Vecdi Çıracıoğlu’nun Serseri Standartları Sempozyumu adlı kitabında işlediği Bilge Serseri kavramına dair, 2008 yılında Frankfurt Kitap Fuarı’nda Onur Konuğu Türkiye adına okuma metnidir. Yetmişli yılların başında üniversite eğitimi için geldiğim İstanbul Boğaziçi’nin Asya ile Avrupa’nın en dar yerindeki şirin köy Urumelihisarı’na yerleştiğimde, oranın yerlileri, “Artık bu Köy’ün acı çeşmesinden su içtin, buradan ayrılamazsın!” uyarısında bulunmuşlardı....
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Yazar: $ s (Vecdi Çıracıoğlu)
Maviden (Öykü)
Küçük sandalın yarı çürümüş omur yumrularına tutturulmuş, birbirinden ayrık farş gövde tahtalarının üzerine kıvrılmadan önce, tersane çıkması çöpçü ceketimi katlayarak yastık yaptım. Uzandım. İki elimi başımın altına koyup yıldızları seyre daldım. Bir yıldız kaydı. Dilekte bulundum, çakmak çakmak oldu gözlerim. Ellerimi başımın altından kurtararak, uçan bir kelebeği yakalamak istercesine karanlığın içinde gezdirdim. Çizgiler oluştu karanlık...
Maviden (Öykü)
Küçük sandalın yarı çürümüş omur yumrularına tutturulmuş, birbirinden ayrık farş gövde tahtalarının üzerine kıvrılmadan önce, tersane çıkması çöpçü ceketimi katlayarak yastık yaptım. Uzandım. İki elimi başımın altına koyup yıldızları seyre daldım. Bir yıldız kaydı. Dilekte bulundum, çakmak çakmak oldu gözlerim. Ellerimi başımın altından kurtararak, uçan bir kelebeği yakalamak istercesine karanlığın içinde gezdirdim. Çizgiler oluştu karanlık...