yolu yitirdik, mevsimi kovduk, çok kışlar uzadı, atlar öldü, nenemin korkuttuğu ağaçlarla, çoğalacak yerler bulduk. rengimize baktı dünya, kirliydi, mum dikmiş, ayinlerde yalın ayak, masallardan geçen çocuklar gördük, kâğıttan gemiler yaparak denize açıldılar. kuşlardan düğmeler diktiler o günlere, dağların gidecek yeri yok gölgeli geldiler, sözü unuttuk, izi kaybettik, göğe baktık, kuyruksuz uçurtmaların tarifsiz yerlerini gördük....
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Ana Sayfa
Mehmet Özceylan
Yazar: $ s (Mehmet Özceylan)
Yazı
Yazı
kurşun dökülen (şiir)
sesinde çiçek kokuları, yatağı şaşan yıllar, saçlarında salıya karışmış rüzgârlar, yüzünde girdabı geçen sözden, denize bakan aşklardan ne kaldıysa. çeliği büktüğümüzdü, suyunu taşırdığımız, tütün basacak yaramız vardı, masallarımız, sesimde kâğıt kesikleri, acıları halkların, devrim düşlerinden ne kaldıysa. dağlara dayadığımız alnımız vardı, dişimde dünya izleri, içinde artan kızıl kıyamet, kurşun dökülen çocukluğumuzdan ne kaldıysa. _____...