Vasat bir öpüşmeden çıkıp nanelere dolandım
Tunç devrinde soyunmuş erkekleri giyindim
Bir ademe, beni ademe, elmanın düşeni makbuldür
Güneşin açığını ararken yaz, tebdil-i kıyafet indi ıslak kafiye
Sonra ben, sonra kaptan da oldum o denize
Sütünü içmeden uyumasın üç büyük şehir,
rüyanı yorganına göre uzat
Kalbin mecburi hizmet bölgesi kaç karattı?
Yerli halk hayli yersiz
Mevhibe tayyörlerini verev keser a komşular
Kızları minareden attılar da tuttular da yek liraya sattılar
Kızlar yine kız, yeni kız, eni konu kız işte, kendinden yazgılı
Çocukluğun boyu kısa, seneye de giyilmez ilmi bayramlar
Biz acemiydik, bizi bir yastıkta açtılar bu denize
Sonra ben kelebek yüzmeyi de öğrendim, yan döndü filikalar
Gara haber tez duyuldu, postallara name atadılar
Arabayı sola çek çiçek toplayalım önümüz taç giyme töreni
Eser miktarda kadın kalmamış içimde fasulye ayıklarken
Avrat kısmının eli kılıç, yüzü dantel, kıçı kasnak tutmaz
Ah nenem seni de sevmeden öptülerdi değil mi?
Solana kadar sadakat, sönene dek saltanat
Evlilik aşkı tekmil öldürmez; ölüsüyle yemek yer ve uyur
Bu yatak değil mezar, mezar değil yatak, mezar, yatak, mezar…
_____
ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU
Gülçin Sahilli, Gizdökümcü yaklaşıma azıcık göz kırpıp kara mizahla yakın temas kurduğu Dantelli Şövalye isimli şiirinde, bir yandan liriğin ayarlarıyla oynayan bir ton tuttururken diğer yandan da okuru, daha çok heteronormatif cepheden seslenen, kadınlık meselelerini odağa taşıyan bir içerikle buluşturuyor. Şiirinde eleştiri oklarının hedefi hâline getirdiği meseleler arasında, kadın-erkek ilişkilerinin karmaşık yapısının kadınlar açısından zorlayıcılığının yanı sıra erkeğin genelde cinselliğe odaklı olması, çocuk gelinler, evlilik kurumunun açmazları gibi toplumsal yapı göz önünde bulundurulduğunda çözümleri belirsizliğini koruyan sorunlar da var. Şiirin en güçlü yanı, Sahilli’nin kara mizah unsurunu abartısız ve şiire hizmet edecek biçimde kullanıyor olması. Şairin gerçek benliğiyle özdeşleşen şair öznesinin, kendisini tüm bu kadın meseleleriyle beyhude çarpışmalara girişen dişi bir Quixote olarak sunması da kara mizah unsurunu iyice pekiştiriyor.
Kapak: Ekrem Kahraman