Ana Sayfa Art-izan YELDEĞİRMENİ’NDEN KENT ÖYKÜLERİ -II

YELDEĞİRMENİ’NDEN KENT ÖYKÜLERİ -II

YELDEĞİRMENİ’NDEN KENT ÖYKÜLERİ -II

GÖRÜYORUM

BİLAL HAKAN KARAKAYA, Alem-i Mülk, 178x134x134cm, sfero döküm,2018(ahşap zemin)

Kadıköy Belediyesi, Yeldeğirmeni’nden Kent Öyküleri”– ll başlığıyla 07 MART – 03 NİSAN 2019 tarihleri arasında izleyicisiyle buluşan karma sergiyle CKM’ de; Resim, Heykel, Fotoğraf, Vitray ve Seramik’ten oluşan işleriyle on dört sanatçıya ev sahipliği yapıyor.

Aynı zamanda Sanat Tarihçisi ve Eleştirmen olan Yazar Nazlı Pektaş’ın kaleme aldığı “Dönüşen Kent Öyküleri” sunum yazısıyla alfabetik sıraya göre; Ahu Akgün (Ressam), Bilal Hakan Karakaya (Heykeltraş), Dilara Bozdağ (Ressam), Ebru Zarakoğlu (Seramik ve Cam Sanatçısı), Gözde Can Köroğlu (Heykeltraş), Gül Yıldız (Fotoğraf Sanatçısı), Günay Demir (Ressam), Kaan Fıçıcı (Tasarımcı), Levent Aygül (Vitray Sanatçısı), Onur Kaçmaz (Heykeltraş), Şener Yılmaz Aslan (Endüstriyel Tasarım ve Fotoğraf Sanatçısı), Tarık Ceddi (Heykeltraş), Yiğit Altıparmakoğulları (Ressam) ve Zuhal Aktan’ın (Ressam) eserlerinin bir araya gelerek oluşturdukları sergi; değişik malzemelerle, kişisel ifade biçimlerini oluşturmuş çağdaş sanatçıların, kent – insan, insan – insan ilişkisi içerisinde gözden kaçmış ayrıntılara vurgu yapıyor.

Tek tek ele alındığında birbirinden bağımsız gibi duran eserler, sanatçıların ortak bir temada buluşmalarıyla bir bütünsellik kazanıyor ve oluşturdukları öyküde iç içe geçiyor. Mekansal imge olarak Yeldeğirmeni’nin seçilmiş olması, mahalle kültürünün kentsel dönüşüm – süzlükle beraber çözülmeye başladığı, yok olma noktasına geldiği günümüzde sanatçılar eliyle yeniden yaratılmasına tanıklık etmesi anlamında daha da anlam kazanıyor.

Şehrin tam göbeğinde (Yeldeğirmeni) kendiliğinden oluşan ve nesnelleşen bu kozanın, sanatçıların da desteğiyle, rengarenk (Can Yücel’in deyimiyle Rengahenk) bir yapıya dönüşmesi elbette önemlidir ve örnek teşkil etmektedir. Bu anlamda farklı alanlarda eserler üretseler de bu ondört sanatçının bir aradalığı kayda değer bir çabadır.

YİĞİT ALTIPARMAKOĞULLARI-Duvar-Önü-200×150-cm-Tuval-Üzerine-Yağlıboya-

Elbette gönül, CKM benzeri bir yapının Yeldeğirmeni’ne kazandırılması ve sayıları dört yüzü bulan sanat atölyelerinde üretilen eserlerin dönüşümlü olarak sergilenmesinden yanadır.

Söylem olarak geleneksele yaslanan ama pratikte ranta dayalı bir mimariye önayak olan faydacı zihniyetin kentsel dokuyu bozarak yarattığı kimliksizliğe direnen sanatın, modern faydacılık üzerine bina edilmiş başıbozukluğa teslim olmamak için harcadığı enerjinin pozitif yaratıcılığa dönüşmesi için, bu tarz kolektif çalışmaların daha da çoğalması gerekir.

Küresel rantiyenin, pazarlama yöntemi olarak steril, güvenli alanlar temasıyla sunduğu blok yapılaşmanın, göz ardı edilen uzun süreli etkilerini en aza indirgemek ve sosyal bir aradalığı çoğaltmak için yapılan tüm tartışmaların katalizörü olarak sanatın, kamusal alana daha çok çıkması da kaçınılmaz bir zorunluluk olmuştur.

EBRU ZARAKOLU-Deep-Within-Seramik-ve-Karışık-Malzeme-30x20x10-cm-2019

Bir mahalleye serpiştirilmiş bu çok renklilik diğer yerel yönetimlerde de bu tarz etkinliklerle daha da görünür olacak ve örnek teşkil edecektir.

Bir çok nedene dayandırılabilecek göç dalgasının kente eklemlenerek oluşturduğu dış mahallelerin artık kentin en önemli yaşam merkezlerini oluşturduğu, kimsenin itiraz edemeyeceği bir gerçektir. “Devlet” olan İstanbul “Müstemleke”si (sömürge) Anadolu tarafından işgal edilmiş ve yeni bir kent yaratılmıştır. Müstemlekeden gelenlerin çocukları olarak kente dahil olan sanatçıların görevi de burada başlamaktadır.

Bu ve benzeri biraradalıkların yaratacağı etkiyle, kamusal alanların daha da yaşanılır kılınıcağı gerçeğinden yola çıkarak yolunuz düşerse değil, yolunuzu çevirerek izlemenizi öneririm.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl