sen gerisinde kalırsın bazı şeylerin
o sana gelir neler dayatır
bir kalbin başkasını içine nasıl aldığı mesela
onsuz nefes alamadığın günlerin seni yaşlandırdığı
öyle bir mühür, çarpan yüzüne
nereye gitsen geçmiş zaman
adını ne koyarsa koy, geleceği yok
beklemek dediğin gölgesidir inanmanın
göğsümü genişleten yollar,
şuncacık gökyüzü, son bakışın
ağzında hayatı yeryüzünün
felaketi insan yanında taşır bilmeden
uçmak diyorlar kuşların yürüyüşü
öğrendiğim büyülü kalp çarpıntısı
dünya bir ezberin peşinden giderken
dizlerin diyorum, dizlerimde başım
_____
ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU
Serkan Türk, ilk şiirlerinden son kitabı Elemlerin Nefesi’ndekilere kadar dili, sesi önemseyen, ancak gitgide baskınlaşan oranda şair-özneyi açığa çıkaran, kendinin kıldığı temalarla içeriği de sivrilttiği şiirler yazdı hep.
Elemlerin Nefesi, şairin başat temaları ‘eskiye özlem’in, ‘yaş alma’nın yanı sıra, ‘kayıpla gelen yas’ temasını, varlığın ve dünya bilgisinin araştırılması bağlamında titizlikle, etraflıca, duyuların öznede uyandırdığı duygularla birleştirerek incelediği şiirlerden mürekkep.
Türk, sabırla, hiç acele etmeden inşa ettiği şiir evreninde, o Büyük Şiir’e varma arzusunda. Elemlerin Nefesi’, ona varmanın kıyısında, çok büyük, incelikli bir adım.
EK Dergi’ye aldığım yukarıdaki Dünya Böyle İşte isimli şiir, şairin ‘Elemlerin Nefesi’ kitabında bulunmayan, yepyeni bir şiir.
NOT
Erkan Karakiraz’ın seçip editörlüğünü yaptığı eserler, ELEŞTİREL KÜLTÜR internet sitesinin edebiyat bölümü Litera’da yayımlanıyor. Daha önce matbu ya da dijital herhangi bir ortamda yayımlanmamış öykü ve şiirlerinizi, literaoykusiir@gmail.com e-posta adresine gönderebilirsiniz.
Resim: Paul Klee