Ana Sayfa Manşet

Kategori: Manşet

Yazı
Vahap Coşkun: Liberalizm “kurtuluşçu” bir ideoloji değildir

Vahap Coşkun: Liberalizm “kurtuluşçu” bir ideoloji değildir

Röportaj: Metin Aydın Dünyayla hemhal bir birey, “kurtuluşçu” ideolojilerin ve “iktidar sahiplerinin” oldum olası hazzetmediği bir dünyaya (Liberalizm) iman etmiş bir liberal düşünür; akademisyen kimliği hasebiyle de “Demokratik ve barışçıl bir toplumsal yapıyı savunan herkese düşen, dilleri kısıtlamaya maruz kalan her kesimle dayanışma göstermek, onların haklarının müdafiliğini yapmaktır.” diskuruna bağlı, bu doğrultuda insan hakları hukuku,...

Yazı
Sahaf Mendel

Sahaf Mendel

Stefan Zweing kaleme aldığı bu kitap ikisi novella, biri kısa hikâye olan üç eser bulunmaktadır. İlk kez 1929’da basılan Sahaf Mendel’de Polonya-Rus sınırında doğmuş oyuz yıldır Viyana’da yaşayan Jakob Mendel’in trajik öyküsünü anlatılır. Galiçyalı bir sahafın sade, bir o kadar da iç burkan hikayesidir. Jakob Mendel yalnızca bir sahaf değil, bir kitap antikacısıdır. Kütüphanelerde, arşivlerde,...

Yazı
STEFAN ZWEİG VE BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU

STEFAN ZWEİG VE BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU

Giriş, gelişme ve sonuç bölümleri olmayan “Bilinmeyen bir kadının mektubu” insan psikolojisinin sınırlarını okuruna sunan Stefan Zweig, her okura farklı pencereden bakma imkânı sunmuştur. “Sana, beni asla tanımamış olan sana.” Bir kadın düşünün… Âşık olduğu adama alelacele yazmış olduğu satırlarda kendi hayatındaki dönüşümleri anlatıyor. Aşkı, soluk bir mum ışığıyla görünür kılmaya çalışıyor. Mektuplarında ismi olmayan,...

Yazı
İlhan İrem: Sevgi Devrialeminde Bir Yolcu

İlhan İrem: Sevgi Devrialeminde Bir Yolcu

1970’li yılların ortasında, tek kanallı siyah beyaz televizyonun karşısına geçenler, muhtemelen karşılarına çıkan çocuksu bir gencin naif ezgileri karşısında şaşkınlıklarını gizleyememişlerdi. Ülke, 12 Mart’ın ardından muhalefetin ikinci coşkulu çıkışına tanık oluyor, üniversitelerden fabrikalara uzanan uyanış hareketi, bu kez çok daha kitlesel ve sert bir mücadelenin söz konusu olacağını anımsatıyordu. Ezgi ve imaj, gündelik gerçeklikle ters...

Yazı
SANATIN TERAPİSTİ KİM OLACAK?

SANATIN TERAPİSTİ KİM OLACAK?

Çok üzünçlüyüm. Anlatacağım… Ama önce Çengelliköyden kartona bir çay alayım. Başka bir şey de satmıyorlar burda zaten. Ne çaya batıracağım enfes kokulu bir bisküvi ne de başka bir şey. Gün işbaşı yapmak istemiyor sanki. ‘Lâcivert’te uyuyakalmış gibi. Hava sisli, sessiz. Gemiler de mahmur. Elimdeki eski kitabı rastgele açıyorum. “Nereye gidersen git, dertlerin de seninle gelir”...

Yazı
Savaşın Anlamsızlığı ve Yuva Olmaktan Çıkan Ev: “Gölün Sırrı”

Savaşın Anlamsızlığı ve Yuva Olmaktan Çıkan Ev: “Gölün Sırrı”

Roman Berlin Brandenburg’da bulunan bir gölün oluşumuna dair yüzyıllar süren coğrafi şekillenmenin detaylı anlatımını olan prolog ile açılıyor. Ev romanın önemli karakterlerinden biri. 1930’lu yıllarda evin arazisine sahip olan muhtar ve dört kızı farklı nedenlerden ötürü orayı yuva haline getiremiyorlar ve muhtar araziyi Yerel Çiftçi Birliği’ne satıyor. Naziler tarafından yeniden yapılandırılan şehirde genç mimar araziyi...

Yazı
BERNARD HERRMANN VE BİR PİYANONUN KORKU EZGİLERİ

BERNARD HERRMANN VE BİR PİYANONUN KORKU EZGİLERİ

Klasik akımın teorisyenlerinden -ki buna gereksiz/sıradan modernistlerin itirazı olsa bile- , E. M. Forster; yeryüzünde yirmi altı konu, otuz iki tema ve sekiz nota olduğunu yazdıktan sonra neredeyse yüzyıl geçti. “Sınırlar, her zaman onu çevreleyen hareket alanlarıyla mümkündür.” Ve bu cümleyi yazan ilk kişi, Pasajlar kitabında Benjamin’di. Orası, derin bir ayna. O aynaya baktığınızda bile...

Yazı
KAVRAMSAL SANATIN BAŞKA BİR BOYUTU: FLUXUS VE PERFORMANS

KAVRAMSAL SANATIN BAŞKA BİR BOYUTU: FLUXUS VE PERFORMANS

Akış anlamına gelen Fluxus, geleneksel anlamda bir akım olarak değerlendirilmemesine rağmen, Almanya’dan çıkıp, pek çok Avrupa kentinde ve New York’ta etkili olan ortak bir üslup olmaktan ziyade, sanatçıların sergiledikleri ortak bir tavır olmuştur. Genel avangard yapısı itibariyle Dada ile birçok benzerlik taşımaktadır. Fluxus terimi ilk kez 1961 yılında George Maciunas tarafından ortaya atıldığı ifade edilmektedir....

Yazı
Tuzsuz Deli Bekir’den Tiyatrokrasi Dersi

Tuzsuz Deli Bekir’den Tiyatrokrasi Dersi

Karagöz perdesinde seyre çıkarılan hâyali Tuzsuz Deli Bekir’e tuzsuz lakabı verilmesinin nedenini Hacivat’a sorsanız, o da bilmez. Lacileri çekmiş deneme yazarlarının bileceği şeydir bu! Zira denemeci dediğin kümese meraklı tilki gibi kurcalamadık, çomaklamadık yer bırakmaz… Deneme yazarının burnu Pinocchio’nunki gibi yalan söyleyince uzar. Denemecinizin hassas burnu da, hani bereketi bol olsun, Cyrano de Bergerac’ı burun...