Çeviri: Ümid Gurbanov Blog: http://birnevidipnot.blogspot.com Twitter: http://twitter.com/umidgurbanov
Son Yazılar:
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Vizör
Blade Runner 2049: Kopyalar Neden İsyan Etmez? (2. Bölüm)
Bir insan ile bir replika arasında türdeşliklerin gerçekleştiğini düşünebilir miyiz? İkisinin benzer, içi boş bir tören icat ettiklerini ve bu ritüele katılmalarını sağlayan bir durum olduğunu düşünebilir miyiz, mesela? Neden yeni nesil replikalar (kopyalar) isyan etmez? “Özgün replikalardan farklı olarak yeni nesil replikalar asla ayaklanmıyor. Bunun nedeni açıkça belirtilmese de, isyan etmemeye programlandıkları dışında bir...
Yol Ayrımı: Bir Şener Şen vardı…
1941 yılı Adana doğumlu Şener Şen’in sinemada tutunması için 1975’i beklemesi gerekmiştir. Görece geç bir tarihtir bu; çünkü tiyatro ve radyodaki ilk deneyimleri sayılmazsa, figüran ve seslendirme sanatçısı olarak sektöre adımını attığı yıl 1964’tür. Aradaki zaman diliminde belleği güçlü olanlar, onu en çok Kayhan Yıldızoğlu’na yaptığı seslendirmeler ve Muharrem Gürses’in 1971 yapımı “Altın Prens Devler...
FRANCO SONRASI İSPANYOL GÜLDÜRÜLERİNDE MADRİD
Sermayenin esir aldığı Madrid eleştirisini tekrar bir çerçevede toplayabiliriz: televizyon programlarıyla uyut, reklamlarla aldat, gökdelenlerle sömür ve varlıklıların vandal eylemleriyle yok et. Ülke başkentleri aynı zamanda sinema anlayışlarının, sinemasal öğe kullanımlarının aynaları işlevindedir. Bir başkenti o ülkenin sinemasında yalın bir şekilde görmek olanaklıdır. Bu durum Avrupa’da çok daha belirgin karşımıza çıkar. Kültürel yaşantıyı, siyasi atmosferi...
BLADE RUNNER 2049: İNSAN SONRASI KAPİTALİZME BAKIŞ (1. Bölüm)
Korku filmleri, vampirler ve zombiler arasındaki farkın arkasına gizleyerek sınıf ayrımını vurgular. Vampirler iyi huylu, zarif, aristokrattır; normal insanların arasında yaşarlar. Zombiler ise beceriksiz, atıl ve kirlidir; dışlananların ilkel ayaklanmalarını akla getirecek şekilde, dışarıdan saldırırlar. Kapitalizm ile insanlık sonrası beklentiler nasıl ilişkilendirilebilir? Genel olarak kapitalizmin (daha) tarihsel olduğu ve insanlığımızın, cinsel farklılıkları kapsamakla birlikte daha...
Kral’ın Korku Fermanı: “O” Filmi Üzerine
O’yu sinemaya uyarlamak uzun yıllar boyu Hollywood’ta yer yer gündeme gelen, cazibesi kadar tedirginliği de bol bir fikirdi. Zira King’in 1138 sayfalık kitabı bir küçük kasaba gerilimi olduğu kadar bir dönem yansımasıydı. Artık bir şeyleri kabul etmek gerek; Stephen King modern edebiyatın büyük isimlerinden biri, yakın gelecekte küçüleceği de yok. Ortaya konulan edebiyatın kalitesi ise...
İnsanın kendini tamir hikayesi: Askerin Dönüşü
1974 yapımı Zeki Ökten imzalı Askerin Dönüşü’nü ilk izlediğimde aslında 1980’lere sıçrama yapmış, her ne kadar askerden dönen orta sınıf bir adamın iç hesaplaşmasına yaslanmasına çalışmışsa da altında bir aydın bunalımı yattığını düşünmüştüm. Sonra filmin arka planıyla ilgili biraz araştırma yapınca Selim İleri’nin filmin senaryosunu ‘Öldürdüğüm Adam’ isimli bir Macar piyesinden uyarladığını öğrendim. Tabii piyes...
Azmin İlmihali: Bruce Lee
Abartılı bir benzetme olacak: Zeki Müren’in sahneye taşıdığı yeniliklere yakın yeniliklerdir Bruce Lee’nin getirdikleri. Mesela dövüş sahnelerini ironiyle renklendirmesi kışkırtıcıdır. Ne vakit bir Bruce Lee filmi izlesem, aklıma Johannes de Silentio’nin şu sözü gelir: Çağımız, yalnızca ticaret dünyasında değil, idealar dünyasında da düzenli bir temizlik harekâtı örgütlemektedir. Hayata bulaştığından bu yana var olma mücadelesi içindeki...
Bir Liberal Siyaset Masalı Olarak Sarmaşık Filmi
Tolga Karaçelik’in ilk filmi Gişe Memuru’nda da yine Sarmaşık’taki gibi, aslında güzel ve derin sayılabilecek bir konuyu işlediği; ancak yine yanlış bilinci ile işin üstesinden gelemediği, hatırımızda duruyor. Yönetmen Tolga Karaçelik’in ikinci uzun metrajlı ve yine ilk filmi Gişe Memuru gibi çok ödüllü filmi Sarmaşık (2015); bir post-modern siyaset ve sanat anlatısı olarak, beni; özellikle...
Sinemamızın Kalbi, Bugün Beyoğlu’nda Atıyor!
Bugün Beyoğlu’nda buluşacak yedinci sanat sevdalıları, çağına ve insanına tanıklık eden bir sinemayı yaratmanın, ödül töreninde kırmızı halının kaç metre olması gerektiğini tartışmaktan çok daha acil olduğunu biliyorlar. 20 Ekim 2017’nin sinemamızın en ilginç günlerinden biri olarak tarihe geçeceğini şimdiden söyleyebiliriz. Bugün, ülke tarihinin en köklü sanatsal organizasyonu anlamına gelen Altın Portakal, anlayışları birbirinden neredeyse...