Eren Ali Gül, uzun zamandır üstüne kafa yorduğu yayınevi projesini sonunda hayata geçirdi! Meltem Eylül Berke imzalı “Zamandan Önce” kitabıyla okurlarına merhaba diyen yayınevinin hikayesini kurucusu ve yayın yönetmeni Eren Ali Gül’e sorduk…

Argüman Yayınevi’nin hikayesi nedir? Neden “argüman”?

Argüman, 2010 yılında tasarladığım bir yayınevi projemdi. Birkaç girişim ve çaba sonucunda ötelenerek, ertelenerek uzun bir zaman sonra hayata merhaba dedi. Argüman ismi Fransızca bir “argüman”, tıpkı kendi gibi. İnandırıcılık arz eden, ispatlanabilen etliye sütlüye dokunan bir gerçeklik. Kelime bütününden hareketle, bir muzırlık da içeriyor; ar ve gümân. Bugün olmayan iki şey ar ve gümân. Ar, utanma duygusu. Gümân, aklımızda takât ile teyakkuz eder. Anadolu’da asırlardır bir gümân arayışı, bir kurtuluş çabası sürmekte. Bütünde bir argüman olma çabası, yaşadığım bedenin aradığı hakikât ile ilintili. Bencillik etmek istemiyorum. Argüman yaşamda sorduğum, sormakta ısrar ettiğim tüm soruların çabasının bir ürünü. Maya ve kültür olarak bünyesinde şeffaflık, ṣadâḳat, bitmek bilmeyen sorular barındırıyor. Utanmak insanı insan yapar, utanma duygusu olan, yaşayan bir yayıncılık ilkesinin hayata katılımı öylece kolay olmuyor. Zorlukların üstesinden gelirken; patlayan bombalar, ortaya çıkan kaoslar, maruz kaldığımız yıkımlar eşliğinde başlamış bulunuyorum. Ekonomik külfetten hiç bahsetmiyorum.

Argüman Yayınevi, neleri temsil ediyor? Yayın anlayışınızı özetler misiniz?

Açıkçası Argüman, arayışımın bir parçası, nefes alıp veriyor. Bir şeylere eşek yükü kadar anlam yükleyip, onları yarı yolda terk eden bir kültürün içerisindeyiz. Şeffaf, sorgulanabilir, arı duru bir kültürü yaşatma çabasının “küfe, rutubete dayanmak” gibi gerçekliği var. Yayıncılık bütünüyle keşmekeşlik içerisinde. Okur diye bildiğimiz, küflü kültür yalayıcısı. Adeta tükrük bezleri yayıncıların kirlerini semirir durumda. Kötü okura, kötü yayıncıya, kötü kitapçıya karşı savaş açmak mümkün değilse bir yerlerden başlamaya da gümân gerek. Manşetten ölü satan dergilerin, yazarlarının ve okurlarının örgütlü cehaletine tevazu göstermelerini beklemeyeceğiz.  

Argüman Yayınevi, estetik ve somut bağlamda yayıncılığın neresinde yer alacak?

Yayıncılıkta köşe taşı sorunlar var. Ödül çeteleri, dağıtım şirketleri, kitabevi ve raf ömrü. Yayıncının, yazar ve kitabını künyesi ile ölçüp tartmaya çalışması, aldığı ödüllerle terbiye etme çabası gibi iğrençlikleri anlatmaya belki de gerek bile yoktur. Oradan oraya koşan ölcü şairler ve abileri olan merdiven altı yayıncılar, ödülsüz kitabı, filmi izlemeye gayreti bulunmayan kötü okuyucu kitlesi kocaman bir kara delik. Ya bu kara delik içinde kaybolunmalı ya da onun besin boğazını sıkmalı. Harabi’nin “bir yıldızın tozuna tutunup, yeryüzüne inmesi” gibi bir erdemin, evrimsel gerçekle örtüştüğü o elzem “estetik” arayışı olacağız. Vakti geldiğinde gitmesi gereken, geleneksel erdemli yayıncılık ilkelerine başını eğen, ceketi sırtında bir yayınevi. Fikrini duvara asıp rahata ermeyecek, mala mülke biad etmeyecek, apolete ve yasağa bel bükmeyecek bir yayıncılık anlayışı. Masalın ve hâyâlin tüm imkânları ile, en doğru sorunun doğru cevabını verebilecek cesarete sahip çünki. Zapata’nın “sorarak yürüyoruz” deyimi gibi. Abartısız, fazlasız ve eksiksiz. Biriktirdiği ile örtüşebilen bir estetikten söz etmenin zamanı geldi.

