Diyarbakır Devlet Tiyatrosu tarafından 2019-2020 sezonunda oynanan Çocuğum-Bebeğim isimli komedi, Margareth Mayo tarafından kaleme alınmış bir eser. Olay Ketty isimli karakterin eşinin arkadaşı olan Jimmy ile yemek yemesi ancak bu durumu eşinin kıskanacağını düşünüp ondan saklaması ile başlıyor. Ketty’nin eşi William, karısının bir adamla yemek yediğini öğrenip onun kim olduğunu bulamadığında ise eşini bir süreliğine terk ediyor. Esas olay akışı ise bu sahneden itibaren başlıyor diyebiliriz. Ketty geri dönmesini istediği William’ın çocuk arzusunu kullanmayı planlıyor ve ona bir bebekleri olduğu yalanını söyleyerek William’ı geri döndürmeye çalışıyor. Buradan sonrası ise art arda yalanlar ve her yalanın yeni bir yalana ihtiyaç doğurması ile ilerliyor.

Yalan veya yanlış anlama, komedi unsurunun kadim ögesi. Hatta kişisel bir ifadelendirme ile bu kadim ögeyi ‘’kartopu yalan yöntemi’’ diye isimlendirebilirim. Sahnede ilk etapta bir durum yaratılır, yaratılan bu durumda doğal olarak kurgunun temel ögesi olan bir çatışma mevcuttur. Ardından bu çatışma bir yalanla veya bir yanlış anlama ile çözüme kavuşturulur fakat beraberinde yeni bir yalana ihtiyaç duyulur veya yeni bir yanlış anlama ortaya çıkar. Nihayetinde ise tüm yalan ve yanlış anlamalar bir çözüme kavuşturularak çatışmalara son verilir. Bir kartopu şeklinde bu silsile sürüp gider ve karşımıza bir komedi oyunu çıkmış olur.

Çocuğum oyununda da basit bir mantıkla yukarıda anlatılan biçimde komedinin en temel yöntemi kullanılıyor. Ketty’nin, kocası William’a söylediği yalan büyüyerek her defasında yeni yalanlara sebebiyet veriyor ve doğal olarak da çatışma unsurları şiddetlenerek artıyor. Oyun da çözüme doğru değil daha karmaşık bir yola doğru ilerlediği için merak unsuru her daim diri kalıyor.

Çocuğum oyununda kurgunun doğal yapısından dolayı pek sıkılmıyorsunuz. Ancak bir komediden beklenen en önemli meziyetlerden biri de elbette güldürmesi. Çocuğum’u bu konuda ortalama bir seviyeye yerleştirmek mümkün. Oyun kahkahalara boğmuyor ancak beklenenin altında da kalmıyor. Neden böyle olduğu konusuna gelince ise aslında yazdığı komedi-eleştiri eserleriyle klasikler arasına girmiş olan bir yazara, Nikolay Vasilyeviç Gogol’e kulak verebiliriz.

Bilindiği üzere Gogol’ün Müfettiş eseri de benzer bir yöntem izler. İlçeye bir adam gelir ve bu kez yalanı yanlış anlama formunda görürüz. Bir anda tüm ilçe bürokrasisi bu alelade adamı Müfettiş sanarak ona izzet ve ikramlarda bulunur. Bu yanlış anlama da yeni yalanlar ve yanlış anlamalar doğurur ve oyun böylece ilerler.

Müfettiş ilk olarak St. Petersburg’da oynandığında Çar dahil tüm izleyicileri (eleştirilen asiller hariç) gülmekten kırıp geçirmişti. Ancak Nikolay Gogol’ün mektuplarından biliyoruz ki kendisi oyunun provalarında dahi hazır bulunmuş ve yazar olarak oyunculara doğrudan müdahale etmişti. Nitekim aslında geçmişte özellikle lise yıllarında tiyatro ile fazlasıyla ilgilenmiş, bir dönem Kraliyet Tiyatro Akademisi’ne oyuncu olarak girmeye çalışsa da başaramamıştı. Öyküleri ve Ölü Canlar isimli kült eseri ile bilinse de aslında roman ve öykü üzerine teorik bağlamda hiç düşünmemiş ancak teori üzerine fikirlerini tiyatrodan esirgememişti. Gogol’e göre iyi bir komedi oyununda oyuncuların yapacağı en büyük hata komik olmaya çalışmaktı. Abartılı mimikler ve davranışlarla komik olma gayreti oyunun bütün gerçekçiliği ve samimiyetini öldürüyordu. Oysa yalan ve yanlış anlamadan doğan bu durum komedileri doğrudan yaşamın içerisinde karşılaşılan olayların belki bir nebze abartılmış halleriydi.

Çocuğum oyununun oyuncularında da -özellikle karşılıklı gülme sahnelerinde- Gogol’ün, Müfettiş’in oyuncularını şiddetle uyardığı bu hatayı bariz biçimde gördük. Oyuncular özellikle hareketleriyle komik olmaya çalıştılar. Oysa mevcut durum zaten komikti ve bu komik olma çabası komedi unsurunu baltalamaktan başka işe yaramıyordu. Burası işin oyuncular ile ilgili boyutu. Yazar Mayo’nun kurgusu ile ilgili boyuta gelecek olursak kartopu yalan tekniği ile kurgulanmış bir oyunda ‘’yalan’’ kavramına fazlasıyla vurgu yapıldığını gördük. Örneğin William sık sık karısı Ketty’nin yalancı olduğunu vurguladı durdu. Bu durum adeta bize oyuncuların ‘neye gülmemiz’’ gerektiğini göstermesine benziyordu. Oysa edebiyatın en temel kuralı tiyatroda da geçerlidir. Yazar bize neler olduğunu söylemez, gösterir. Ustalık da burada devreye girer. Ne yazık ki Mayo’nun oyununda neredeyse tüm karakterlerden sürekli bir ‘’yalan söyleme’’ vurgusu duyuyorduk oysa yalnızca yalan söyleseler daha etkili olacaktı.

Oyuncuların komik olma çabalarını bir kenara bırakırsak başta William karakterini oynayan Fatih Yurdakul olmak üzere tüm oyuncuların başarılı olduğunu söylemek mümkün. Özellikle ince detaylar üzerinde durmuş olmaları bana kalırsa takdire şayan. Örneğin William’ın bir sahnede tıraş olması gerektiğinde Fatih Yurdakul gerçekten de sahneye yüzü pembeleşmiş, yıkanmış biçimde döndü. Dikkat çeken, gayet hoş bir ayrıntıydı. Oyuncuların kostümlerinin de dönemi ve seyirciye hissettirdikleri sosyo-ekonomik düzeyi yansıtır biçimde gayet başarılıydı. Bu başarıya mutlaka dekoru da eklemek gerekiyor. Özellikle de dekor konusunda ışıklandırmadan bahsetmek lazım. Her şey en ince ayrıntısına dek düşünülmüştü ve başarıyla işletildi oyunda. Kostümler, makyajlar ve dekor bize kimse söylemese bile oyunun İngiltere’de geçtiğini bas bas bağırıyordu. İşte söylemek yerine göstermeye harika bir örnek.

Son olarak oyuncu kapanışı ve selamlamalarının da oldukça karakteristik ve etkileyici olduğunu söylemek istiyorum. Oyuncular izleyici selamlamasını adeta oyunun bir parçası haline getirdiler. Doğal olarak burada söyleyip heyecanını kaçıramayacağımız bir sürpriz de oyunun sonunda bekliyor izleyiciyi.

Oyun Künyesi

Yazan Margaret Mayo

Çeviren Cihat Türkoğlu

Rejisör Ali Hürol

William Fatih Yurdakul

Ketty Gülizar Oltulu

Jimmy Ozan Hafızoğlu

Maggie Zeliha Genç

John M. Murat Latifoğlu

Bay Peticton Erhan Adsay

Henry Uğur Çınar

Hasta Bakıcı Mustafa Turan

Dekor Tasarımı Sertel Çetinel

Kostüm Tasarımı Esra Selah

Işık Tasarımı Mehmet Yaşayan

Müzik Kemal Günüç

Yönetmen Yardımcısı Gonca Eryiğit

Asistan Dicle Çiçek