Ana Sayfa Ali Şimşek

Yazar: $ s (Ali Şimşek)

Yazı
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği

İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği

Rokoko sanat tarihteki üsluplar açısından bakıldığında, bir tarafıyla resim sanatına gündelik hayatın, hafifliğin, flörtlerin, kır pikniklerinin girmesi demek. Kavram Fransızca rocaille’den geliyor. 18. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan midye, deniz kabukları ve süngerler gibi denize ait motiflerin etkisinde oluşturulan  süsleme ve dekorasyon biçimini anlatıyor. Rokokoyla, daha önce  sanatın merkezine oturan İsa, Meryem ve azizler ile Yunan...

Yazı
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!

Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!

İnsanlar neden yüzlerce yıl roman denilen bir türe ihtiyacı olmadan yaşadı? Epik, şiir masal varken insanı “didiklemenin” bu lanetli formuna ne gerek vardı dersiniz. Romanın en güzel tanımlarından biri Gyorg Lukacs’a ait: “Tanrısını yitirmiş bir dünyanın epiği.” Bir krizin formu anlayacağımız; önce düşmüş bir aristokratın tüccar değirmenlere karşı traji-komik savaşı, burnundan kıl aldırmayan soyluluğun, kaba...

Yazı
Yapıt Olmayı Düşleyen Keyfilik

Yapıt Olmayı Düşleyen Keyfilik

Resimde 20. Yüzyıl modernizminin en büyük kazanımlarını belirsizlik, ucu açıklık, “karar verilemezlik” ya da en kapsamlı deyimle “çoklu okuma-bakış” olarak nitelendirmek hiç de abartı olmayacaktır. Bundan böyle “bilinen” tek bir konu ya da kahraman ve de anlatı yoktur. Uzun sürem değil; doğaçlama ve “an” önemli hale gelecektir ve de hız… Resim bunu edebiyattan daha hızlı...

Yazı
Yüzeydeki Umut ya da Yırtık Hava

Yüzeydeki Umut ya da Yırtık Hava

Resimde modernliği önemli ölçüde doğaçlama duygusunun gelişmesi olarak da görmek mümkün mü? Uçu açıklık, belirsizlik, erime, formsuzluk, hız ve zamansallık. Doğaçlama öncelikle özgürlük duygusunu pekiştirir ve sınırsızlığa bir davet içerir. Çağdaş sanatın diğer önemli yönü ise, doğaçlamaya eşlik eden bir katılım yani “çoklu bakışı” talep etmesidir.  Bu doğaçlama ve eskiz eğilimi olgunlaşmasaydı yirminci yüzyılın en...

Yazı
GENCO GÜLAN: BUNU BEN DE YAPARIM!

GENCO GÜLAN: BUNU BEN DE YAPARIM!

Geçmiş yazılarımdan birine “Güncel Sanatı Genco Gülan Bitirecek” başlığını atmıştım. Kastettiğim Genco bıkmadan güncel-çağdaş sanat stratejilerinin referanslarıyla oynaması, bana yapılacak “hiçbir şey” sınırına kadar kadar gitme tavrını hissettirmesiydi. Hazır nesne, ironi, pastiş, parodi, kavramsallık ve buluntu nesne… Listeyi uzatabiliriz. Ya da artık bir formüle dönüşmüş yordamlarla oynama cüreti de denilebilir buna.   Genco bir tarafıyla bir...

Yazı
The Gaze of Inertia: Wu Wei

The Gaze of Inertia: Wu Wei

“The eyes of animals have the power of a vast language.” M. Buber Heraclitus of Ephesus was certainly saying something novel when he said, “everything flows” or “you cannot step into the same river twice” in a Greek world filled with gods and myth. He was turning eyes directly towards nature itself. He was hinting...

Yazı
Archetypical Critique: İlksel’in Hayaletleri

Archetypical Critique: İlksel’in Hayaletleri

Arke- İlk ya da ilksel … Yunancadan günümüze geçmiş en zengin sözcüklerden biri. İlkin, atanın bilgisi anlamında arkeoloji gibi. Ya da Jung’un yaygınlaşmasında büyük katkıları olduğu “arketip” kavramı gibi mitoloji ve psikanaliz yorumlarına esin veren önemli kavramlardan sözediyoruz. Jung Freud’dan farklı olarak psişeyi üçlü olarak düşünme yanlısıdır. Ego, Kişisel Bilinçaltı ve bunlarla yakın ilişkide ama...

Yazı
Parisa Nami Heykelleri: Bulunan Ağaçdaki Tin

Parisa Nami Heykelleri: Bulunan Ağaçdaki Tin

Denizin bittiği yerde başlayan göğün mavisine inanırdım Bi de ensemde ki dövmeye inanırdım Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla FÜRUĞ FERRUHZAD   İranlı sanatçı Parisa Nami için ağaç, pürtük ve ahşap vazgeçilmez bir tutkudur. O ağaç parçalarını doğa ya da kentin en umulmadık köşesinde bulur. Bir karşılaşmadır bu tesadüfün zengin coğrafyasında.  Yaban’ın ansızın Uygarlığa dönüşü. Çoğu...

Yazı
Kaos Sevdalısı Beyaz Yakalılar: Uysallar

Kaos Sevdalısı Beyaz Yakalılar: Uysallar

Netflix’in Uysallar dizisini seyrederken tekrar düşündüm orta sınıf ve sinema ilişkisini. Senaryosunu Hakan Günday’ın yazığı Onur Saylak’ın yönettiği dizi, Maslak plazalarından bir mimar, estetik ameliyatla eski güzelliğine kavuşmaya çalışan mutsuz işletme mühendisi eşi ve ailesi üzerinden, 80 doğumlu bir kuşağı ve orta yaş krizlerini anlatmaya çalışıyor. İlk bölümdeki ritm problemlerine rağmen diziyi sevdiğimi söylemeliyim. Günday,...

Yazı
Dağların Eski Sahipleri: Yeniye Yükseliş

Dağların Eski Sahipleri: Yeniye Yükseliş

Binlerce yıllık mermer, kaya ve toprağın, ağaçların, börtü ve böceğin arasından süzülen bakışlar. Hera, Hakate, Nike ve de Pan yaprakların sararmaya başlamış yeşilliğine yapışıveren tanrısal işmarlar. Yıkıntılar arasından el eden, yağmurun buharıyla tütüveren tapınak sütunları. Oysa o yıkıntıya yapışmış iktidar ve modernlik te bakıyor gözbebeklerimize apansız… Burcu Perçin’in Merkür’deki “Yeniye Yükseliş” sergisindeki işleri dolaşırken bunları...

  • 1
  • 2
  • 7