Kıstırılmış, kuşatılmış, karantinaya alınmış bir dünyadayız. İzole, atomize, yalnız insanların yalıtılmışlığını çoğaltan bir salgının ortasında. Çoğu insan için korkulan, endişe edilen, “kapanma”ya yol açan bir “hastalık” iken, kimileri için “coşku”yla karşılanan, yalnızlıkları ya da umutsuzlukları için bir “çare” arayışına denk düşen salgının ortasında. Garip ama gerçek. İnsan dediğiniz farklı uçlarda savrulmakta. Zira birbirinden çok farklı...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Kritik
Ya küresel komünizm ya orman kanunları
Koronavirüs paniği yayılırken nihai kararı vermek zorundayız; ya en güçlünün hayatta kalması ilkesinin gaddar mantığıyla hareket edeceğiz, ya da küresel koordinasyon ve işbirliğiyle birlikte yeni bir çeşit komünizmi kabul edeceğiz. Medyamız “Panik yapmayın!” sözlerini durmaksızın tekrar ediyor. Sonra paniğe neden olmak dışında hiçbir işe yaramayacak tüm o haberleri alıyoruz. Komünist bir ülkede geçirdiğim gençlik günlerimden anımsadığım bir duruma...
Sanat ve Pragmatizm
“Pragmatizm”, 1. Dünya Savaşına kadar felsefe dünyasında etkin bir felsefi akımdı. İngiliz emprizminde kökleri bulunan bu felsefi akım modernizmin yaratığı yıkıcı dünya karşısında bütün etkisini yitirmişti. Diğer felsefe akımları gibi felsefe tarihinin bir parçası olmuştu. Ancak bir düşünce disiplini olarak değil, ama kültürel edim olarak hayatın hemen her alanında izdüşümleriyle karşılaşırız. Siyaset ve kültür alanına...
EROL ÜYEPAZARCI’NIN KUTLANACAK ÇALIŞMASI
AMA HATALARI NE YAPALIM! Geçen yılın sonuna doğru Kitap-Sanat’tan haberini alınca hemen edindiğim, uzunca bir adı olan kitap var elimde: “Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstenmeyenler” Türkiye’de Popüler Romanın İlk Yüzyılının Öyküsü (1875-1975) İki cilt, (kutulu) Oğlak Yayınları, 2019 Büyük boy, toplam 1045 sayfa. Bu geniş kapsamlı iki ciltlik çalışmanın yazarı Erol Üyepazarcı. Ülkemizde polisiye...
İdeoloji/kültür ve siyaset ve de döneklikteki keramet (2)
Önceki yazımızda olgular olarak sergilediğimiz ülkemizin bozuluş ve çürüme odaklı insanlık durumlarını, şimdi de ideolojinin bütünsel ve derinlikli kapsamı içinde ele almaya çalışalım. Gerçeğin bütünsel kavranışı açısından bu çok önemli; çünkü ekonomik, toplumsal, siyasal, kültürel, ahlaki nitelikteki bütün sorunları ve onlar arasındaki karmaşık ve derin ilişkileri, ancak ideolojinin çok boyutlu kuşatıcılığı içinde doğru bir şekilde...
İdeoloji/kültür ve siyaset ve de döneklikteki keramet (1)
Küreselci karşıdevim yıllarında ülkemiz, idealler, ütopyalar, ülküler hapishanesine dönüştü adeta. Kuşkusuz hapishane en başta içimizde; düşünmekten ve sorgulamaktan alıkonan, sindirien, aptallaştırılan beyinlerde, kararan yüreklerde. Bütün toplumcu, eşitlikçi, paylaşmacı değerler, görünüşteki “özgürlük ve demokrasi” şamatalarına, “büyüyen”, “dünya devleti” Türkiye masallarına karşın, gerçekte, düşünce ve gönül dünyasında zindanlara hapsedildi, derin çukurlara gömüldü. Toplumsal, insani değerlerin, duyarlılıkların, erdemli...
İnsansı Olmayan Robotlar Üzerine
Sartre Sözcükler’de Raphael’in çocukluğundan bahis açtığında, şöyle bir anektod kaydeder: Büyük ressam Papa’yla henüz bir çocukken tanıştırılır. Ona Papa hakkında ne düşündüğü sorulduğunda, şu cevabı verir: Ne papası, ben sadece renkler gördüm. Bu anektod, aslında bütün bir Rönesans epistemesinin kaynama noktasıdır: ampirik temeller, fallik gösterenle karşılaştığında büyülenir. Kısaca, Rönesans ressamlarına atfedilen homoseksüelliğin temelinde fallusla kurulan...
Yaratıcı Yıkımdan Kopuş ya da Neoklasik İktisadı İmha Denemesi
Neoklasik teori geliştirildiği dönemden itibaren tüm dünyada egemen ve ‘’bilimsel’’ iktisat kuramı olarak varlığını korudu. İktisada yöntemsel, formel ve tekçi bir anlayış yükleyen sistem günümüzde gerek büyük ekonomi kurumları gerekse devletlerin yönetim biçimlerini etkisi altına almış durumda. Her alanda ana akım olarak dayatılmakta, öyle ki üniversitelerde dahi tek yaklaşım olarak okutulmaktadır. Buna rağmen günümüz ekonomilerine...
“ŞOFÖR İDRİS” BİYOGRAFİSİNDEKİ HATALAR
Bu sitede, bu sayfada yayımlanan Aydın Aydemir’in “Nâzım” kitabındaki hatalara dikkat çeken yazımı anımsarsınız. (30 Eylül 2019) Geçenlerde, “Niçin” sitesinde; benim yazıya nispet yaparmışçasına bir Aydın Aydemir güzellemesi yayımlandı. Eski bir TÖS kurucusu, devrimci öğretmen hareketinin önünde yürüyen Aydın Aydemir’in bu yönüyle ilgili hiçbir şey demedim ben, sadece “Nâzım” adındaki kitabındaki yanlışlarına, mantalitesine dikkat çektim....
Yeni koronavirüs karşısında histerikleşmenin belirgin ırkçı unsuru
Ben de dâhil olmak üzere bazılarımız şu an Çin’in Wuhan şehrinde olmayı, post-apokaliptik bir film setini gerçekten deneyimlemeyi içten içe severdi. Şehrin boş sokakları tüketimci olmayan müsterih bir dünyanın imgesini temin ediyor. Haberlerin hepsinde koronavirüs var. Medya uzmanlığı taslamayacağım ama sormak istediğim bir soru var: Olgular nerede biter ve ideoloji nerede başlar? İlk bariz muamma:...