akşamlarda gidip gelen solgun inat ağzımızda şarabın lekesi söyleşir kimse bilmez vakitsiz öldüğümüzü dostlar ki bizden önce varmış boşluğa altmış yetmiş seksen nolu peronlarda bir yas trenidir yaşamak geçer içimizden alıp götürür gönülden sevincin kamçısını şiddet gülüdür kalan ağrılarında dostlar görmez olur sayısız öteleri gündüzlerde devlet diliyle bastırılan korkular geceler ansızın kundaklar inancı dost sesi...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Yazar: $ s (Neval Savak)
çakallar kapıda (şiir)
adınız ihanet kurşunu ülkeme doğrultulan aralanan sayfalarda duyulur dünyanın soluduğu hastalıklı boşluk hatırlanmaz hangi anıların güldüğü geceyle gündüzün çelişkisi gibi bir suçluluk gelip oturur soframıza çünkü kendi kanını içmektir tarih arayış çabası bu yol hep isyana çıkar incinmiş okul çatılarında dedim bir ülkeyi sevmek uzun uzun düşünmeye benzer ölümü ve insan çok denklemli...
KARŞILAŞMALAR (ÖYKÜ)
“Hiç kimse doğuştan masum değildir.”, diyerek elindeki neşteri ameliyat malzemelerinin bulunduğu metal tepsiye sert bir şekilde kaydırarak bıraktıktı. Yürürken kanlı eldivenlerini ellerinden sıyırıp ameliyathanenin kapısından çıkıp gözden kayboldu. Onu biraz olsun tanımıyor olsam neden bu mesleği seçtiğini sormak isteğiyle bu kadar yanıp tutuşmazdım. Elimde göbek kordonu, kalakaldım. Metal masada solunum cihazına bağlı, kalp atışları giderek...