KRİ(Z)TİK Hava serin, Teşvikiye Camii’nin restorasyonuna karşı sohbet ediyoruz Esat Tekand ile. 44A’daki son sergisi “Kasap” dolayısıyla buluştuk. Aslında daha önceki yıllar dafelarca planlamıştık ama denk getirememiştik. Tekand ile benim ilk karşılaşmam Milen Kundera’nın Can Yayınların’da çıkan bir kitabının kapağındaki resimle sanırım; Ayrılık Valsi kitabıydı hatırladım. Daha sonra dikkat ettikçe 1980-90 arası birçok kitabın kapağında...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Yazar: $ s (Ali Şimşek)
Distopya Tutkunu Bir Çizer: Emre Aktuna
Günümüz bilimkurgu ve distopyaya ilgi anlamda neredeyse bir altın çağ yaşıyor. Kitaplar, sinema, oyunlar ve diziler… Emre Aktuna uzun yıllardır bilimkurgu ve distopya çizimleri ve tasarımları ile uğraşan genç bir sanatçı. Sanatçıyla distopya ve ilüstrasyonu konuştuk. Uzun zamandır bilimkurgu çizimleri yapıyorsunuz… Kendinizi tanıtır mısınız? Çocukluk dönemimden beridir elimden kalemi düşürmeden çizim yapmaktayım. Çizgi filmlerle, animasyonlarla...
KRİZTİK: Ankara ve Art…
Geçen ay gerek 19. ODTÜ Sanat Günleri-Kaya Özsezgin anması gerek ARTANKARA Fuarı dolayısıyla Ankara’da bir üç gün geçirme fırsatı yakaladık. Öncelikle ODTÜ’deki sergiyi beğendiğimi söylemeliyim, tek küratörlü çalışmanın handikapları aşılmış ve çok seslilik gelmiş. Bence artık büyük toplamlı sergiler çok küratörlü yapılmalı. Bu sanat dünyasındaki tek sesliliği ve hep aynı sanatçıları görme sıkıcılığını aşmanın tek...
Sabahattin Ali’nin Gülümsemesi ve Maya
YapıKredi Kültür Sanat’ta açılan “Sabahattin Ali’nin Şehirleri” sergisini dolaşırken tekrar rastladım o resme. İlk Yahşi Baraz’ın yayınladığı Oğuz Erten’in yazdığı “Türk Sanatı’na Yön Veren Sergiler” kitabının kapağında rastlamıştım. Unutulmaz bir kompozisyondu. Ortada Türkiye galericiliğinin Getrude Stein’ı Adalet Cimcoz gotik bir heykel gibi dikilmiş, hemen arkada Eren Eyüoğlu oturuyor yanında Türkiye boheminin tarihini yazan ve ona...
Efesss… Muhafazakarlık bu kapağın altında!
2012 yılından “buz” gibi bir hatırlatma… Kars’taki heykel, İskender Pala’nın muhafazakar sanat manifestosu, tiyatrolar ya da genel anlamda muhafazakarlaşıyoruz saptamaları derken bu hafta sonu bir “muhafazakar devrim” yaşadık arkadaşlar. Elbette birçok insanın ilgi alanına girmese de, duymasa da hatta eleştirel baksa da yaşananlar öyle kolay yenilir yutulur cinsten değil ve olmayacak da. Önce Yeşilay’dan Efes...
Gıda soylulaşırken
Bugün biraz somut siyasetten uzaklaşıp yemek yazmak istiyorum. Biliyorsunuz yemek yazarlığı ya da gurmelik apayrı bir alan. Elbette bir Vedat Milör şıklığı yok bende ama Antepli bir etobur olarak yine de deneyeyim. Lezzetli, organik gıdalardan bahsedeceğim aslında. Bir zamanlar hemen her haneye ulaşan lezzetli fasulyeden, sadece biriyle ekmeği yuttuğunuz domateslerden, yeşilliklerden ve ilaç kokmayan etlerden.Farkında...
2000’LER: İNİSİYATİFLERİN SONBAHARI
“Doğrunun yanlışı, yanlışın doğrusudur…” 1980’lerin ikinci yarısından 1990 ve 2000’lere çağdaş sanat daha çok süreklilikler üzerinden tartışılmaya çalışılıyor. Bunda elbette çağdaş sanat yordamlarını ilk ‘ben’ ya da ‘biz’ başlattık kökenciliği de mevcut; anlamak gerekiyor. Oysa Türkiye’de çağdaş sanatı ya da 1990’lardaki yaygın kullanımıyla güncel sanatı tartışmak sanıldığı kadarıyla zor değil. Bu ‘contemporary’nin bize özgü ve...
İlber Ortaylı: Tipleme çok manidar
Sosyal medya çoğu zaman da eğlenceli bir yer aslında. İnsanlar başkalarının tiplemelerini çok rahat kamusal figürasyonlara dönüştürebiliyorlar. Geçen yazılarımdan birinde Baattin tiplemesi üzerinden bir şeyler söylemeye çalışmıştım. Gezi ruhunun da etkisiyle Baattin hayata, iktidara ayar vermenin bir kuplelik aracı olmuştu. Şimdi yeni bir tiplememiz ya da internet fenomeni İnci Sözlük’ün yaygınlaştırdığı adla İlber Ortaylı capslerimiz...
Başka Bir Wars!
Star Wars’ta groteskleştirilmiş, katman katman, salyalarıyla, bizdeki iğrenç kategorisini harekete geçiren yerel şefler de görürüz. Seri bütün bu ideolojik kurucu unsurlarına ve mite, Romantizmden miras Yücenin Estetiğini yedirmesini iyi bilir. Star Wars’ın ilk filminden bu yana feodal bir imparatorluğa karşı direnen cumhuriyetçileri izliyoruz. Tabii bu cumhuriyet kavramını Avrupalı kökeni anlamında almamak gerekiyor. Birçok Holywood filmini...
Kutsal Pazarlık: Sökün Eden Beden!
1980’lerin “yeni ekspresyonist” yükselişinde bir tarafıyla “yeni bireyciliğin” ifade alanıydı büyük boyutlar. Driping (akıtma), doğaçlama için çok büyük özgürlükler veriyordu. Geniş bir yüzey sanatçıya “yetinemeyeceği” bir bakış açısı dayatıyordu. Erdoğan Zümrütoğlu’nu 2015’deki sergisi “Dark Matter”da gördüğümüz “iz” şimdi bambaşka yerlere açılıvermiş. “Karanlık Madde”nin pembeleştiği, ten rengiyle hemhal olduğu dizi saçılan etlerin, paçavranın, sakatatın, taşakların ve...