Argüman Yayınevi’nin masasında hangi dosyalar var şu anda?

Yakın bir zamanda bir külliyata hazırlık yaptığımın da müjdesini vermeliyim. Yayınevi girişimine başladığım yıl, bir kitabım Gökkuşağı Yayınları’ndan Ahmet Akif Mücek tarafından basılmıştı. Elimde bir iki dosyacık şiirim var, biraz terbiyeye ihtiyaçları var. Bu dosyaları günyüzüne çıkarmam gerekli. Dosyalarıma ayıracak zamanım henüz yok, mucizelerle dolu dosyalar alıyorum. Onları okuyup inceliyorum. Hâyâl kurmayı sürdürürken, masamın üzerini kaplayan not silsileleri ile de baş etmeye çalışıyorum.

Argüman Yayınları’nın ilk kitabı başarıyla ortaya çıktı… Size dosya gönderecek yazarlar için bir şeyler söylemek ister misin?

Kitabın üretimine dair editöryal sürecimiz oldukça sağlam, sayfa içi mizanpaj için oldukça başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Ezgi Gül ile tanışmamız güzel bir dosyayı yaratmamıza vesile oldu. Çizim ve kapak tasarımında Volkan Karabağ ile yol alıyoruz, sıkı bir arkadaş. Meltem Eylül Berke’ye ait “zamandan önce” kitabını başarıyla sonuçlandırdık. İyi bir okur kitlemiz var, Türkiye’nin hemen her köyüne, kasabasına dek kitabı ulaştırmayı başardık. Dağıtım çetelerine teslim olmadan, kitabımızı okuruna ulaştırmanın sevincini yaşıyoruz. Cüzi ücretler karşılığında bazense hiçbir ücret karşılığı beklemeksizin kitapları talep eden herkese gönderiyoruz. 2 bini geçen bir sayıya sahibiz. Bir yayınevi için bu iddia tek başına yeterlidir. Farklı yayınevlerinden kitap basan fakat dağıtım sağlayamayan arkadaşlarımıza da dağıtım imkânı yaratarak, yaşam alanlarını korumaya alıyorum. Ele avuca sığmayan, kalıbından taşan, koyulduğu yerde vitrin olmayan orayı terk eden herkese kapılarımız açık. Argüman, şikâyeti olanların değil itibarlı itirazların habitatıdır. 

Argüman Yayınevi’ne gelen ilk tepkiler nasıl?

Argüman içerisinde genç ve istekli insanlar var, bu estetik mücadelesinin parçası oldular. Özellikle eski yayıncı arkadaşlardan güzel bir motivasyon alıyorum. Yayın faaliyetleri içerisinde şiir ve öykü dosyaları var. Bunun dışında bir yayın girişimim daha var, ismini henüz açıklamak istemiyorum. Bu yayın politikası içinde yanlış bilinen her şeye karşı bir savaş açmayı planlıyorum, ayrı bir ekip ve organizma olarak yaşamını sürdürmeye çalışacak. Henüz yeterli olgunluğun oluşmadığını hissederek acele etmek istemiyorum. 

TEILEN
Önceki İçerikİzlanda’dan Bir Kız Gelir Bizlere…
Sonraki İçerikÖlümün ilmihali: Heath Ledger
Manisa’nın Akhisar ilçesinde doğdu. Üniversiteye kadar bu şehirde yaşadı, kitaplar okudu, filmler izledi ve zeytin ağaçları dikti. 3 üniversite terk etti. Rock tedrisatını tamamlamak için plakçılarda çalıştı. BirGün, Evrensel, Aydınlık gibi günlük-ulusal gazetelerde 7 yılı aşkın bir süre sinema yazıları yazdı. Birçok sinema dergisinde eleştirileri yayınlandı. Ortak yazarlı kitaplara katkıda bulundu. Sinema üzerine çeşitli atölyeler yaptı. Film festivallerinde paneller, konuşmalar düzenledi. Dünyayı gezdi. Yayınevlerinde danışmanlık-editörlük yaptıktan kısa bir süre sonra film yapım sektörüne atıldı. Şu anda Global Filmcilik başta olmak üzere çeşitli film şirketleri için proje danışmanlığı görevini yürütmektedir. Film ve kitap çalışmalarına son hızla devam eden yazar, ayrıca Ulysses Zeytinyağı adlı gıda şirketinin kurucusu ve yöneticisidir.