Ana Sayfa Litera

Kategori: Litera

Yazı
BİZİMKİLER (ÖYKÜ)

BİZİMKİLER (ÖYKÜ)

Bir rüyaya uyandım. Çocukken oturduğumuz küçük evimizin büyük bahçesindeki geniş gövdeli yaşlı ağacın etrafında üç tekerlekli bisikletimi sürüyordum. Bisiklet hiç başı dönmemecesine tam turlar atıyor, babam istese bana yetişemezmiş gibi kollarını öne doğru uzatarak durmadan, yorulmadan beni kovalıyordu. Şimdi dümdüz olan pırasa saçlarım, kıvırcıklarımın bir kısmını ensemde bırakacak şekilde tepede at kuyruğu toplanmış, yaz sıcağının...

Yazı
İstanbul’da Kafka’ya rastlamak

İstanbul’da Kafka’ya rastlamak

Prag’ta yarı erimiş karla kaplı yollardan ağır ağır evine dönen adamın sessiz sessiz ağladığı, ancak son seferlerini yapan, gürültülü banliyö trenleri demir köprüden geçtikten sonra anlaşılabiliyordu. İfritleri ayaklanırdı böyle zamanlarda. Kimisi sonsuza uyumasını, kimisi de sabahlara kadar kendiyle boğuşup bitap düşmesini istiyordu. Karanlık duygular, dünyaya dair en habis şeylerin maskelerini takmışlardı yüzlerine. Bir türlü dünyanın...

Yazı
bi zahmet (şiir)

bi zahmet (şiir)

1. bitişik betonarme darlık ve rögar kentin kuskusu altında ve üstünde gece iniltileri terli boyalar hayvansal kozmetik uzak durunuz 2. duraklarda beklenmedik kavisli yollarda ufaktan büyüğe yağlı tohumların cazibesi kendisini teklif eden sunum kayıtsız çaba ve klişe alelacele yetişmeler erken olsun geç olsun uzak durunuz 3. reçineyle ninni söylerse yan mahalle genişleyen ferahlığın korkusu merak...

Yazı
O Esnada Büyükada’da: Deniz Ne Kadar Güzel

O Esnada Büyükada’da: Deniz Ne Kadar Güzel

Kristal kül tablalarına zarifçe silkelenen küller annelerin tüm gün buzdolabında serinlettikleri zeytinyağlıların üzerinde uçuşurken yaz aylarının dinmeyen neşeli uğultusu eşliğinde bir aşk-cinayet ağına takılırız Deniz Ne Kadar Güzel’de… Yiğit Karaahmet, Büyükada’nın tam ortasında ancak apaçık sergilenerek gizlenebilen bir eşcinsel ilişkiyi merkeze alarak aşk, yaşlılık, kıskanmak, heves ve yaşamak arzusunun toplumsal bilincin heyula gölgesinde ilerleyişini anlatıyor....

Yazı
BİZİM YAZARIMIZ: ORHAN KEMAL

BİZİM YAZARIMIZ: ORHAN KEMAL

“İyi kişilerin yüceliği, başka insanların ağzında değil, kendi vicdanlarındadır.”[1]   Albert Camus’nün, “Umudun kalmadığı yerde, bizlere umudu yeşertmek düşer,” ifadesine kulak verirce gibi, gelecek umudunu yeşertenlerdendi Orhan Kemal… Kolay mı? Oğlu Işık Öğütçü’nün, “Aşık Veysel’in ‘Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece…’ deyişi Orhan Kemal için kısa yaşamında geleceğe bıraktığı çağları aşacak eserleriyle almakta olduğu...

Yazı
Rainer Maria Rilke’de kendilik kaybı, yalnızlık ve ölüm korkusu

Rainer Maria Rilke’de kendilik kaybı, yalnızlık ve ölüm korkusu

Cevabı değil soruyu yaşamayı ilke edinmiş olanlar için… Sınırın geri dönüşsüz olarak aşıldığı, bireysel özneyi ihlal eden, mutlak bir dünya ve zamandan kopuş fenomeni olarak ölüm, Rilke’de kentsel ve anonimdir. Rilke, ölüm temasını, büyüleyici bir şekilde, romanının anlatı sorunu ve parçalı karakteriyle nasıl ilişkilendireceğini çok iyi biliyordu. Kendisini iletişimsel bir dilin dışına yerleştirerek, yaşanmış hayata...

Yazı
KİTAPLAR AYDINLIĞA KARŞI (ÖYKÜ)

KİTAPLAR AYDINLIĞA KARŞI (ÖYKÜ)

Günlerdir karanlıkta oturuyordum. Kabahat bende değildi. Birden sönüvermişti ampul. Ne yapabilirdim? … Seçenekler peşi sıra geçiyordu zihnimden. Düşündüm taşınmayı aydınlık bir şehre. Vazgeçtim. Düşündüm taşındım. Kararımı verdim sonunda. Salonun ampulünü değiştirecektim. Basamaksız nasıl olacaktı, bilemiyordum. Kaç basamak sonrasıydı ampul? Hiçbir fikrim yoktu. Kitaplar gözüme ilişti. Bir işe yarasalardı bari. Kararımı verdim. Tuttum, bütün kitaplarımı üst...

Yazı
Eugene Delacroix’nın “Özgürlük” Tablosu: Bir başka analiz denemesi

Eugene Delacroix’nın “Özgürlük” Tablosu: Bir başka analiz denemesi

Gerçekçi ve yenilikçi olan bu tablo, gerçekliğin kavramlar aracılığıyla kutsandığını görmeye alışkın eleştirmenler tarafından kıyasıya eleştirile geldi. Halk ayaklanmasının kral yaptığı Louis-Philippe rejimi bile tabloyu halktan uzun yıllar gizlemeye çalıştı. Çünkü, yarı çıplak öncü kadın figürünün muhafazakâr tarihsel kontekst içinde eril ezberleri bozan bir özelliği bulunuyordu. Özgürlük dürtüsünden çıkmış gibi görünen tablonun temel izleği Halk...

Yazı
DİL, TÜM ‘GERÇEK’LİKLERİN YETERLİ İFADESİ MİDİR?

DİL, TÜM ‘GERÇEK’LİKLERİN YETERLİ İFADESİ MİDİR?

* […/..] “Öyleyse “gerçek” nedir? Wilhelm Reich, bu konudaki düşüncelerinin bilinmesi arasındaki hayatî farklılık üzerine yaptığı ilginç meditasyonda “aklın gerekliliği, gerçeğin arayışından değil, kendi anlam arayışından ilham alıyor” (1) dedi. “Bilgi, gerçeği aramaktan ibarettir” (2) diyor George Thomson, gerçeği ve göreceliliğin tehlikelerini göz önüne alarak uyarıyor: “Kesinlik arayışı değil”. Ancak belirsiz bir dünyada gerçeğin ölçüsü...

Yazı
ŞİİRCİ NOTLARI-3

ŞİİRCİ NOTLARI-3

Sadece ŞİİR’e ve ŞİİR YAZILARI’na yer veren dergiler, şiirciyi ÖYKÜ’den, ANI’dan, şundan bundan uzak tutarak kumalığı önlediklerini zannediyorlar. Oysa kumaların en tehlikelisi  ŞİİR YAZILARI’dır.   ŞİİR yazan kişi ŞİİR SANATI üstünde düşünmelidir elbette. Yazılanları dikkatle okumak ve kendi yazdıkları bunu getirebilir. Ama nicelikte ölçüyü kaçırmamak gerekir.   Şiir yazıları beyhude işlerdir, demek, hele de yanlış...