Ana Sayfa Litera İNSANLIĞIN TEMSİLCİSİ

İNSANLIĞIN TEMSİLCİSİ

İNSANLIĞIN TEMSİLCİSİ

Gölge’nin Amerika’dan ayrılarak başladığı yolculuğu İskoçya’da son bulmuştur. Canavarlarla insanların arasındaki savaşta sadece bir yabancıdır Gölge. Yalnızlığını doğanın kendisiyle gideren biri. Tarihi belirsiz bu savaşta insanlığın temsilcisi.

Şimdilerde onun adını yeni sayılabilecek dizilerden biri olan American Gods ile daha çok biliyor insanlar: Neil Gaiman. Diziye uyarlanan Amerikan Tanrıları adlı romanın yazarı. Gaiman, Kendini hem eserleriyle hem de aldığı birbirinden değerli edebiyat ödülleriyle çoktan kanıtlamış bir yazar. İthaki Yayınları daha önce Neil Gaiman’ın Kırılgan Şeyler adlı kitabında yer alan Vadinin Hükümdarı adlı öyküyü bu yıl ayrı bir kitap olarak Mayıs ayında okurlarına sundu. İthaki Yayınları’nı ve Neil Gaiman’ı yakından takip edenler için pek de yabancı olmayan bir öykü bu. Çünkü Kırılgan Şeyler, yine aynı yayınevinden çıkmıştı. Vadinin Hükümdarı adlı uzun öykü Neil Gaiman’ın en önemli eseri olan Amerikan Tanrıları’ndan iki yıl sonrasını anlatıyor. Gaiman, merak uyandıran bu öyküsünde bizi bu defa İskoçya’ya davet ediyor. Gölge’nin Amerika’dan ayrılarak başladığı yolculuğu İskoçya’da son bulmuştur. Canavarlarla insanların arasındaki savaşta sadece bir yabancıdır Gölge. Yalnızlığını doğanın kendisiyle gideren biri. Tarihi belirsiz bu savaşta insanlığın temsilcisi.

Öykünün başında bize Cüce ve Gölge’nin diyaloglarında aslında bir iletişimsizlik örneği veriliyor. Böylece bu iki karakterin zıt karakterler olduğu, öykü bitinceyse bu zıtlığın anlam olarak karşılık bulduğu ortaya çıkıyor. Cüce, özgüven olarak Gölge’ye göre çok daha güçlü. Ancak onların ortak noktası bir kriz ile başlıyor. Bu iki karakter arasındaki ilişkiyi belirleyen kriz, aynı zamanda öykünün ana düğümünü oluşturuyor. Bu kriz, Cüce’nin Gölge’ye bir iş teklifinde bulunmasıyla başlıyor. Cüce, Gölge’yi iri yarı bulduğu için ona şampanyalar patlatılan, içkiler içilen, eğlenilen bir evde huzurun bozulmasından korkarak kapıda durma yani güvenliği sağlaması için iş teklifi yapıyor. Sonra da Cüce, bu teklif karşısında kafası karışan ve şüpheye düşen Gölge’yi iş karşılığında alacağı para üzerinden ikna etmeye çalışıyor. Cüce’nin Gölge’ye bu teklifini mantıklı kılan unsurlardan biri de Gölge’nin iri yarı bir adam olmasından kaynaklıdır. Aslında kitabın başında ‘’Canavar ve Amerika’’ ikileminin daha da ötesinde Gölge’nin iriliği, bu teklifin yapılabilmesini ve Gölge’ye düzenlenen kurgu için bir gerekçe oluşturmasını sağlamıştır. 

Neil Giaman aynı zamanda öyküsünü dinç tutan merak duygusunu ilerleyen her sayfada kısım kısım artırıyor. Gölge, odasında uyurken birdenbire kapının çalınıp da Jennie’nin gelmesi ve Jennie’nin durduk yere onu bir daha göremeyeceği ihtimaline karşılık vedalaşmak istediğini söylemesi duruma ilginçlik katan unsurlardan bir tanesi. Bu saatten sonra artık Gölge’nin de kafası karışmıştır. Yazar onun kafasının karışıklığını karakterin gördüğü kâbuslarla anlatmayı tercih etmiştir. Kitapta önce eleştirdiğim, sonra beğendiğim ayrı bir nokta var. Bize anlatılan öykü, içinde korku, gerilim ve fantastik öğeler taşıyor. Yazar, kitabın bazı bölümlerine yan hikâye hissi uyandıracak kişiler, durumlar, olaylar eklemiş ve okurun algısını o yöne çekip, okuru iyice gerip sonra o hikâyeyi bir sonuca vardırmamış. Aslında yazar, okuru bilinçli bir şekilde kandırma yoluna gitmiş. Böylece asıl hikâye ne olacağı kestirilemez bir boyuta varmış, yani hikâye güçlenmiş. Önce öyküde bu yapıyı eleştirsem de öykünün sonunda bu yapının asıl hikâyeye güçlü şekilde hizmet ettiğine karar verdim. Aynı zamanda gelişen olayların paralelinde Gölge’nin başka bir evrende yani bilinçaltında yaşadıkları da öyküye oldukça güzel bir perspektif kazandırmış. Neil Giaman’ın okuru karakterlerin rüyasına kadar götürmesi, o karakter ile okur arasında bir özdeşlik kurarak öyküyü başarılı bir noktaya taşıması dikkat çekiyor. Karakterler ile okurun kurduğu bu özdeşlik aynı zamanda anlatılan öykünün okur üzerindeki etkisini de artıran faktörlerden bir tanesi. Yazarın öyküyü yan kriziler ile desteklemesi; ana krizin okur üstündeki etkisinin zayıflamasını engelleyerek, onun yine baştaki gibi dinç kalmasını sağlıyor. Öykünün başında ve ortalarında açılan birimler ise öykünün sonunda metafor ve ayrıntılarla zenginleştirilerek kapatılmış. Kısaca Neil Gaiman, insan-canavar, rüya-gerçek kavramlarına yaklaşımı ve karakterler üzerinden bu kavramları derinden derine işleyişi ile öyküsünü zengin bir alt metin içinde sunmayı fazlasıyla başarmış.

Vadinin Hükümdarı/ Neil Gaiman/ İthaki Yayınları/ 79s.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl