ç.n.

2 Helena Lewis’in dediği gibi, “Freud, Gerçeküstücüler onu ‘keşfedene’ ve onun rüyalar kuramıyla büyülenene dek Fransa’da hemen hiç bilinmiyordu”. Bkz. The Politics of Surrealism, x.

3 Micheline Tison-Braun, La Crise de l’humanisme, II, 153. Lewis, Breton’un pratik Marksizm’le yaşadığı zorlukları anlatan ayrıntılı kayıtlar sunar. Ayrıca bkz. Anna Balakian’ın André Breton, Magus of Surrealism içindeki anlatısı.

***Overdetermined” yerine: Althusser’a ait olan terim, bir şeyi birden fazla şekilde veya gerekenden fazla koşulda belirlemek, açıklamak ya da ona neden olmak (aşırı belirlenimle düzenlemek) anlamına gelir. “Overdetermination” ise metin boyunca “aşırı belirlenim” olarak karşılanmıştır. –ç.n.

****Hypostatized” yerine: Bir kavramın, fikrin ya da soyutlamanın gerçek, nesnel bir varoluşa sahip olarak düşünülmüş hali. –ç.n.

4 Lawrence Grossberg ve Cary Nelson, Marxism and the Interpretation of Culture’a giriş, 3. Tison-Braun’ün bale figürü bir parça küçümseyicidir; bu bağlamda Leslie Camhi, Breton’un devrim siyasetiyle sonradan kurduğu bağlantı hakkında şöyle yazar: “Sovyetlerin sürgünde gerçekleştirdiği suikasttan sadece aylar önce, Meksika’da ‘Bağımsız Bir Devrim Sanatı Üzerine’ yazılar yazan Troçki’yle haftalar geçiren bir adam için, hem estetik hem de politik sorular hayatın ve ölümün içtenlikli meseleleriydi.” Leslie Camhi, “Extended Boundaries,” 43.

5 André Breton, L’Amour fou, 31. Mad Love’dan (çev. Mary Ann Caws) aynen alıntılıyorum. Caws son dönemde, benim iddiamın merkezinde yer alan anlaşılması zor iki Breton metnini etkileyici bir şekilde İngilizceye çevirdi (çok yararlandığım ve büyük ölçüde takip ettiğim ikincisini Geoffrey T. Harris’le birlikte): Mad Love ve Communicating Vessels. Bu yüzden bu metinlerden yapacağım her alıntıda, hem Fransızca orijinal metne hem de yayınlanan İngilizce çeviriye atıf yapacağım. Bu şekilde alıntılamamın bir nedeni de, Fransızca bilmeyen okurun iddiamı takip etmesine yardımcı olmaktır. İngilizce çevirileri –buradaki gibi– değiştirilmemiş olarak kullandığımda, bunu bir dipnotta belirteceğim. Bundan böyle L’Amour fou, AF; ve Mad Love, ML kısaltmasıyla gösterilecek.

6 David Macey gerçeküstücülerin “mistisizme ve bilinmeze olan ilgilerinin, bilinçdışını keşfeden ve böylece geleneksel düşüncenin sınırlarının ötesine geçmelerine yardımcı olacak Freud’a olan ilgilerinden ayrılamayacağını” söyler. Bkz. David Macey, Lacan in Contexts, 51.

7 Breton Second Manifesto of Surrealism’de (Gerçeküstücülüğün İkinci Manifestosu) Engels’ten aktarıyor; André Breton, Manifestoes of Surrealism içinde, 141. Bundan böyle M olarak anılacak.

8 Walter Benjamin, “Gerçeküstücülük,” Reflections içinde, 179. Bundan böyle R olarak anılacak. Jephcott’ın “materyalizme özgü” sözcüğünü “materyalist” olarak değiştirdim. Almanca aslı için bkz. GS, II, 1, 297. [Ayrıca bkz. Walter Benjamin, Esrar Üzerine, çev. Suat Kemal Angı (Ankara: İmge Kitabevi, 2. Baskı, Şubat 2015, s. 175); Walter Benjamin, “Gerçeküstücülük: Avrupalı Aydının Son Fotoğrafı”, çev. Nurdan Gürbilek, Sabir Yücesoy, Son Bakışta Aşk içinde (İstanbul: Metis Yayınları, 2. Baskı, Ocak 1995, s. 157). –ç.n.]

9Üretim döngüsü” terimini, Benjamin’in Pasajlar Projesi’nin başında yer alan mektuplarının birinden alıyorum: Scholem’e, “Şu an meşgul olduğum işi dikkatlice, daha sonra geri dönmek üzere geçici olarak bitirdiğimde (…) o zaman Tek Yönlü Yol üretim döngüsü, aynı şekilde, trajik drama kitabının [Alman Trajik Tiyatrosunun Kökeni] Germanist olanı sonlandırması gibi kapanacaktı,” diye yazar, Berlin, 30 Ocak 1928, Briefe, I, 455 (bundan böyle B olarak anılacak). Benjamin Parisli bu “üretim döngüsü”nü, Paris’in açılış çalışması Tek Yönlü Yol’da tanımladı. 17 Mart 1928’de Benjamin, Pardigon’dan Hugo von Hoffmansthal’a şöyle der: “O deftere bir biçim bulduğum Paris’teydim,” B, I, 446. Marks alıntısı Arnold Ruge’ye yazılmış bir mektuptan alınmıştır, 1843, The Marx-Engels Reader içinde, 12.

10 Benjamin’in düşüncesindeki bu melez görünümü Christine Buci-Glucksmann şöyle yorumluyor:

Akıldışı bir diyalektik kurma ve onun görülmesini sağlama çabasında (…) Benjamin iki dili ve iki dünyayı işlevsel kılmak zorunda kaldı. Politik ve Marksist olanı, bir çatışma alanı olarak diyalektikten kaynaklanır; burada mağlubun praksisi olan bakış açısı, galiplerin hükmeden ve baskıcı yönetimine karşı sürekli mücadele halindedir. (…) Diğeri, Kafka’nın ya da Klee’nin, “teolojik cüce”nin ya da Meleğin, birbirini tamamlayan dünyası diyalektik değildir: Tarihin kesintisini, felaketi, insanlık dışı olanı ve giderek küçülen öznenin yarılıp açılmasını ifade eder.

Christine Buci-Glucksmann, La Raison baroque de Baudelaire à Benjamin, 99.

*****Musing” yerine: Sözcüğü “contemplation”, “meditationve “reflection” gibi diğer sözcüklerden ayırmak için “esinleyici derin düşünce” olarak karşılayacağım. –ç.n.

****** “Benjamin’in Pasajlar Projesi’ni oluşturan “Notlar ve Malzemeler”, 22×28 cm boyutundaki yüzlerce sarımsı kâğıttan oluşur. 14×22 cm boyutunda sayfalar elde etmek için ortalarından ikiye katlanan bu kâğıtların birinci ve üçüncü yüzlerinde, Benjamin’in mavi ya da siyah mürekkeple tuttuğu minik notlar bulunur. Bu sayfalar, merkezi paradigmasına veya temasına göre bir Konvolut (demet/tomar) halinde bir araya getirilip gruplandırılmıştır. Pasajlar Projesi’nin elyazması bu şekilde oluşturulan ve her birinin başlığı alfabenin bir harfi olan 36 Konvolut’a ayrılır. [Örneğin, B Konvolut’u moda, H Konvolut’u koleksiyoncu, J Konvolut’u Baudelaire, P Konvolut’u Paris caddeleri, Y Konvolut’u fotoğraf, a Konvolut’u toplumsal hareketler, k Konvolut’u Komün, ve m Konvolut’u aylaklık temalıdır.] Buna ek olarak, Benjamin’in diğer Konvolut’ların bölümlerine çeşitli renkte mürekkeplerle ara sıra yaptığı çapraz-göndermeler (…) kare, üçgen, çember, dikey ve yatay haç işareti vb 32 gizemli sembol içerir.” [Bkz. Leigh Hafrey ve Richard Sieburth, “Benjamin: Philosophy, Aesthetics, History” (N Konvolut’u İçin Çevirmenlerin Önsözü), Benjamin: Philosophy, Aesthetics, History içinde, s. 38-39] –ç.n.

11 Das Passagen-Werk, I, 585 (N 6, 4) (bundan böyle PW olarak adlandırılacak). Bu baskının sayfa numaraları ve metni, Benjamin’in Gesammelte Schriften’ının (Toplu Yazılar) V, 1 ve V, 2 ciltleriyle aynıdır. N Konvolut’undan alıntı yaparken bundan böyle fragmanları sadece N ve parantez içindeki numaralarıyla tanımlayacağım. Bunu, Almanca metni ya da Benjamin’in epistemolojik [N] Konvolut’unun Leigh Hafrey ve Richard Sieburth tarafından yapılan (ve ilk olarak The Philosophical Forum içinde yayımlanan, daha sonraysa Gary Smith ve arkadaşlarının yayına hazırladıkları Benjamin: Philosophy, Aesthetics, History’ye dahil edilen) İngilizce çevirisini kullanan okurların, fragmanların yerlerini daha kolay bulabilmeleri için böyle yapıyorum. Bu paha biçilmez bir çeviridir ve ben alıntılarımda (sadece ara sıra yaptığım küçük değişikliklerle) N Konvolut’unun bu paha biçilmez çevirisini kullanacağım.

12 Hafrey ve Sieburth’ün cümlesinin açılış kısmında kuşkusuz bir dizgi hatasından ötürü yapılan yanlışı düzeltiyorum: “Every presentation is history must begin with awakening…”

13 Benjamin Marksist sadakatini çeşitli terimler özellikle tarihsel materyalizm, materyalizm ve Marksizm arasındaki kaymalarla gösterir. Bu kaymalarda Ortodoks Marksizm’le eşzamanlı rahatsızlığını ve bir Marksist proje ile işbirliği içine girmek konusundaki ilgisini ifade eder. Marksizm terimi ile benzer bir rahatsızlık Breton’un yazılarında da geçer.

14 Hafrey ve Sieburth bu ifadeyi “tarihsel kaba natüralizm” olarak çevirir. Almanca aslında şu şekilde geçer (ifadeyi bağlamı içinde alıntılıyorum): “mit dem historischen Vulgarnaturalismus zu brechen (Tarihsel kaba natüralizmle tüm bağı koparın.)”

15 Walter Benjamin, “Eduard Fuchs, Collector and Historian”, One-Way Street and Other Writings içinde, 361 (bundan böyle OWS olarak anılacak). [Ayrıca bkz. Walter Benjamin, “Eduard Fuchs: Koleksiyoncu ve Tarihçi”, çev. Şeyda Öztürk (Cogito, sayı 52, güz 2007, s. 35-68); aynı yazı Walter Benjamin Kitabı: Seçme Yazılar içinde (Ankara: Dipnot Yayınevi, 2018), s. 431-473. –ç.n.]

16 Benjamin’den Horkheimer’a, Paris, 28 Mart 1937, PW, 1158.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl