Ana Sayfa Art-izan ŞERİF KİNO: YENİ DÜNYADA BİR DON KİŞOT

ŞERİF KİNO: YENİ DÜNYADA BİR DON KİŞOT

ŞERİF KİNO: YENİ DÜNYADA BİR DON KİŞOT

Bir sergiye gidersin ve serginin kurgusunda 400 yılı aşkın bir süredir kendisini okutmaya devam eden büyük bir edebiyat eseri olan Don Kişot’la karşılaşırsın. Ve işin iyi tarafı sen de edebiyatla ilgisindir. Dolasıyla bir teknikten çok bir imgeyle bir aradasındır. Bu gördüğün Don Kişot’un elindeki mızrak ovada bir tırpana dönüştüğü gibi aşırı kentleşmiş bir yerde ise binaların üstünden geçerek yer çekimini arayan bir gölgeye dönüşmüştür.

Söz konusu sergideki Don Kişot’un ressamı Şerif Kino 25 yıla denk düşen bir Don Kişot ısrarcısı. Bu ısrar; J.Paul Sartre’nin “Yeryüzünün lanetlileri ancak çılgın dehşetle insan haline gelebilir.” dediği o çılgın dehşetle karşılaşma ısrarıdır belki de… Ya da yabancısı olduğu kendisiyle tanışma ısrarı belki de. Kim bilir herkesin taşıdığı bir yabancı veya çok tanıdığı bir yükü vardır. Bu yük, bir süre sonra çok taşınmış olmaktan bir kas haline de gelebilir, taşınmış olmanın bedelini bir şeyler taşıyarak ödemeye başlayan bir kas… Sergideki Don Kişot’un elindeki mızrağın Don Kişot’a artık bir yük gibi gelmemesi gibi… Don Kişot’u taşıyan atın da Don Kişot’u artık üstüne binmiş olan bir şey değil de, kendi sırtıymış gibi kabul etmesi gibi…

Şerif Kino’nun Don Kişot’u eve dönmemek üzere yola çıkan birini andırıyor. Çünkü evde, yeterince savaşmadığını sana düşündürecek bir meşguliyetin fazlasıyla boş zamanı vardır. Onun savaştığı yeni yel değirmenleri kimi zaman yüksek binalar. Bir evmiş gibi duran ya da ona evi çağrıştıran birer siyah canavarlar. Çünkü bu yenidünya, bir yelin estiğini hissetmeni olanaksız hale getirecek kadar sıkışık. Öyle ki bir rüzgârgülüne üfürmen gerekiyor. Bu yenidünyanın değirmenleri yok, açları çok. Ve bir kahraman olmak için yola çıkmış olan birinin ekolojik sistemi bozguna uğratılmış yenidünyada elinde geleneksel bir tarım aletini taşıması pek de şövalyeliğe uzak durmuyor.

Fernando Pessoa’nın “Beni her şey ilgilendiriyor ama hiçbir şey içine alamıyor” sözü ile Don Kişot’un dalgınlığı bir noktada birleşebiliyor. Belki de bu yüzden Şerif Kino’nun Don Kişot’u onu hiçbir zaman içine alamayacağını düşündüğü izleyiciye dönüp bir kez olsun bakmıyor. Bu Don Kişot, insan kalabalığının arasından geçtiği resimde de kimseye eğilip bakmıyor ayrıca. İnsanlara bakmak, belki de onlar tarafından karşılandığını düşündürür ona. Oysa onun istediği şey, eve dönmemek üzere çıktığı yolda herkesin bir uğurlayıcıya dönüşmesidir.

Ve sanırım belki de bundan ötürü hepimiz bir şekilde bu yenidünyada olmanın gerçekliğinden çıkış yollarını arıyoruz. Ve yolda kimseyle karşılaşmamak en iyisi. Çünkü tam da bu eyleme giriştiğin anda yolda karşılaşacağın her kimse bu dünyaya tekrar geri dönmeni sağlayacak bir giriş kapısına dönüşmüştür. Bu yüzden insan, bir Don Kişot’a kendisini fark ettirmeyeceği bir köşeden bakmalı.

Tanık Silüetler” adıyla kişisel sergisini Mardin müzesinin sanat galerisinde açmış olan Ressam Şerif Kino’nun sergi Küratörlüğünü M.Wenda Koyuncu üstleniyor. Sergi 25 Kasıma kadar izleyicilerle buluşmaya devam edecek.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl