Ana Sayfa Litera Kalbime Yapıştırdığım Bir Magnet (Şiir)

Kalbime Yapıştırdığım Bir Magnet (Şiir)

Kalbime Yapıştırdığım Bir Magnet (Şiir)

Kalbi, gezegensel mataritmik bir film olarak düşünelim kayıtta. Nehri zeka olarak, nehri patlamak üzereyken yakalayalım koyu sakız balonundan insan bedenleri. Tabii en göz ellerini aralarında iyi ve bir o kadar kötü kayıtlanmış olanları, fethedilmiş hemen hemen doksan santimlik vücutları magnet olarak yapıştıralım kal bin kere yanımda diye kalbine. Atameteor motorların yanmış, küflenmiş ve tekrar cilalanmış ilahıyla hararet dediğimiz hareketin. Seni, özellikle senin etrafına serpiştirdiğim Senleri tek bir magnette toparlayalım. Kalbi dediğim, ne olduğunu kimsenin bilmediği gibi benim de filme’ dediğim, nehri geri alalım, zekayı geri.

Böyle berbat kelime oyunlarını… oyun oynamayı sevdiğimden değil de, kendi oyunlarımı yaratıp onları köşelerinde algının, yalnız bırakıp. Ortaya alalım bağırtının neşeli bir ses olabileceği, doyulmuş, doyurmuş zarın katı yalıtım al tin biri sara köküyle, anne nebulanın kafa köpüğünü içtahtla ağızda höpürdetelim. Parçalandıkça atomlar, hard Om’lar, battaniyedeki yaşam hakkındaki kiki diyaloğumuz. Seni, manyetiğindeki ateş ölçer parıltılardan dolayı yapıştırdım kalbe, kalbime.

Loğumuz, legolaştığımız yerde, ejderha reçelinin, reçine çiis, böyle bar sinmiş sis x inmiş, pislenmiş pattern çayırında, beyza, beyaz kayırılmış savaşı, savaşıyor yaşıyor muyum… Demiş olmalıyım kesinlikle ara vermediğimden bir çok şeyi bir çok kere. Şimdi de söylüyorum, atomların parçalandıkça havamız, sofra kesemizde ölü doğmakta doğmakta olan kas, Ra, öü yoğunlarını. Aşk bölü bağ havamızda, birbirinden ayrı yerlere koşturdukça kot pantolonumu tırnaklıyorum. İstiyorum bazılarını siyaha boyamak. Oklanmış ve okşanmış başson sırtı üşlüyorum. Üçlüyüovoba. İçbandımla sarmalayarak bir kedi zeka padi. Ekranfin, serotonin ve yazı yazmakta olan ‘’yazı’’ hissiyle. Yönlere, önlerinde duruyorum ayrılarımızın. Magnette maniactüre ayrılmış örz suuuuuu. Mor maymunu da görüyorum kavanozun dibine karışmış, ağzını açmış eşles… Her Leşmenin, orijin çeşmesinin altında yıkanabilse, yıkılmadan silkelenmiş zil. Sing, sing, sing hangi sing ilk kez dövüştüğümüz, dans ederek terk ettiğimiz ring?

Bildiriyorum durmadan burayı, ileri sarışın, sarışın olduğunu da pembeyle olduğunu da. İleri sarışın, kayıttaki son anların şansına sahip olduğunu zildiriyorum çılgın gülümsemeler eşliğinde. Ölümsüyor örümceği, ona bakarken çatıdaki güvercin. Ürer cin tanesinde yutkunduğu yemin. Berraklığa bakıp akışı bu açıdan oluyorsa, diğer açılardan da kaçıldığımı, nihayalet kaçıklığı kaçıkça açıklayabiliyorum. Kendimi düşünmekten, seni düşünmekten, önce kendimi sonra seni düşünmekten sonra bundan da sıkıldığımı da cesaretle korkabiliyorum kor kabinlerine. Uzayan u’ların, yanların, bitişiliğine.

Vücudundan bahsedelim, hücuma geçmişken vücudundan bahsetmek. İşlemlerin, eşlenmiş taksisini kimçağırdı kaçırmak için parçalarını. Bir pirebolit mi uzatmış saçlarını, briketin saydam topunda duruyor ileri zekanın tehdidi. Ötüyor, ötüyor, ötüyor eligözün, deli fritözün elli bin kalbi.

Nehrin göğüslerinden bin at a lal, at nal avcının diğer oklid yılı geçmesinin ardından unutulmuş sırıtış sarmalını öğrenmiş yapsam. Taklit, kötü taklit. Radyal kirpi çizimleri. Ahne saçmalıyorsam okunmamak için sanki. Yeni için sakin deformasyonu bekletip yüceltiyorum. Teknik bilgim yok ki. Teknik ilgim çöp ki. Görsel yerleşkede, kederli yerleşkede öğretilmiyor, öğrenemiyor, mumu yakarken söneceğini kestiremiyorum. Sarı al, sessiz al. Kal, kal yanı başımdan gitme tükürüğümle. Tekrar yakabilmeyi göze alamıyor, geleceğim merdivenlerden de. Merdivene de tenini ekle. Gelip geçiyor sadece eliyle. Uyuşturucu yok sevgiyle, ovuşturucu yok nefretle. Yapılacak her ne şey, deney şeyle.

Magnetin yarığından bakalım, alın duvarlarının tabaklarında kaykılmış kayık gibi dinliyorlar kayıtları. Küfe yatmış, cila yılan civa’lar dileniyorlar kalbi, kalbi, kalbi. Tezahürat mı, dinsel bir yakarış ya da aşkın şiirini aşkın- yap. Koyunlukla. Tekerrür. Başı boşlukta kırıldı çünkü söyleyemedi, tüm bunları kendisinin yapmadığını. Kırılan başı hiç kırığa tutuldu. Odasındaki en tertipli yalan çandı. O, o , o camın üstünde aslan patileriyle atonal sese sahipti. Büyüyen antikoru bağırttı kendi bağıramadığı için. Antik horozu bağırttı model bahçesinde maddeg.

Ahçektiğinde yanında kim vardı. Hayvan vardı, Bay Rem vardı. Tüm kayıtları altına atan kalp, metreküp alan dar metro- nom. Dinamoyu kuyuya koydu. Uyuya kaldı, yorgandı steril yorgun . ne koktuğunu, ne koktuğunu anti kana karışmış demir, yenebilir olduğunda.

Yenildiğinde zehir yolundaki kürekçiye. Kürek kemiklerini zincirledi cam yarasaya. Aslan: asla olmaz demedi.

Kin vardı yanında. Nehri eritti, birleştirmek istiyordu. Birleştiremediği için sesin bir kısmıyla kulağın eriyen kısmını örttü. Görsünler istemedi. Boğulmaları için derinliği bilmemeleri, derilerinin kızarması için yeni hayatlarında nehrin erimesi ve varolması. Sesin diğer kısmıyla kendini de örttü. Güvenmiyordu. Gelebilirdi, küflenmiş halde cilalı yılan civalar. Kalbi terk edip, magneti terk edip.

Hayır, manyetiğimiz çok güçlü

_____

ELEŞTİREL KÜLTÜR (EK Dergi) sitesinin edebiyat editörü Erkan Karakiraz’ın seçtiği eserler, sitenin edebiyat bölümü Litera’da yayımlanıyor. Matbu ya da dijital herhangi bir ortamda yayımlanmamış öykü ve şiirlerinizi, literaoykusiir@gmail.com e-posta adresine gönderebilirsiniz.”

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl