Ben de öyleydim eskiden Bulgur pilavının yanına mum yaktığım olmuştur Akşam çökene kadar bir kitaba dalıp Işık yakmak için bile başından kalkmadığım Eski çatılarda biten bir papatyayı kendime örnek aldığım Sokaklarda hiçbir şey içmeden sarhoş gezerek Yağmurla yarıştıklarım var, karlı şubatlarda kibritle ısındığım Minik şeylere sevinirken küçük bir kız olduğum Yaşamayı ciğerlerime doldurduğum, güneşi, çiçekleri...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Ana Sayfa
Aslıhan Tüylüoğlu
Yazar: $ s (Aslıhan Tüylüoğlu)
Yazı
Yazı
Bican Kadar Bir Boşluk (Şiir)
Sen şimdi bir kahvaltı sofrasında Mutsuzluğumu unutmuşsundur Tuz ile domates arasında bir elin Bir elin okşamıştır saçını sevgilinin Yalnızlığıma üfledi ölüm Çoğalttı içimdeki közü Bican öyle hafifti ki Hafifçe kaydı gitti Ağır bir yoksunluk duygusu bırakınca Yüreğim çatladı sanki Kuşlar gerindi, gök aynı aldırmazlığında Her sigara son gibi İyi günlerin sonu Sanki bundan sonra sevinecek...