“Zeus, öteki kötülüklerden de fazlasıyla eziyet çeken insanın, yaşamı kestirip atmamasını, hep yeni eziyetler çekmeye devam etmesini istemişti. Bunun için insanlara umudu verdi —kötülüklerin en kötüsüdür umut…” Friedrich Nietzsche, İnsanca, Pek İnsanca, #71 “Kulturpessimismus [Kültürel karamsarlık] Nietzsche’yle müsemma —ama bu aslında ona Schopenhauer’dan bulaşmış. Hatta Nietzsche aslında sadece taşıyıcı. Suçu, van den Bruck, Spengler, Lagarde...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Kategori: Manşet
Ruhunda prenses gezdiren, soylu, vahşi bir kadın: Holly Golightly
Kısacık roman girişleri, oldum olası, beni her zaman kendisine çeker. Amerikalı roman yazarı Truman Capote de, artık kendi adını aşmış olan kısacık romanı ¨Tiffany’de Kahvaltı¨ya, ¨Geçmişte yaşadığım semtler ve evler beni hep kendilerine çeker¨ diye kısa bir girişle başlar. Romanın anlatıcısı bu girişle hikâyesine başlarken siz de romana adım atarsınız. Geri dönülmez bir eşiktir bu,...
Asya Sineması: Miyazaki animeleri üstüne
Hayao Miyazaki, kariyerine animasyon yapımlarında çizerlikle başlamış, dönemin manga uyarlaması birçok anime dizisinde yardımcı ve baş çizer olarak çalışmıştır. Bunun dışında manga denen Japon çizgi romanları da çıkarmıştır. Kendisinin yazdığı ve yönettiği ilk uzun metrajlı film olan 1984 yapımı ‘Nausicaä of the Valley of the Wind’ filminin elde ettiği başarıyla Anime dünyasında kendine ait yerini...
TOPLUMSAL CİNSİYET VE DİN: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ
“Ezilenler arasında din adamı göremezsiniz, din adamları ezen sınıfın asalağıdır.”[1] Çeşitli felsefî/antropolojik yaklaşımlar, meşreplerine göre insanı birçok vasfıyla tanımlayagelmişlerdir: Homo sapiens (düşünen/akıllı/bilen insan); homo faber [(alet) imal eden insan]; homo religiosis (dindar insan); homo ludens (oyun oynayan insan); homo economicus (iktisadî insan); homo symbolicus (simge üreten/simgeler aracılığıyla düşünen insan)… Bunlardan her biri, insanı en...
Deleuze’ün Neşesi
Gilles Deleuze Müzakereler’de, üslubun kavramın hareketi olduğunu ifade eder. Esasında Deleuze’ün felsefi üslubunu oluşturan yazarlar arasında çeşitli köşe taşları bulunmakla birlikte –Spinoza, Nietzsche ve Bergson– felsefi derinliği ve kavramların konumlanışlarını tek bir dayanak noktası üzerinden oluşturur; içkin ve yatay bir düzlem. Bu düzlem Deleuze’ün felsefe pratiğini belirlemekle birlikte sanat görüşlerinde de bu geleneği yanında görmesine...
Asya Sineması(2): Geleneksel/Tarihsel Çin Sineması
Bu yazıda çeşitli geleneksel/tarihsel Çin sineması örneklerine kısaca değiniyoruz. 1987 yapımı, yönetmenliğini ‘Zhang Yimou’nun yaptığı , Mo Yan’ın dilimize ‘Kırmızı Darı Tarlaları’ adıyla çevrilen kitabından uyarlanan ‘Red Sorghum’, Çin Cumhuriyet devrimi sonrasından 2. Çin-Japon savaşına kadar olan bir dönemde uzak bir eyaletteki, yerleşim yerlerinin dışındaki bir içki üretim evinde geçiyor. Kadın Kahramanın Peşinde Yoksul bir...
Asya Sineması -1: Büyük Asya’dan Küçük Asya’ya
“Neden Asya Sineması?” ya da “Asya Sineması neden önemli?” gibi bir soruyla karşılaştığımızda şunları söyleyebiliriz: Asya ekonomik ve siyasal olarak yükselirken, filmler başta olmak üzere Asya kültür ürünleri küresel ölçekte daha fazla görünür oluyor. Eskiden küreselleşme, Batılılaşma ya da Amerikanlaşma’yla eşdeğer durumdaydı. Şimdi bu değişiyor: Sözgelimi, fiziksel altyapı projeleriyle ve kültürel üretimlerle Çin tipi bir...
George Orwell Belgeseli (BBC – 2003) | Türkçe Altyazılı
Malumunuz, 1950’de yaşamını yitiren George Orwell’ın eserlerinin telif süresi 2021 itibariyle doldu ve hemen her yayınevi Orwell eserlerini art arda yayımlamaya başladı. Olur olmadık her yerde Hayvan Çiftliği ve 1984 görür olduk. Açıkçası bu tonda bir girişi okuyunca bu durumu küçümsediğimi veya yadırgadığımı düşünebilirsiniz, ama aslında tembellik denilen cerahat ruhumu sarmamış olsaydı ben de Orwell...
THÉODORE GÉRİCAULT VE SANATI: TUHAF VE VAHŞİ BİR İNSANLIK ANLATISI
Théodore Géricault (1791-1824) Fransa’nın Rouen kentinde avukatlık ve tütün ticareti ile uğraşan bir baba ve Normandiya’lı iyi bir aileye mensup annenin oğlu olarak dünyaya gelir. Liseyi bitirdiği 1808 yılında annesini kaybeden Géricault, babasının ona olan düşkünlüğünün de etkisiyle yaşamının sonuna kadar babası ile sevgiye dayalı ilişkisini sürdürmüştür. Babasının karşı çıkmasına rağmen ressam olmaya karar veren...
PARAMPARÇA ANLATILAR ve KÖPEKLER: OZAN CAN ÖZÜBAL EDEBİYATI
“Devrim tarihi” vaktiyle bir ders ismiydi ve çok güzeldi. Gelgelelim 12 Eylül’de tank paleti altında can vermesinden iki yıl sonra, “devrim” sözcüğünün hayaleti bile belleklere musallat olmasın diye söz konusu dersin adı “inkılap tarihi” olarak değiştirilecekti. Ufak bir pürüz ortaya çıkmıştı yalnız: Dil, Freud’a rahmet okutacak biçimde “inkilap”a sürtüyordu. Yurt genelinde tarih öğretmenleri bu konuyu...