Aklım Yalnızlığındaydı; Onun yalnızlığı, Benim onsuzluğumdan Hep daha çok Sıkmıştır Canımı. En büyük korkuları Yalnız bırakılmak Ve Ölmekti. Yalnızlıktan Ölmemek için Birilerinin varlığına, Yaşayabilmek için de Kendi ölümünü Hatırlatacak Başka bir Ölümlünün yokluğuna İhtiyaç duyuyordu Deli Gibi. “Benim yine Sorun çıkarmayacağıma Nasıl emin Olabiliyorsun?” Dedi; Yatağında Temassız uzanıyorduk, Gözler tavanda. Ben Nasıl...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Litera
AMAR İLE MİHRA (ÖYKÜ)
Bir sonbahar gecesi elinde dua kitabı tek başına yağacak olan yağmurun sesini duymak için verdiği gayenin içinde, aylardır bitmeyen avlunun yan tarafında yapılan tadilattan gelen alıştığı gürültü sonrası sessizliği yadırgıyor. Uzaktan gelen köpek havlama sesleri dışında kuşların yuvalarına çekildiği, araba egzozlarının havayı kirletmediği, yoldan geçen insanların geçerken tükürmediği sokaklar, insanlar yataklarında mışıl mışıl uyurken koca...
Godard İçin Beş Replik (Şiir)
Beş cümlem var dedi, tekrar ederim tümünü her sabah Hâlâ bir şeyleri hatırlayabildiğimi görebilmek için Az paralı günlerimde kalpazan Çok kelimeli susmalarda bir ikilem ustası Gidip geldim hikâyeler, sinopsisler, plan sekanslar arasında Ömrüm Léman Gölü kıyısında bir hasat, vestiyere asılı Montaj hatlarında saydam şeritlerden öğrendim Kimi karanlık duyguların insana kazandırdıklarını Simsiyah bir gökkuşağı jenerikte...
Erkin Koray: Başında Bere, Elinde Sarı Madenden Bir Boru
Akrebin gözleri, zaman böyle geçerken Bekleme boşuna, bekleme beni Bir yerlerden gelip bir de giderken Var olmak, yok olmak ne fark eder ki? Erkin Koray Hiç kimse barışa tam olarak bir şans vermedi. Gandi denedi, Martin Luther King denedi ama ikisi de vuruldu. ...
Bir akşam konuşmalarından… (Öykü)
“Maviyi hatırlıyor musunuz, ya da yeşili?” “Renklerden söz açıyorsunuz. Haklısınız. Benim durumuma bakıldığında akla ilk onlar gelir, onlar sorulur. Söyleyebilirim ki, artık burada, bu masamın yanındaki pencereden ağaçları daha berrak duyuyorum. Dalların ağırbaşlı ıslıklarını, yaprakların mırıltılarını. O mırıltılar bana yeşili getiriyor. Pek çok yeşili. Aralarından o an gönlüme uygun olanı seçebiliyorum. Kimi geceler aklıma...
Meyhane Duası (Şiirler)
Kolektif Çeviri: Barrerio Pessoa Aşıkları I.Şiir (1931) Não fiz nada, bem sei, nem o farei Não fiz nada, bem sei, nem o farei, Mas de não fazer nada isto tirei, Que fazer tudo e nada é tudo o mesmo, Quem sou é o espectro do que não serei. Vivemos aos encontros do abandono...
suyun tanrısı (şiir)
bende kal diyemem, çergim mayınlı döktüğü ve dökeceği kanlardan akrep bir karanlık evvel bahar reçinesi sürüyor gece yaralarına sen deyince telaşa düşen ateş, kovuyor rahnemdeki kül böceklerini siyah tüllerini çekiyorum penceremin, ufukta sonsuzca bir yol -insandan insana yürümeye bir yol gerekirmiş gibi- görsen, nasıl da çırpınır bir deli kır, telaşa düşen hüzün düşüyor aklımın güncesine...
ŞAİR EVLENMESİ DEDİĞİN (ŞİİR)
Bitmeyen kavgalarından birinde, İstiklal Caddesi’nde Arkadaşımı kovaladıktan sonra, Bir sonraki durakta Koşarak yakaladığı otobüste Bulmuştu bizi. Orta kapıdan dâhil olduğu Ayaktaki kalabalığı yararak Yanımıza gelmiş; Nefes nefese, “Evleneceğiz oğlum biz, Ne kadar kaçarsan kaç.” Deyip, Çekip gitmişti Kapılar tekrar açıldığında. Öyle de oldu gerçekten, Şahitlerinden Biriyim. Aynı okulda çalışıyorduk. “Hocam, Son bir hamlem daha...
BOYUN EĞME (ŞİİR)
Terk edilmiş Ezîdî mezarları gibi beklemekte çatlayan taş çemberini çizmiş gün doğumuna kalmamaya kararlı su kurumaz saklanır bir buluta. Bil– ki oradadır ışık yağmur ve gökkuşağı hatta umut. Oradadır, şu dağların ardında. Yola çık boyun eğme! Gözleri beyaz bir tanrıya kanmış küçük bir çocuksun çalınmış yılların, haraca bağlanmış bir ihtiyarsın tuz için değil, merhaba...
Büyük Çiftlik Evinde Elli Yıl Sonra (Öykü)
Özgür bırakıldı sevgi, Ve ayrılık da yok bundan böyle. Novalis Oraya ilk defa geldikleri zaman etrafta hiçbir şey yoktu. Şehrin en ücra köşesiydi orası. Alabildiğine düz bir alan. O, ilk defa orayı gördüğünde, önce bir romandaki kadın karakteri hatırlamıştı. Eşiyle birlikte hiç alışık olmadığı bir hayata başlayacak olan bir kadındı bu. Daha sonra ise...