EN ÇILGIN RÜYALARIN ÖTESİNDE Weimar, yüz yıldan beri uğursuz bir kelime ve tüm dünyada bugün Weimar Cumhuriyeti deyince akla aynı şey gelmekte: Kamu otoritesinin politik, ekonomik, toplumsal düzeni sağlamakta yetersiz –hatta çaresiz– kaldığı, özgürlüklerin suiistimal edildiği ve büyük bir yozlaşmanın yaşandığı korkunç bir medeniyet cangılı. Bu imajın uzantısı olarak Weimar döneminde dolaşıma giren radikal fikirler...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Yazar: $ s (Hasan Aksakal)
ORHAN KOÇAK, TANPINARİZM VE TANPINAR’IN FRANSIZ FAŞİSTLERLE BAĞI ÜZERİNE
Giriş: Birkaç yıldır dozu giderek artan bir agresyonla Türkiye’nin okur-yazarlar cumhuriyetinde birilerinin canını sıkan bir Orhan Koçak fenomeni söz konusu. Tıpkı akranı İsmet Özel gibi, yaş aldıkça hoşgörüsüzleşen, sertleşen, çoğu zaman sadece kendisiyle konuşan, dolayısıyla ne demek istediği giderek anlaşılmazlaşan –ve yazdıklarını yayınlatmadan evvel eşinden, dostundan editoryal/entelektüel görüş almadığını düşündüren1– bir Orhan Koçak personası bu...
RADİKAL AVANT-GARDE: BÜYÜK SAVAŞTAN BÜYÜK DEPRESYONA ÇÜRÜMENİN KARŞI-ESTETİĞİ
“Yıkılan biziz – duvar değil” Paul van Ostaijen, İşgal Altındaki Şehir, 1921. İlgi çekici eseri Window Shopping’de, görsel sanatlar eleştirmeni Anne Friedberg “avant-garde” için “baş ağrıtan üçüncü kavram” der; diğer ikisi, tahmin edilebileceği üzere, “modernizm” ve “postmodernizm”dir.[1] Fransızca askeri terminolojide “öncü birlik” anlamına gelen avant-garde (avangard), on dokuzuncu yüzyılın gelişkin sanat dünyasında yeni sanatsal...
“ÇORAK ÜLKE” ASLINDA NERESİ? T. S. ELIOT, MODERNİTE VE ÇÖKÜŞ ÜZERİNE
T. S. Eliot’ın “Çorak Ülke”si yayınlanalı tam yüz yıl oldu. Yirminci yüzyılın belki de dünya çapında en etkili şiiri olan bu eser, I. Dünya Savaşı nedeniyle istikametini, gelecek hayallerini, insanlığa inancını büyük ölçüde yitirmiş ve pusulasız kalmış bir neslin sesi oldu. Amerikan edebiyatının Ernest Hemingway, William Faulkner, F. Scott Fitzgerald gibi isimlerinden oluşan ve Kayıp...
BİR AVRUPA MESELESİ OLARAK NIETZSCHE VE NIETZSCHECİLİK
Modern Batı düşüncesinin enigması olan Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900) okuruna ve bağlamına göre bireycidir, perspektivisttir, elitisttir, anarşisttir, nihilisttir, varoluşçudur, yaşamsalcıdır, nasyonalisttir, enternasyonalisttir, insanın ahlâken yükselişinin filozofudur, insanın ahlâken çöküşünün filozofudur, Romantizmle postmodernizm arasında bir köprüdür; bazen de on dokuzuncu yüzyılla günümüz düşüncesi arasında köprüsüz bir uçurumdur. Nietzsche aynı zamanda bir şairdir, denemecidir, filologdur. Her hâl...
HIPPIELER, ROCK’N’ROLL ve “SAVAŞMA, SEVİŞ!” ETHOSU
1960’LARDAKİ KARŞI-KÜLTÜRÜN KISA HİKÂYESİ “Hippie denen insan Tarzan gibi giyinen, Jane gibi saçları olan ve Çita gibi kokan kişidir.” California valisi Ronald Reagan, 1967 “Vietnamlılar mı? Onları Taş Devrine geri gönderinceye kadar bombalayın!” ABD Başkan adayı Barry Goldwater’ın Başkan Yardımcısı adayı Curtis LeMay, 1964 “Karşı-kültür söz konusu olduğunda bir aidiyetten söz etmek hatalı olabilir. Karşı-kültür...
YABANCI, İNATÇI, YIKIK: EDEBİYATTA YABANCILAŞMA ÜZERİNE
“Ben bir bütünün parçası değilim, hiçbir şeyle bağım yok, dâhil olamıyorum.”1 –Soren Kierkegaard “Her şey bana yabancı, her şey, bana ait bir insan yok, bu yarayı kapatacak bir yer yok. Burada ne yapıyorum, bu hareketler, bu gülüşler ne anlama geliyor? Buralı değilim – başka bir yerden de değilim. Yüreğimin hiçbir destek bulamadığı bu yerde dünya...
LA BELLE EPOQUE: AVRUPA MODERNİTESİNİN YALANCI BAHARI
Bazı zamanlar vardır, hemen sonra kopacak fırtınayı ruhunuz duymaz. La Belle Epoque [Fr. Güzel Çağ] da Avrupa medeniyeti için öyle bir eşiktir. Stefan Zweig’ın 1914’ün yaz ayları için “daha huzurlu, daha hoş bir yaz yaşanmamıştır” diye, Franz Kafka’nın I. Dünya Savaşının patlak verdiği gün “Bugün pek bir şey yok. Almanya Rusya’ya savaş açıyormuş. Öğleden sonra...
“ZAMANLARIN EN İYİSİYDİ, ZAMANLARIN EN KÖTÜSÜYDÜ”
ON DOKUZUNCU YÜZYIL BRİTANYA’SINA DAİR BİR PANORAMA DENEMESİ Ülkemizdeki yaygın Anglofobinin ve Batı-karşıtlığının referans dünyasında önemli yer tutan isimlerden bankacı Nathan Mayer Rothschild, başbakan William Gladstone, evrim teorisyeni Charles Darwin ve Afrika sömürgecisi Cecil Rhodes (hatta Ortadoğu’yu bölen Gerthrude Bell ve T. E. Lawrence) gibi isimleri var eden on dokuzuncu yüzyılın Britanya’sı Tanzimattan beri maruz...
MODERNİZM ANTİ-MODERNİST MİYDİ?
GEÇ VICTORIA ÇAĞINDAN HİROŞİMA’YA BİR PANORAMA DENEMESİ Edebi modernizm, toplumsal düşüncede Marx, fen bilimlerinde Darwin, felsefi düşüncede Nietzsche, kozmik düşüncede Einstein ve psikolojide Freud’un kurduğu yeni paradigmalarla, daha önceki düşünme, açıklama, yorumlama biçimlerini terk etmeye başlayan sanatçıların 19. yüzyılın sonlarıyla 20. yüzyılın başlarında, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’da ortaya çıkardığı ve 1920’lerde altın çağını yaşayan...