Sözün hakimiyeti bazen tahakküm ile son bulurken, bazen de demokrasiyle; belleği güçlü ve özgürlüğü bir kere tatmış topluluk ya da toplumlarda daha çok demokrasiyle kendini bulurken bu durumdan yoksun olanlarda ise tahakkümü kökleştirir. En küçük birim olan aileden tutun da toplumlara ve dünyaya baktığımızda sözün ikna (etkileme) gücünün yabana atılır bir şey olmadığını görüyoruz; özellikle...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Yazar: $ s (Hekîm BAYINDIR)
ABDURRAHİM KILIÇ’IN ŞİİRİ VE YASAKTIR BU AŞKTAN ÇIKMAK
Dört iklimi aynı anda yaşayan bir duygu coğrafyası şairin yüreği burada; ayrıca bu coğrafyanın kış halleri diğer mevsimleri rehin almışa benziyor. Elbette şair, ağır basan bu kış hallerini aşkın çakmak taşıyla yangın yerine dönüştüren bir alana, özellikle arıtan yüzüne çevirmeyi başarıyor. Işığın özellikle de acının çıplak dansıdır, burada dizeler. Öyle ki bu çıplak dans...
Gani Türk: Dil bana göre en özgür ve en geniş alandır
‘Kelimeler, beynimin bütün çocukları.’ Yazar Gani TÜRK, ilk romanı Cennetin Havarileri’nin ilk sayfalarındaki bu cümleyle dile nasıl bir aşinalıkla yaklaştığını görüyoruz. Hayatta kullanılan dilin farkındalığının karakterlere nasıl da yeni ufuklar kazandırdığını da… Romanlarında sosyolojiden tarihe, oradan da felsefeye uzanan çok katmanlı yolculukların eksik olmadığı Yazar Gani Türk İle yazınsal yolculuğunu ve ‘Toprakta yeşeren candır…’ gibi...