1.
bitişik betonarme
darlık ve rögar
kentin kuskusu
altında ve üstünde
gece iniltileri
terli boyalar
hayvansal kozmetik
uzak durunuz
2.
duraklarda beklenmedik
kavisli yollarda ufaktan büyüğe
yağlı tohumların cazibesi
kendisini teklif eden sunum
kayıtsız çaba ve klişe
alelacele yetişmeler
erken olsun geç olsun
uzak durunuz
3.
reçineyle ninni söylerse yan mahalle
genişleyen ferahlığın korkusu
merak uyandıran üremesi toprağın
kendiliğinden fışkıran sakin coşkusu
başta arıların nasıl toprağın
kocası olduğunu
doğumun, çoğalmanın
sancısız yayılımıyla
ufalanması kıl kökleriyle kayaların
4.
patlayan çekirdek çocukları
anneliği engin zeminde
uğultuyla sadece
hipotermi
büyük tanelerin kristallerle şekilsiz
alizeler, çöller ve birikmiş yaş
sonsuz sevkle yolculuğu
kuzeyekuzeyekuzeye doğru
ilişmeden rüzgar panelleriyle korunması
doğurganlığı tabakanın
iğdiş edilmiş ayak basmalar
kininle nasıl başladığını
5.
suyu kesilen kaya diplerinin
kundaklarıdır beton
çocuk katilleriyle dolu şak şak meydanlarının
muhtelif bitki esanslarıyla
kanmaya hazır bağımlılarının
salyalarına yapışan sinekler
kadar bile erdemi bilmez
bitişik betonarme şeffaflığında
bağıra çağıra tutulan putların
karanlığına hücum eden alkışlar
hesap sormaz yanlarını sulayıp
tasma üreticileri köşe oldular
uzak durunuz
6.
çınarın biri pankart açmış çaputlardan
ateşten dallarına
komşusu barbar olamaz
annesi lale açmış dibinde
ibibikler dimdik ötüşte
kaplumbağalar saf tutmuş bir örnek
kurbağalar ‘bırak bırak’ diye ritimde
orman hayvanları geriye çekilmeden
eller çekilmeli
dişler çekilmeli
gözler çekilmeli
asfalt kanseri olmuş
metastaz bakirliğinden
7.
deniz kabuklarının
yumuşakçaların
kıyıya yakın iğne yapraklı
metropol… yeteri kadar
üretken ve vahşetin kısır göbeğinde
kendini dölleyen yansımaları
doğuran ayakları üstünde
8.
çözümlenmeyen düğüm yumağının viyadükleri
her yüze başka yüzle bakan
sizleri besleyen bulaşık
ama bir türlü doğuramayan
uzak durunuz
9.
kuzey yıldızının doğumu
sadece bana görünen
uyanınca galaksinin ücra köşesinde
varınca yeşil ışıkları
ulaşılmaz ormanları üfleyen çiçeğe
rahimde çift yumurta
benim de var ama ikizim parazit
kuzeye girmeden yazılan
kuralları olmayan oyun
ne kadar da parlak
doğum günün kutlu olsun
10.
tozunu kabartan tabelalar, kornalar
yeni modeli çıkmış esaretin
yapay sesler içinde bulanık
nereye konsa gagalayan yırtıcılar
onlar
gerçeği kaçışarak yaşayanlar
insansı yapılarıyla her iki yan
plastik düşler
uzak durunuz
11.
sonundan harf eksiltince
yüceliğin büyük sözünü
nerede
zaten bitecek olan yolun uzunluğu
başlasan da sonuna varınca
yutulmaz laflar
susmak isteyen papağan dalda asılı
uzak durunuz
12.
börtü böcek kadar olamayan
kuralları azar azar çaktırmadan
yapay güzergah için
milyonlarca cana kıyan
yönü yok ki değişsin
yapınca inşasının göbeği kaşıntılı
üstünde paramparça metil
uzak durunuz
13.
yalın ayak yeni çıkmış yumurtadan
beraberce pata küte denize
isimlerin iç içe geçtiği
ben de büyülenmeliyim böyle bir büyüyle
kendini dişiliğiyle sunmuş toprak
doğurgan, uğultulu ve suyunu
boyut boyut akıtan
var olan tek sığınak
uzaklığını kim bilebilir
ya yakınlığını
14.
arana arana evine dönen şaşkın
evin neresi
hatırına gelince çürük humus
dolaylı değil bu ötede sandığın
birbiri ardında doğumhanesi varlığın
yavaş olmaz, hızlı da değil
uzak durunuz
_____
ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU
Fuat Eren, “Bi Zahmet” adlı şiirinde, itirazını şiirin içerisinde “uzak durmak” ifadesiyle karşılığını bulan tekrarlar aracılığıyla dillendiriyor. Ancak şiir düşüncesinde geçmişte sıklıkla karşılaştığımız tekrarlara dayanan yapının farkındalığıyla o yapının izinden gitmekten kaçınıp onu parçalayarak nispeten uzun olan şiirin gövdesine yayılan düzensiz tekrarlarla ilerliyor. Şiirin en önemli ögesi, kesinlikle sözcükler ve elbette şairin onlara atfettiği çağrışım yoğunluğu. Şiirde, çağrışımlarını birbiriyle yakın ve uzak ilgilerle bir arada duran birimlerle çoğaltan bir yapı söz konusu. Özellikle doğaya ilişkin göndermeler, numaralandırılan on dört bölümün her birinde varlık gösteren modern hayata dair meramın yoğunluğunu artırıyor. Okurun sezgilerini yoklayıp sınayan bölümlerle ilerleyen şiir, konuyu dağıtıp toparlamaya giriştiği her durakta okurun ilgisini uyandırmayı başarıyor.
Kapak: Malik Aksel