Öfkeyle kazıyor kazmacı çabuk çabuk. Korkuyor Ay’dan, çukura vuran gölgesinden. Öldük kurtulamadık şu hayattan… Gizlice gömülecekmiş büyük büyük bir adam. Fısıltıyla söylüyor ilahisini: Korkma günden geceden Rüzgâr geçer can kafesinden Aşkından tanır seni toprak Sorma kim sağ iken ölen. Yetişemiyor cılız kürekçi. Çukurda dağ oldu toprak. Titriyor kolları, dizleri çözük. Çıkmamıştı yaşarken de yerin altından....
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Kategori: Litera
Burhan Arpad: Kaleminin gücüyle ayakta kaldı….
Beyoğlu’ndaki Melek Sineması’nda 1934 yılında gösterilen “Kadınlara İnanmam” adlı film babam Burhan Arpad’ın yaşamında çok önemli bir rol oynamıştır. O günlerden ilerde şöyle söz eder: “Dönemin ünlü tenorlarından Viyanalı opera sanatçısı Richard Tauber’in sözle anlatılamayacak denli etkili sesi ve Almancası büyülemişti beni. Alman diline vurulmuştum. O yıl hemen Almanca öğrenmeye başladım. Haftada iki akşam Alman...
Asla Gelmeyecek Elimden (Şiir)
Claude Roy’dan Bir Şiir: Asla Gelmeyecek Elimden Mahir Ergun Claude Roy; 1915’te Paris’te doğar, sonra Güneybatı Fransa’da bulunan Jarnac vilayetine taşınır. Gençliği burada, daha sonra Fransa cumhurbaşkanı olacak olan François Mitterand’la birlikte geçer. Yirmi yaşına geldiğinde hukuk okumak için Paris’e döndüğünde burada kralcı faşistlerden ve yayınları l’Action française’den etkilenir, onlarla birlikte hareket etmeye, gençlik organları...
Çerçi (Öykü)
Aniden karanlığı yaran bir ışık gibi köyün ortasından bir çığlık yükseldi. Avazı çıktığınca “Geliyor… Geliyor…” diye bağıran Fato Kadın, sebebi anlaşılmayan bir sevinç başlattı. Topraktan, derme çatma evlerinin içinde hareketlenen kadınlar bir anda kilerlerindeki, sandıklarındaki eşyaları karıştırıp, takas edebilecekleri yağ, peynir, lor ve değer biçilecek eşyalarını ortaya çıkarıp bir an önce köy meydanına ulaşma savaşına...
OLAY UFKU (ŞİİR)
Hep geceye dümen kırdı ışık ve su yeşili beni benden yollara uğurlayan kaderim dalıp gittim alacasına titreşen neonlar mı hayalet yıldızlarda bilemedim bilemezdim boşluğundan arda kalanın yürek burkan bir inmenin böyle sunturlusunu toprağım çekildi köklerim açıkta sanki yüzlerce fener asılmış da dallarına terk edilmiş bir ağaç gibiyim. Güzel bir geceydi çok eski zamanda geçti hayatımdan...
SİS: QUARTER 2 (ÖYKÜ)
Her günü sislidir yılın bu zamanı. Öyle ki vakit öğlene varana kadar göz gözü görmez. Tanıdıksan kent sana yüzünü gösterir sabahları, eğer yabancıysan vay haline. Yuvarlak çehresinde seni savurur durur. Başladığın yere gelirsin de ayırdına varamazsın. Şanslıysan, ancak aynı insanları tekrar gördüğünde anlarsın aynı yerden birkaç kez geçtiğini, o kanal kenarından, o sis içinden. Hadi...
tabut buzluk (Şiir)
ne çıkar artık, öpse başkaları yavrusun gayba vermiş ananın gözlerinden? delik deşik evlerde bodrumlarında Şarkımızın melodisi mırıldanılsa yine yarın. ne çıkar? sokaklarda kuş sessiz ateşlerle harlanan bir coğrafya boyu – yüzölçümü kaç keder? – nisyandan bu atlasta yıkılan her fırsatta evlerden bebek sesleri gelse de “yarını var” mı demektir şimdi bu? ne çıkar? ...
Reisicumhur Gelecek (Öykü)
Muhtar, “Teyyare gelmedi”, dedi, “Neler oldu kim bilir! Belki yarın gelir, yarın gelirse akşamdan Bekçi Ramo herkese haber verir, toplanırız.” Kuş uçsa herkesin güzü gökyüzüne dönüyordu, “teyyareyi” bekliyorlardı. Neredeyse yirmi gün olmuştu gelmeyeli. Baş şehirde neler olmuştu, reisicumhur neler demişti merak konusuydu. Bir sabahın seherinde teyyare sesi kör bir çığlık gibi yankılandı. Çocuklar yataklarından fırlayıp...
“küçük İskender Kitabı” 1 Kasım’da okurla buluşuyor
Geçtiğimiz Temmuz ayında kaybettiğimiz küçük İskender’in arkadaşlarından Halim Şafak’ın hazırladığı “küçük İskender Kitabı” 1 Kasım’da okurla buluşuyor. İkaros Yayınları’ndan çıkan kitap büyük çoğunluğu daha önce dergi ve kitaplarda yayımlanmış yazı ve söyleşilerden oluşuyor. Küçük İskender Kitabı’nda küçük İskender’in şiiri ve yazısı kadar hayatının da düşünsel arkaplanını oluşturan aşk ve düşüncesi, anti-otoriterlik, anarşizm, yeraltı edebiyatı,...
Artık Sevgililer Terk Etti (Şiirler)
Çarşafları Yıkadım Elma kokana kadar yıkadım çarşafları bisikletlerimiz hâlâ bodrumdaydı. Bir elbiseyi astım ve süzüldüm içine bir müzisyen gibi neredeyse. Ve çaresizlik soluklanıyordu gölümün suyu üstünde ve odalarım sevgiyle esnetilmişti kendi dünyamda. Buralara bir uçak düşmüştü ve yolcuların gözleri güzelliklerine yas tutmayan yıldızlar gibiydi. En güzel eşyalar sürüklendi odanın içinde, ben en tuhaf yürüyüşümü zorladım...