Ana Sayfa Manşet

Kategori: Manşet

Yazı
Büyük “Soğuk Devrimler” Çağının Mizantropist Kipleri

Büyük “Soğuk Devrimler” Çağının Mizantropist Kipleri

Özgürlük ve görece eşitlikle, ama aynı zamanda derin yalnızlık ve umutsuzlukla ișaretlenen bir “soğuk devrimler” çağında yaşıyoruz. Bu çağda özgürlük çimentoda bir kelebek izlenimi veriyor. Soğuk Devrimler aşağıda bir kralın şarkı söylerken, yukarıda bir Tanrının öldüğü bir post-politik ve post-tarih zamansallığın içine yerleştirilmiș gibi duruyorlar. Bu denemede sıklıkla kullanacağım “post-politika çağı”, hiyerarşilerin, kurumların ve kültürlerin...

Yazı
LEYLA’NIN KARDEŞLERİ

LEYLA’NIN KARDEŞLERİ

Eski romanlarda gördüğümüz ve okuyucuyu sıkmadan doğal akış içerisinde verilen detayları günümüz romanlarında pek göremiyoruz. Gereksiz ayrıntılarla sayfa kalabalığı yapmak başka bir şeydir, detaylara can verip okuyucuyu içine çekmek başka bir şeydir. Öyle sanıyorum ki modern romancılar bu gerçeği hiçbir zaman aklından çıkarmamalı. Detay verecek edebi kudretimiz yoksa fazla açılmadan kıyıda yüzmek ayıp değildir. Bu...

Yazı
“YÜKSEK SANAT”  VE GÜÇ ODAKLARI

“YÜKSEK SANAT” VE GÜÇ ODAKLARI

Bugün yanlış yapma günümdü.  Öyle söz vermiştim. Hızlı fırtınaların öncesiydi. Ses yoktu. Siyah yeleğimin cebinden gözlüklerimi silmek için büyük bir paçavra çıkarttım. Sabun kokuyordu. Görevimiz net görmekti.  Birden, yaşadığım fırtınaları anımsadım. Seni sonradan gördüğümde de ses yoktu.  Şimdi dramatik bir etki, uzak geçmişten  geleceğe uzanıyordu.   Hakkını yemeyeyim, sen haklıydın!  “Geçinmeyen mağdurlar”  ordusu kurup, elebaşını...

Yazı
KÜRESEL MODERNİZM VE POSTMODERNİZM

KÜRESEL MODERNİZM VE POSTMODERNİZM

Modernizm tahmini olarak 1860’lı yıllardan 1960’lı yıllar arasında gelişmiş bir süreç iken, postmodernizm İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşmuştur. Modernizm felsefesi insan odaklı olmak tezi ile ortaya çıkmış, rasyonalizm, pozitivizm, kapitalizm gibi kavramlar savunulmuştur. Sanayinin gelişmesi ve teknolojik yenilikler paralelinde modernizm insan odaklı bir felsefenin yerine, insanı sömüren biri olguya dönüşerek yozlaşma göstermiştir. Bu temele dayanmış...

Yazı
Kuş Yumurtasında Sebai Dü ve Şeş Beş

Kuş Yumurtasında Sebai Dü ve Şeş Beş

“Walter Traprock¨ müstear adını kullanan Amerikalı George Shepard Chappell, labalubacı roman ve gezi edebiyatı yazarıdır. 1912’de ¨Kawa’ya Yolculuk¨ başlıklı bir seyahatnâme yazdı, yer yerinden oynadı. Kawa adındaki kurgusal adalar ülkesine gitmişti güya ve oradaki Pasifik Filbert Adasında tuhaf canlılar görmüştü. Bunlardan birisi de Fatu-Liva kuşuydu. Bu kuş oo-eeer diye hiç alışık olunmamış bir sesle öter,...

Yazı
EDEBİ ANLATIDA BİLİNÇ AKIŞI                                                                       

EDEBİ ANLATIDA BİLİNÇ AKIŞI                                                                      

Filozof Jacques Derrida’nın edebiyatın işlevi ile ilgili şöyle bir cümlesi var, “Edebiyat, insana her şeyi her tarzda söyleme izni verir.”  Edebiyatta Bilinç Akışı Anlatımı tam da bu işlevi yerine getiriyor. Bilinç akışı anlatımı, bilinen klasik modern edebiyat yazım türlerinin disiplinlerine uymayan ve uymak istemeyen bir yazım tavrıdır. Yazarın kafasından geçenleri kestiremiyoruz, hatta yazarın kendisi bile...

Yazı
Zygmunt Bauman’da Ahlaki İtki ve Toplumsal Benlik

Zygmunt Bauman’da Ahlaki İtki ve Toplumsal Benlik

Zygmunt Bauman, Postmodern Etik adlı kitabında “Her zaman bize yol göstermiş olan ve bugün hala yol gösteren ahlakın kolları güçlü ama kısadır. Oysa artık uzun, çok uzun kollara ihtiyacı vardır” önermesini ortaya atarak modern dönemle birlikte tahribata uğramış olan ahlak değerine yönelik bir sorgulamaya girişir. Bauman için modernliğin olduğu yerde ahlaktan bahsedebilmek mümkün değildir. Çünkü...

Yazı
İçsel ve Dıșsal Kıyametler Ișığında bir “Tarihin Sonu” Okuması

İçsel ve Dıșsal Kıyametler Ișığında bir “Tarihin Sonu” Okuması

Kuzu yedinci mührü açtığında, gökte yarım saat kadar bir sessizlik oldu. Vahiy: Bölüm 8, Bent 1-2   Fukuyama, olaysızlığı zamanımızın belirleyici özelliği olarak okudu.   Fikir, İkinci Dünya Savaşı’nın enkazından ortaya çıkmış ve 1950’lerde entelektüel yaşamın tonunu belirlemişti. 1945’ler, varoluşta anlam bulma görevinin tamamen bireysel bir yük haline geldiği, bir bıkkınlık ve eylemsizlik çağının başlangıcına,...

Yazı
PARÇALANMAYI BEKLEYEN: RIZA’NIN DON KİŞOT’LA EPİK YOLCULUĞU

PARÇALANMAYI BEKLEYEN: RIZA’NIN DON KİŞOT’LA EPİK YOLCULUĞU

Bir şarkı; “Kuş olup uçsam sevdiğimin diyarına” diye başlar. Hayal dünyamız hangimizi uçurmamıştır ki, ulaşılmaz olana? Hasrettir bu; içimizi burkan, bizi kendimize hapseden yerden ötelere gitmek isteği. Hele ki bu hapisliğe bir de hapishanenin fiziksel duvarları eklenmişse. Nazım Hikmet bu dört duvara kıstırılmışlık halini ve gerçeklikle örtüşen hayal dünyasını; “Olmadığım yerde olabilmenin hasreti midir bu?”...

Yazı
ODA PETUNYA (ŞİİR)

ODA PETUNYA (ŞİİR)

İkinci kattaki Denize doğru konumlanan Yan yana odalardan, Dışarıdan bakarsanız sağdakiydi Giderseniz. Ya da En yakın pencerenizden bakarsanız, Hayallerinizde buluşmaya Söz verdiği saatte gelen Biri vardı aşağıda, Uyuyakalmadıysanız. Eski demir anahtarı İki kez çevirdiğimde içerdeydik biz. Çok soğuktu, Petekler birazdan yanacaktı; Bir de Klimayı çalıştıracaktık yetmezse. Deniz dalgalıydı, Kimse yoktu sahilde. Rüzgâr o kadar şiddetliydi...