Orhan Koçak için Her şey çabuk unutulur buralarda. Uzun, ama adsız biter ovaların kekeme tarihi. Bir yılkı atının kör menzili olur ömrümüz Kurdun kuşun ağzında, tanrısız ve korkak. Sonrası, arabesk bahçelerde bir oturak cumhuriyetidir! Toz, ter, pasaklı bir güneş ve suikast… Kurdun dişindeki kan emzirir sırtımızdaki darağacını. Yerli ve derin odalarda, yeni barbar Durmadan aklıma...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Ana Sayfa
Mustafa Eroğlu
Yazar: $ s (Mustafa Eroğlu)
Yazı
Yazı
SON MEKTUP (ÖYKÜ)
Bir fotoğrafın kalmış bende. Geç bir hazan zamanı olmalı. Yanına, yörene bakıyorum. Her şey, siyahla beyazın bir felaketten artakalan çığlığı. Hiç düşünmüş müydün, niçin en güzel şarkılar, bir fısıltının tekinsizliğini sezdirenlerdi? Sağında, kurumuş bir incir ağacı var. Ağacın dallarından biri omzuna değiyor. Bir ölünün yırtık kefeninden dışarı sarkan kuru, soğuk elini nasıl da andırmış o...