Ben hayatta en çok Süleyman’ı sevdim Adı gibi muhteşemdi Doğuştan bir beyefendi Süleyman Efendi Bir fenomendi. Kimine bir anneydi Kimine bir baba veya bir erkek kardeş Ama her sevdiğine gerçek bir eş Gerçek bir sokak efsanesi Hatta efsanelerin en gizemlisi Kedilerin ve kendisinin efendisi Eşsiz bir marka gibiydi “Çirkin Süleyman” Çirkinlerin en güzeli Onu herkes...
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Manşet
Tozu (Öykü)
“Arada sevda varmış gız annem./ Sözü verdik biz bize.” Anonim-Çankırı Türküsü “Darbuka solosu uzun olan türkülerde tasa, basa basa doldurulan kız annem leblebi de lüks karışığın içine girmeye hak kazandı.” Gram kıra kıra kuyumcuya dönen terazibaşı koltuğu oldum. Adeta altınzade. Altunizade’yle altınzade arasındaki yedi farkı bulunuzu geçmem için köprüsüz otoban yolum gerekse de şimdilik...
Antakya: Kalbin Mantığına Gömülen Şehir
Enkazın altında olmamak yüzünden duyduğum suçluluk hafifliyor gün geçtikçe. Beni ağlayan kalbimle yalnız bırakıyor. Ruhu şehirle birleştiren aklın hatırına bırakıyor yakamı. Enkazın altında küçük bir kalp var ve arama kurtarma ekipleri, onu, aşk ve güzellikle yaratanın hatırına, karanlık çökmeden, güneş yükselmeden, şerden korkmadan, onu kendi hapsinden çıkarıp sevdiklerinin avuçlarına vermek için canla başla sürdürüyorlar çalışmalarını. Bir...
TRAJEDİLERİMİZİ PERDELEYEN SANAT
Yıllar önce bir kamyon arkasında “mutluluğu erteledik” diye yazıyordu. Gülüp geçmiştim. Tam olarak ne demek istediğini ise şimdi anlıyorum. Kuşaklar boyu sürecek bir acının, üst üste gelen iki büyük deprem felaketi ile 6 Şubat 2023 tarihinde bu kadim Anadolu coğrafyasına sabitleneceğini bilmiyordum! Suçlu kim peki? Doğa ana mı? Devlet baba mı? Yoksa her köşe başında...
Antakya: Bir Şehrin Silinen Hafızası
Sevgili șehrim Antakya’dayım. Buraya varamadan önce Antakya’ya dair sadece iki görüntüyü belleğimde tutuyordum. İlki babamın mezarı, diğeri ise avludaki yenidünya ağacı. Anadolu’da yaptırılan ilk cami olan ve bir hıristiyanın adını taşıyan Habib-i Neccar camii yıkılmıș. Vaftiz edildiğim Rum Ortodoks kilisesi yıkılmıș. Vaftiz babam Simon amcanın depremde öldüğünü duydum. Hemencecik defnetmișler. Anlaşılan zamanın acelesi var, her...
AŞKIN CASUS HÂLLERİ
Yakın zamanlarda ¨Diplomasi Dedikleri¨ başlıklı bir anı kitabıyla kendinden bahsettiren uzun yıllar boyu Hariciye’de görev yapmış emekli diplomat Şefik Onat’ın, Türkiye topraklarında, bilhassa İstanbul’da harareti yükselmiş casusluk hikâyelerine duyduğu ilgiden olacak, bu kez bir casus romanı yayınlandı. Biz, Şefik Onat’ı daha öncesinde ¨Abdül ve Hamit¨ başlıklı tarihî-dönem romanıyla ve ayrıca ¨Türkiye’nin Sefireleri Anlatıyor¨ başlıklı bir çalışmasından tanıyoruz....
Mardin 1915: Yves Ternon’un aynı adlı kitabına farklı bir bakış
“Zulüm bizdense ben bizden değilim” Rachel Corrie. Rachel Corrie Filistin’de bir mülteci kampında İsrail zulmüne karşı direnişte Filistinlileri destekleyen ve eylem sırasında bir İsrail buldozeri tarafından ezilerek öldürülen Amerikalı bir aktivistti. Yazıya onun sözü ile başlamaktdaki amacım bu tip olayları değerlendirirken mutlaka tarafsız olmak gerektiğini hatta taraf olunacaksa sizden biri olmasa da mağdurun yanında olmanın...
KIRILDIM, DAĞIT BENİ ÇOCUKLARA (ÖYKÜ)
Serin bir yolda yürüyeceğim, henüz yıkanmış çamaşırları asacağım balkona, buram buram temizlik kokacak bütün çiçekler. Toprağımda bir orman bitecek ve ben şarkılar söyleyip şiirler okuyabilmenin mutluluğu ile ağlayacağım, gülerek. Evden çıkmayacağım diye söylenip dururken, gürültülü sokaklarda buluyorum kendimi, okşayışlar ve misketlerle. Karışıveriyorum çocukların arasına, kendimi arıyor gibi. İçimde ezilmiş zaferler, ritmimi anlayan yok. Gülebildiğim zamanlar...
hafif şiir
‘yeni şey’ in dünyası büyüyor büyüyor, binlerce düello sonucu elimdeydi o meme, AL! yala hep tarih çok müzik nefes nefese dolambaçlı yolu anlaşıldı dava kafka olmayacak felaket bol ‘K satıldı çağcıl echo en şanslı hırsız! bir sanat rejimine doğru toplu sessizlik her ölümlünün yükselişi önce ve düşüşü büyük şairin yazdığı şiire olmayan doğmak sevgili akıl...
asmolen (şiir)
şak! bir çerçeve var, dar bir çerçev_ hafıza aktarıcısı, kâğıt öğütücüsü, işit işit işi_ katledilmiş bir halkın kalıntısıyım be_ zamanın kaçıp gidiş_ daha şimdiden üç kez bir dedi_ dolgu niyetine dolaştım betonarme dişli yeryüzün_ önünü ilikleme, hazır ola geçm_ insanı iki farklı fotoğraf işleme buluşun_ götüren her neys_ orada, sokuluş, o gerçekmiş gibi gösterme çabas_...