Ana Sayfa Manşet

Kategori: Manşet

Yazı
Fırtınadan Önce

Fırtınadan Önce

Yarın yağmur var ama bu gece gök duru, yıldızlar ışıyor. Yine de geliyor yağmur tohumları boğacak belki. Denizden gelen rüzgâr bulutları sürüklüyor; daha görmeden hissediyorsun. Tarlalara bakmalı şimdi, sular altında kalmadan önceki hallerine. Dolunay. Dün, hayvanlardan biri ormana kaçtı, alelade bir hayvan değil, koç, koca bir gelecek yani. Bir daha en fazla kemiklerini görürüz. Çimenler...

Yazı
Deleuze’ün Fötrü: Deleuze ve Antik Felsefe

Deleuze’ün Fötrü: Deleuze ve Antik Felsefe

Postyapısalcı felsefenin kilit aktörlerinden biri olan Deleuze’ün felsefi kariyeri Batı felsefe geleneğinin bir “temsil metafiziği” olduğu kabulünden hareketle eleştirel bir düşünsel tavrın gelişimine kaynaklık etmiştir. Deleuze 1968 yılında yayımlanan Fark ve Tekrar kitabında modern felsefenin görevine ilişkin gerçekleştirdiği tanımlamada Nietzsche’den miras aldığı “Platonculuğun ters çevrilmesi” söylemine yer verir. Burada Deleuze’ün en temel kaygısı Platonculuğun varlık...

Yazı
“TENET” VE “DARK” KARŞISINDA “TİME TRAP”

“TENET” VE “DARK” KARŞISINDA “TİME TRAP”

İnsana, Umuda ve Geleceğe Dair Bir Film Okuması:   Not: Bu yazı, özellikle ağırlıklı olarak söz edilen Time Trap adlı filmle ilgili “spoiler” denilen ayrıntılar içermektedir. Bu konuda hassas olanların, söz konusu bu filmi seyrettikten sonra okumaya geçmeleri daha uygun olur. Bu metin, başlıkta adları geçmesine rağmen, Tenet’i1 çeken Christopher Nolan gibi bir yönetmenin teknik...

Yazı
AHMET MİDHAT EFENDİ’NİN TABANCASININ MARKASI NE İDİ?

AHMET MİDHAT EFENDİ’NİN TABANCASININ MARKASI NE İDİ?

  Mesleğinizin pirî, üstadı hakkında bir kitap görüp de nasıl heyecanlanmazsınız… Daha önceleri pek çok şeyine vakıfsınızdır aslında… Evvelki yüzyılda yayın yaşamına soktuğu Tercüman-ı Hakikat gazetesinin tam bir gazetecilik ve yazarlık okulunu olduğunu; Ahmet Rasim’i, Ahmet Cevdet’i, Ahmet İhsan’ı ve daha pek çok ismi yetiştirdiğini, Hüseyin Rahmi Bey’deki “romancılık” yeteneğini keşfettiğini, öğretmenliğinin ve eğiticiliğinin vurgulanması...

Yazı
AVANGARD’IN BİR ZAR ATIMI: SANAT TARİHİNDE KÖTÜ ŞANS (I)

AVANGARD’IN BİR ZAR ATIMI: SANAT TARİHİNDE KÖTÜ ŞANS (I)

Bedri Rahmi Eyüboğlu, yaptığı Amerika seyahatleri sırasında resimlerini izleme ve tanışıp imza alma fırsatı bulduğu Mark Rothko üzerine, seyahat dönüşü dönemin sanat dergilerine bir yazı kaleme alır. Yazıda Rothko’nun renk tutkusundan, çağdaş resmin renk ile olan deneyiminden bahsediyordur. Yazının bir yerinde, sanatçılar özelinde sanat tarihinden bahsederken (mealen) şöyle bir cümle kurar: sanat tarihi içerisinde kendisine...

Yazı
İnsan Bırakınca Tabiat Ana Sahip Çıkar

İnsan Bırakınca Tabiat Ana Sahip Çıkar

  İnsan bırakıp gidince, tabiat onun yerini hemen dolduruyor. Zira tabiat boşluğu sevmez; feylesof Aristoteles böyle demişti: Latincede Horror Vacui deniyordu buna, boşluk korkusuydu… En büyük korkumuz uçuruma düşmek, bir çukura yuvarlanmaktır; düşmek en kötü duygu. Bunu gençliğimizde bilemeyiz; gün gelir yaşımız bize bunu öğretir: İhtiyarlık da biraz düşmekten korkmak demektir. Eski Yunancada Knephobia adı veriliyor; o da boşluktan ürkmek, takıntılı...

Yazı
AŞKİ (ŞİİR)

AŞKİ (ŞİİR)

  Nehrin varlığıdır nehir Akışında tarih Çağlayışında şimdiki zaman Uçurumun hafızasında yazılıdır Masal ve kavram   Hüznün varlığıdır hüzün Yolcularken duruşu nesnelerin Askıda ölmüş babanın yıllarca giydiğin ceketi Masada tarih düşülmemiş sayfası defterin Özlerken durur saat Töz ve zaman   Zehrin varlığıdır zehir İntiharın acelecidir Nabzın saygılı Susmuyor ki kuşlar Kuşlar susmuyor ki Çekiliyor ellerinden...

Yazı
Fetişizmin Parçalı Atlası

Fetişizmin Parçalı Atlası

“bütün yanlıştır.” T. Adorno Ataerkil ve sınıflı toplum düzenleri makro çıkarımlar üstüne kuruludur. Bedenin ve ruhun bütünlüğü, varlığın dünya ve tanrı ile bütünlüğü. İnsanın evrenin merkezinde oluşu, doğanın ve diğer canlıların efendisi oluşu ve bu gücü tek merkezde toplaması… Sistem; toplaya toplaya tek bütüne ulaşma idealiyle ilerler, bunun karşısında anarşi ile bütünü parçalara ayırma, minörlükleri...

Yazı
“Tanıklık”, “suçüstü” ve Kemal Özer şiiri

“Tanıklık”, “suçüstü” ve Kemal Özer şiiri

  “Yeter artık, tarihe tanıklık etmek istemiyorum” diye yakınıyor, üst üste gelen siyasi, ekonomik, manevi saldırıların ardından, bir de pandemiyle karşılaşan genç kardeşimiz. “Yetti gari!” Sürekli siyasi gerginlik, ekonomik kriz, ekolojik felaket, bölgesel çatışmalar, küresel itişmeler, otoriter basınç, kaza görünümlü katliam, aykırı ya da muhalif her harekete parmak sallayan bir iktidar, orasından burasından yaşam tarzına...

Yazı
hu !… (şiir)

hu !… (şiir)

                                                                   hu !.. menekşeler ölmüş gömlek parçalanmış et görünmüş komşu balkondan başını uzatıp, “ayol olmayan oldu ölü öldü” diyor. kibar bir martı balığı...