Suruç’ta Katledilen Genç Yoldaşların Anısı’na, “Gerektiği gibi yazılmış metin örümcek ağına benzer: gergin, eşmerkezli, saydam, sıkı örgülü ve çapraşık. Uçuşan her şeyi kendine çeker. Arasından geçmeye çalışırken ağa yapışıp kalan metaforlar onu besleyen avlardır. Konu ve malzeme kendiliğinden ona doğru kanat çırpıyordur. Bir tasarımın gücü ve doğruluğu bir alıntının başka bir alıntıyı davet etmesini sağlayıp...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Litera
N/SEST: Oğul, Koca ve Çıplak (Şiir)
babaya döndü bu karanlık kaygı büyüyor gövdemden çıkıp bir çıplaklığa yerleştim insan insan damlıyorum zamandan dışarı bitersem hiçliğe asılı bir imge olacağım ki patlarsam adıma “hayat” desinler bir ağaçtan tek başına terlemiş bir kurt geçmişsiz ve yarasız yaşasınlar benim kalbimi insana karıştırmasınlar babaya döndü bu karanlık annem azalıyor önümü yokluyor sütün ar’ından düşüp çarmıha eğilip...
Lady Mary gerçekten güldü mü?
Anlatısı, eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, Cumhuriyet’in eski gazetecilerinden Fikret Otyam’a aitti, Âşık Veysel’le yaptığı sözlü tarih değerindeki söyleşilerinden kalmadır. Âşık Veysel’e soruyor Otyam: ¨Bunca saz çalıyorsun, hep dilinde aşk var, hep ondan bahsediyorsun, kısaca AŞK nedir?¨ Veysel, tebessüm ediyor; sanki bunu bilmeyecek ne var ki, gibi. ¨Oğlan kızı ister, vermezler aşk olur!¨ Bize de bu...
İtiraf Ediyorum!
“Aramızdan kim Bayan Nina Simone’un intikamını alacak? Bu gece kulüpten taze et var Tanrı ölü denizlerimizi korusun” god bless our dead marines / silver mt zion İtiraf ediyorum; Geçmişi boşlukta karışan bir toz zerresi gibi yaşayıp; ardımda bırakıyorum. Çok az anı kalıyor, çok az insan; çok çok az an. An’a –o en devrimci cümleye- dair...
Tütün ve Zaman
Sarmaya çalıştığı sigarasına yüzyıllık bir çınar ihtişamında uzak ve derin bakıyordu. Titriyordu elleri, sanki sigarayı saramıyor değildi, sarmak istemiyordu. Kim bilir her iki elinin parmaklarında halaya durmuşçasına yuvarlanıp duran o yarım kapanmış sigara ona neler, ne hatıralar anımsatıyordu. Acılar, hüzünler, içinin derinlerinde el değmemiş hazineler misali hala umutla sahibinin gelmesini bekleyen sevinçler ve yaklaşık...
Ölesiye Bir Günde (Öykü)
İnce, solgun parmaklarıyla karnımı yokluyor önce, diyaframın diyor, bir okul atlasında küçük bir adayı, kara parçasını gösterir gibi, işte burada. Kemikli, tebeşir beyazı hayalet eli sıkıca bastırıyor karnımı. Bu tatlı okşayışın tesirine sükunetle direnmeli. Kaskatı kesilen ruhum bu ölü dokunuşlarına duyduğum iştahtan utanç duymalı. Karnımda gezinen elleri, bir karadulun kıpırtısını andırıyor. Her dokunuşta karnım istemsiz...
Ihlamur ve Kemoterepi (Şiir)
Zeynep’e… Hastane odasına dolan ıhlamur kokusu çağırır mı coşkuları yeniden Zeynep’in damarlarında kemoterapi kesilmiş bir memenin ayrılığıdır kadınlığını geceler boyu inleten yukarıya tırmanan asma dalları çardağından düşerek dağılmıştı gelirken koruklar sere serpe, tevekleri perişan hayat da dağılır düşer düşler asıldığı yerden Zeynep’e baktıkça tüm kadınlar iğne oyası gülüşlerini saklayan böğürtlen kan...
Bizans’ın Fethi: Ayasofya’da son ayin
Başlarına ne geleceğini bilmek için kuşatılmışlara artık ne bir haberci, ne de düşmandan kaçmış biri gereklidir. Saldırı emrinin verilmiş olduğunu biliyorlar. Sonsuz bir tehlike ve sınırsız bir yükümlülük koskocaman ve kapkara bir fırtına bulutu örneği büyük kentin üzerine çöküyor. Başka zaman görüş ayrılıkları ve din tartışmalarıyla birbirleriyle pek anlaşamayan insanlar son saatlerinde kentin alanlarında bir...
Kıskanmanın Hazzı Ve Tehlikeleri; Toşiko’nun Eylemleri
Tanizaki/Anahtar Görme Saplantısı; Görmenin Kurduğu İktidar; İkame Eş; Kıskanmanın Hazzı Ve Tehlikeleri; Toşiko’nun Eylemleri “Bu beyaz ve güzel tenin sarmaladığı kadın vücudu sanki ölüymüş gibi ben nasıl istersem…” Sayfa 30 Görmenin iktidarı hakkında yeni ne söylenebilir? Yeryüzünde bulunuşun bu en ilkel donanımlarından olan görme eylemi, dış dünyayı bizim için tanınır kılan temel eylemlerden biridir....
Mokadikko (Şiir)
yıldızlar yeryüzünde titreşir kelimeler susmak istediğinde bir kapı açıldı uykunda senin mokadikko ayaklarım çamur içinde gülümsüyorum kırlangıcın getirdiği gülüşle ah sakın uyanma! bir kelimenin kafesinden düştüm ben çırılçıplak çizdim gövdemi suların sapkın istiridyesi dolaşıyor kanımda şimdi uzanıp yazacağım. tırnaklarımla kazacağım göğsündeki ayıbı bulutların getirdiği kelime mokadikko kimse görmüyor yaşamın ardından geçen kara köpeği...