Ana Sayfa Art-izan Ali Cabbar’ın Dolapdere/Eldorado projesi Split Müzesi’nde sergileniyor

Ali Cabbar’ın Dolapdere/Eldorado projesi Split Müzesi’nde sergileniyor

Ali Cabbar’ın Dolapdere/Eldorado projesi Split Müzesi’nde sergileniyor

Split Güzel Sanatlar Müzesi’ndeki kişisel sergisinde, Ali Cabbar, Dolapdere’de yaşanan kentsel dönüşümü küresel bir bakışla ele alıyor.

Ali Cabbar’ın ELDORADO: A Wor{l}d Game adlı kişisel sergisi Hırvatistan’ın Split kentindeki Güzel Sanatlar Müzesi’nde açıldı. Sergi, İstanbul’un Dolapdere semtinden hareketle sanatın ve sanatçının soylulaştırma sürecindeki rolünü sorguluyor. Serginin küratörlüğünü Başak Şenova ile Branko Franceschi yapıyor.

Eldorado, Ali Cabbar’ın son üç yıldır üzerinde çalıştığı uzun dönemli bir proje. Brüksel’de yaşayan sanatçı, İstanbul’daki atölyesinin hemen yanı başındaki Dolapdere’nin geçirdiği kentsel dönüşümü ve sanat alanlarının açılmasıyla bu dönüşümün farklı bir kimlik kazanışını ele alıyor.

Dolapdere, Romanlar ile Kürtlerin, Afrikalı ve Orta Asyalı göçmenlerin, araba tamircilerinin, vitrin mankeni satan dükkanların yoğun olduğu bir bölge. Tarlabaşı’nda başlayan kentsel dönüşümün ve 2016’da yeni bir güncel sanat müzesinin temelinin atılmasıyla semt değişime uğradı. Bazı sanat galerilerinin müze inşaatı etrafında yeni mekanlar açmasıyla birlikte, dünyanın pek çok büyük kentinde görülen bir eğilim başladı; sanat, semtin değişen yüzünün lokomotif gücü haline geldi.

Ali Cabbar, sergiye adını veren eserde, altın varak  kapladığı harflerin yerlerini kelime oyunu anlayışıyla değiştirerek Dolapdere kelimesinden Eldorado kelimesini türetiyor. Kentsel dönüşümün gerisindeki inşaat şirketlerini, Ortaçağ’da altın zengini kayıp şehri aramak üzere Güney Amerika’nın ormanlarına dalan İspanyol fatihlere benzetiyor; semtin kültürel çeşitliliğini ve  özgün yapısını değiştirdiklerini vurguluyor.

Do.La.Do.Re/La.Do.Re.Do (mu$ical) adlı yerleştirmede, siyah-beyaz fotoğraflar üzerine altın varakla müdahale eden Ali Cabbar, soylulaştırmanın rant etkisine gönderme yapıyor. Bu çalışmaya bağlı olarak bestelenen piyano parçası ise sergiye dördüncü bir boyut katıyor. Viyana’da müzik eğitimi gören Maya Muratoğlu’nun, bu eserin isminden esinle yazdığı “Prelude to a Demolition” adlı kompozisyon, yıkımın gücünü vurgular nitelikte. Aynı zamanda farklı kuşaklar ve farklı disiplinlerden gelen iki sanatçının işbirliğine örnek oluşturuyor.

Sergi alanının bağlayıcı unsuru olarak kullanılan “Final Countdown”, sanatçının semt sokaklarında 2016’ dan bu yana dolaşarak çektiği, ardından üzerlerine tarih ve saatlerini not ettiği 40 fotoğraftan oluşuyor. Mahallenin değişimi için geri sayım başladı mı düşüncesini akla getiriyor.

Sergi sadece Dolapdere ile sınırlı değil. Ali Cabbar’ın araştırmaya dayalı bir anlayışla gerçekleştirdiği “Artwashing (Gentrification for Dummies)”, soylulaştırmanın çıkış noktasını ve dünyanın farklı kentlerindeki örneklerini sergileyen çok parçalı bir çalışma. Bu işin içinde yer alan  “Postcards of Gentrification” serisi, dönüşüm geçiren mahallelerin ikonları olarak göze çarpan mekanları kartpostal koleksiyonu anlayışıyla bir araya getiriyor.

SAHA’nın üretim desteği verdiği Eldorado, 19 Mayıs’a kadar sürecek.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl