Ana Sayfa Litera Kıskanmanın Hazzı Ve Tehlikeleri; Toşiko’nun Eylemleri

Kıskanmanın Hazzı Ve Tehlikeleri; Toşiko’nun Eylemleri

Kıskanmanın Hazzı Ve Tehlikeleri; Toşiko’nun Eylemleri

Tanizaki/Anahtar

Görme Saplantısı; Görmenin Kurduğu İktidar; İkame Eş; Kıskanmanın Hazzı Ve Tehlikeleri; Toşiko’nun Eylemleri

 

Bu beyaz ve güzel tenin sarmaladığı kadın vücudu sanki ölüymüş gibi ben nasıl istersem…” Sayfa 30

Görmenin iktidarı hakkında yeni ne söylenebilir? Yeryüzünde bulunuşun bu en ilkel donanımlarından olan görme eylemi, dış dünyayı bizim için tanınır kılan temel eylemlerden biridir. Işığa duyarlı hücre grubundan evrildiğini bildiğimiz görme organı, giderek dünyada bulunuşumuzun en temel dayanaklarından birine dönüştü; öyle ki,

Japon toplumu, Anahtar’ın yazıldığı tarihte bile halen görece kapalı bir kültür içinde bulunuyor. Karı-koca arasındaki cinsel yakınlık bile henüz sereserpelik içinde gerçekleşmiyor. Bayan İkuko ve kocasının arasındaki cinsel eylemler de saklı gizli ve örtülü. Bu, Bayan İkuko’nun tercihi; geleneksel Japon değerlerine göre yetiştirilmiş bu kadın, kocasının bedenini görmesini istemez, bunu engeller.

Bunu okumak gerekliyse, bakıştan kaçınmakla elbette ilişkilendirebiliriz. Görülmeyen beden, henüz asla ele geçirilememiş bedendir. Eril kodlarla işleyen pornografinin sunduğu şeylerden birisi kadını erkeğin haz nesnesi olarak konumlamaksa, bir başkası da insan dişisinin bedenini sonsuz bir görmeye açmak olmalı. Bu yoldan, görmenin konusu haline getirilen her şey gibi bakışın-hazzın-değerlemenin-ele geçirilir olmanın alanına kodlanarak nesneleştirilir kadın bu tarz kültür üretimlerinde. Kapalılık, bir direnme durumuna işaret ediyor olabilir; ancak ne ki sadece bilmeksizin olabilir bu. Çünkü bu tutum, üzerinde düşünülmüş olmaktan çok geleneksel kültürün değerlerinin içselleştirilmesiyle ilintilidir. Nitekim, Ortaçağ değerlerine göre Japon kadını, eşine canıyla bağlıdır; kocası onun üzerinde sonsuz bir hak silsilesiyle iktidar kuruyordur. Dolayısıyla, Bayan İkuko’nun tutumunun bir tür direniş değil, görülmeye karşı bir direnç içerdiğini söylemek yeterli görünüyor.

Bayan İkuko’nun kocasıysa, tam tersine, eşini görmek için yanıp tutuşuyordur. Karısının bedenini görme alanına yerleştirebilmek için bulduğu ilk fırsatı kullanır ve kızının eş adayı Kimura’ya, eşinin duyduğu zaafı kullanarak bir alkol partisi düzenler ve sonrasında, ağır alkol etkisi altında bulunan eşini, yatak odasında sonsuzca bir rahatlıkla izleme fırsatına kavuşur. Elbette Bayan İkuko’nun kocası için mesele bundan ibaret değildir; ancak şimdilik eşini izleme saplantısı üzerinde durmakta yarar var.

Buna geçmeden, deminki bahse ek, Bayan İkuko, iyi kötü durumun farkındadır ve özellikle aydınlatılmış yatak odalarında, kendinde değilken derinlemesine izlenmenin konusu yapıldığını pekala bilmektedir. Bu durum için yorumu şu olacaktır: “Üzerimdeki her şey çıkarılmış, çırılçıplak halde sırtüstü yatırılmış, başucu lambası ve floresan lambadan gelen ışığın oluşturduğu çemberin içerisinde savunmasız haldeydim.” Sayfa 35

Çember” ifadesi, elbette bir tutsaklığa işaret eder nitelikte. Görülmeye açıldığı-sunulduğu yer olarak ışık çemberi. Ek olarak “savunmasız” ifadesi de, sunumdaki nesnenin başkasının gözünün iktidarına ait olduğunun farkındalığına işaret eder nitelikte.

En temel durumlardan birisine götürüyor bu nokta bizi; güvenlik ve bunun ihlali. Bayan İkuko, sosyal konumuna uygun giysiler içinde, kültürün işleyen normlarına uygun yaşıyordur ve cinselliğini de ki güçlü bir arzuyla dolu bir kadındır, bu normlar çerçevesinde yaşamaktan yanadır. Elbette bu, kocasının arzularının tamamını karşılar nitelikte bir cinsel eylem zemini sunmaz; ancak İkuko açısından sürdürülebilir bir yaşantı olarak belirir. Ancak içkinin etkisi altında kendinde değilken, çıplak, yani sosyal donanımlardan-giysilerinden ve onların sağladığı korunma zırhından azade biçimde, üstüne aşırı ışık altında bir erkeğin görme arzusunu doyurmaya açılmak, bütünüyle güvenliksizdir. Bu, apaçık avlanabilir olmak durumudur. Korunmasız ve görme alanının tam ortasında.

Parantez açıp görme etkinliğinin temelinde bulunan pratik için düşünmek gerekirse; göz öncesi hücre grubu ışığa duyarlıdır. Böylece karanlık ve aydınlık bilgisi bedene iletilebilir artık. Bu, neden gereklidir? Elbette karanlıktaki avcıların hesap edilebilmesi ve beslenmenin sürdürülmesi için gerekli bir bilgiyi; hayati bir bilgiyi bedene iletmenin yolu olarak. İki, aydınlığın avantaj ve dezavantajlarının hesap edilebilmesine yardım sağlamak. Yani hayatta kalmayı sürdürmek; av olmamak ancak avlayabilmek.

Bedenin sürdürülebilir olması meselesi, canlılığın en temel, indirgenmiş gerçekliği olarak üzerimizde etkisini sonsuzca sürdürür. Bütün varlık formlarını aynı düzleme, canlılığı sürdürme düzlemine yerleştirerek, gören ve görülen meselesi, en temel güvenlik zeminini oluşturur. Elbette evli iki insan için mesele daha karmaşık, dolayımlı olmalıdır. Bedensel formun sürdürülürlüğünden şüphe duyacağı bir konumda bulunmuyor İkuko. Yine de işliyor; kendini “savunmasız” hissetmesini başka biçimde yorumlamak pek güç. Bu bize şunu veriyor; kültürel olarak kodlanmış beden ve eylemlerinin de dibinde, bedene yönelik sürdürülebilirlik bulunuyor; üstüne, bunu olabildiğince sosyal kabul çerçevesine yerleştirmek ve kültürün kodlamadığı hazlar da dahil olmak üzere, bedeni iyileştirici, tatmine boğan eylemlerle eylemek. Seks, haz, onay, içselliğin tatmini ki içsellik, bedenin iç yaşantısından ibarettir.

Bayan İkuko’nun kocası, eşini alkolle etkileyip yatak odasının alanı içinde izlemekle yetinmez, bu bedeni, kendisini tahrik eden ve erotik arzusunu kamçılayan eşinin bedenini, başkasına da göstermek arzusundadır.

Elbette kimse “masum” değildir bu ilişkiler bağlamında. Nitekim Kimura, Bayan İkuko’nun kocası tarafından izlenmesine hizmet ettiğini şu alkol buluşmalarının, pekala da biliyordur. Böylece, bu alana kendisi de katılmak için önce bilgi sunar; polaroid makine bulabilecektir. İkuko-koca, bunu talep eder doğal olarak. Ancak bir sorun vardır. Bu tip makineler yeterli netlik ve çözünürlükte fotoğraf çekemiyordur. Ayrıca, banyo işini kendi başına gören bir teknikle donanmıştır. İkuko-koca, makaralı bir makineye başvurur ve Kimura’dan, eşinin bu fotoğraflarını banyo etmek isteyip istemeyeceğini sorar. Apaçık, karısının bedeninin izlenmesini ister artık. “Başkalarının görmesi durumunda sıkıntı yaratacak fotoğraflar ve bizim evde karanlık oda olarak kullanılabilecek bir yer de yok. Senin oturduğun yerde bir karanlık oda ayarlayamaz mısın? Eh, fotoğrafları da görmüş olursun,” dedim. Sayfa 51

Mesele, Bayan İkuko’nun izlenmesidir. Dişi bedenin ele geçirilmezliği karşısında geliştirilen erkek hamleleri. Kimura, ortada ne döndüğünü bildiğini İkuko-koca’ya açıkladı ve İkuko-koca da Kimura’ya ödülünü sundu; Bayan İkuko’nun bedeni. Ancak bu durum, Bayan İkuko’nun pasif bir haz nesnesi olmasını koşullamıyor. Bu tasarımlar, sadece verili hal içindeki bilinçlerin ve arzularının işleyişini veriyor bize. Fakat bu noktayı aydınlatmak için kitabın bütününü okumak gerekecek.

** ** ** **

İkuko’nun kocası kendi tatmininin peşindedir; nitekim Kimura’nın İkuko’yla sınır noktalarda bir araya gelişleri-hatta kendi getirişleri, ikisinin temas edebileceği zeminler hazırlaması, amaçlılık içerir. İkuko’nun kocası, Kumira’nın eşiyle bir ilişkisi olması ihtimalini kıskançlıkla karşılıyordur. Ancak kıskandığı ölçüde de bu durumu tahrik edici bulur.

Başlangıçta, araya bir hayli mesafe koyarak, Kimura ile karımı karşılaştırmıştım. Fakat zamanla bu beni tahrik etmeye başlayıp da, daha sonra yetersiz kalmaya başlayınca, Kimura ile karım arasındaki mesafeyi de daralttım. O mesafe daraldıkça kıskançlığım aynı ölçüde artıyor, kıskançlığım arttıkça da zevk alıyor, nihai amacıma ulaşabiliyordum. Bunu karım da istiyor, ben de istiyorum ve durmak bilmiyorum.” Sayfa 75-76

Nihai amaç” üzerine düşünelim. İkuko’nun kocası, kendi saltık hazlarının tatminiyle ilgili en başından. İzleme arzusunu, eşini alkolle uyuşturarak ve bedenine el koyarak-gözüyle alarak tatmin etmenin yolunu buldu. Ancak istediği sadece eşini izlemek değil, onunla, coşkuyla sevişebilmek; bu noktada, ilerleyen yaşının getirdiği bedensel sınırları da hesaba katmak gerek. Bu durumda, aşırı bir tahrik mekanizması bulması gerekiyor. Bu noktada, kıskançlık denen afrodizyak devreye alınıyor. Eşini, Kimura’dan kıskanan İkuko’nun kocası, bunun tetikleyiciliğiyle güçlü cinsel tatminlere ulaşıyor.

Kıskanmak, elbette acı veren bir duygusal deneyimdir. Ancak etkisizliktense olumsuz etki altında bulunmak, elzemdir. Travma, yaşadığının delilidir. Acı çekmek keza öyle. Dolayısıyla, eşiyle erotik bir ilişkinin tasarımını kuran İkuko-koca, bunun yarattığı üzüntü üzerinden erotize oluyordur; arzulananın arzulanmasıdır söz konusu olan. Evinde, mazbut ve saklı bir yaşamı sürdüren bir kadına yönelik erotik arzu, kadın da bedenini saklamaktan yanaysa, giderek körleşir; bunu iki yöntemle aşıyor ve kendi erotik alanına yeni bir biçimde yerleştirmenin yolunu buluyor İkuko-koca. Alkol baygınlığı ve floresanlar, Kimura kıskançlığı ve çekicilik ki bu, eşinin, kızının eş adayı tarafından arzulanması, Kimura yakışıklığının ortağı olmayı, onun arzulaması ve arzulanmasının içine yerleşerek karısıyla yepyeni bir zeminde ilişki kurmanın imkanını açıyor. Eşinin Kimura’yı arzulaması, Kimura’nın eşini, bunda kıskanmakla işleyen bağın temelinde, kıskandığı Kimura’nın arzulanmasıyla arzulanmak ve tersi, durumunu doğuruyor. Üstüne, bu çekici acı, kırbaçlayan ve pratikte bu arzunun işlediği bedene yönelik “sahiplik”, seks yapabilme hakkı diyelim, kendisindedir. Bu yönetilebilirse eğer, epey avantajlı bir konum edinmek mümkündür. Karısının bedeni, Kimura’nın varlığından kaynaklanan gerilim, İkuko-koca’yı cinsel çekim ve hazla doldurmanın formülü olarak keşfedilip cinsellik alanına çekilir ya da sürülür.

Bu noktada, kıskançlığın şiddetinin artırılması da artık arzu alanının giderek daha daralması anlamına gelecek biçimde, önümüzdedir. Kıskanma zemini, daraltılıyor ve bu yoldan, arzunun alanının da sıkıştırılması, böylece etkisinin artırılması, giderek daha fazla haz, İkuko-koca tarafından hesap edilerek yaşantılanması için erotik alana dahil ediliyor.

Buna, alanın belirsizliği de katkıda bulunur görünüyor. Böylece, gerçekliğin ne olduğu ve nasıl işlediğinden çok, tasarımın ve hayal kurmanın etkisi çok daha fazla. Elbette bir gerekçeyle; İkuko, Kimura ile seks yaptı mı sorusu, İkuko’nun bunu yapmayacağına dair “naif” bir ön kabulün işlemesi, bu. Sürekli karısını bir başka erkekle hayal ederek bundan acı duyan, bunu zihni bir realite olarak kavrayan, acının ölçeğini bunun zihni realite içinde olduğunu varsayarak belirleyen, fakat nihai planda, bu tasarımın dışında bulunduğunda ise bunu mümkün bulmayarak yatışan bir yapı bu. “Kendi kendime, şu şöyle olmuştur, bu böyle olmuştur, diye çok farklı senaryoları aklıma getirerek kıskançlığa ve öfkeye kapıldıkça, müthiş tahrik oluyordum. Gerçekleri öğrendiğim anda bu zevk sona erecek.” Sayfa 65.

Geçiş, süreklidir. Bu, sadece bulunduğu konumdan birtakım tasarımlar üreten bir zihin-beden faaliyeti olmaktan ziyade, başka zihin-bedenlerle pozisyon edinmek, başka bedenlere ve etkinliklerine sıçramak, kendilikten çıkış, erotik olanın yeni-içine yerleşmek, orada kalamasa bile varlığın sonsuzluk alanına doğru açılmasını yaşantılamak gibi bambaşka derinlikte anlamlar içerir. Yine İkuko’nun alkolle uyuşmuş uykusunda, onunla seks yaparkenki yaşantısına bakmak, aydınlatıcı olacak bu bağlamda.

Kendimin ben mi, yoksa Kimura mı olduğunu bile ayrımsayamaz haldeydim…” sayfa 65

Böylelikle İkuko, İkuko-koca’yı ve Kimura’yı bedenine alan, onları İkuko-koca üzerinden bir araya getiren sonsuz bir dişi-alıcı olarak ikisini de kendi erotik gövdesine yerleştiriyor.

Bunu takip edelim; Kimura ve İkuko buluşmuşlardır ve birliktedirler: “Kimura-san, Bayan İkuko, aklınıza takılan bir şey mi var, diye sordu… Hayır, yok dediysem de, o an kocamın yüzü gözlerimin önünde belirip kayboluverdi… Farkındayım, kocanı düşünüyorsun, dedi Kimura. Nedendir bilmem, ben de onu düşünmeden edemiyorum.” Sayfa 100

Bu noktada, dikkatlice kullanarak bu kavramı, bu ilişki ağının “merkezi-özne”sinin İkuko-koca olduğu ileri sürülebilir görünüyor. Bütün bu bağlamları ören ve hazzının peşinde kıskanma oyununu mümkün kılan, kendi arzusunu diğerlerine aktaran, onların zihni pozisyonlarını belirleyen, onların zihinlerinde de işleyen, kendisi orada yokken bile İkuko ve Kimura cinsel eylemini işgal eden, onların hazzına ortak olan, bu yoldan kendini başkalarının zihninde çoğaltan İkuko-koca.

Yine, bu savı destekleyecek ve derinleştirecek bir alıntıya başvurulabilir; İkuko konuşuyordur: “Kimura-san, şöyle düşünemez misiniz acaba? Kocamla sizin aslında tek bir insan olduğunuzu, aslında onun iç dünyasında sizin de var olduğunuzu, iki ayrı insan olsanız da aslında aynı vücutta olduğunuzu…” sayfa 74

İkuko-zihin, Kimura ve kocasını tek bir bedende kavrıyor. Bu, şunun için ilginç: İkuko-koca’nın arzusunun harekete geçirdiği İkuko-Kimura birleşmesi, başlatıcı arzunun etkisiyle mümkün olmuştu ve bu, artık tutkal mahiyetinde bir etkide bulunuyor; Kimura öte yandan koca, kocanın eksiklerinin tamamlanması için kullanılan vekil beden bir yandan. Kocasında bulunmayan Batılılığı içeriyor, çekiciliği içeriyor, yine de kocasını içererek, toplumsal ahlak kodları karşısında İkuko’yu savunuyor bu durum. Arzuladığı Kimura ve arzuyu doğuran-ahlaki koca. İkuko, bu yoldan kendine hazları için yaşama ve ahlakı için onaylanma imkanı üretiyor.

Bayan İkuko için toplumsal-ahlaki onay önemlidir; bunu ikiyüzlü bulabiliriz, ancak 60’ların Japon toplumunun halen süren kapalılığını göz önünde tutmakta yarar var kanımca. Okuyalım: “Feodal dönemde olsaydık, kadının canı kocasının canına bağlı olduğuna göre, sefilce de olsa, onun söylediklerini harfiyen yerine getirirdim. Zaten bunu yapmam bir zorunluluk olurdu. Hele bir de kocam, o çılgınca eğlencesiyle tahrik olmadıkça beni tatmin edemiyorsa, üzerime düşeni yapmam gerekir. Yalnızca bir görevi yerine getiriyor değilim. İlk bakışta namuslu ve uysal bir eş olmanın karşılığı olarak o sınırsız şehvetim fazlasıyla doyuruluyor.” Sayfa 55.

Böylece anlıyoruz; Bayan İkuko kendi şehvetini doyurmanın yolunu, eski değerlere bağlılık üzerinden toplumsal kodların onayına sunuyor ve buradan aldığı olumlu yanıtı-kocasına sonsuz bağlılığı kullanarak kendi arzusunun doyumu için zemin buluyor. Çıplak ve saltık manada istemek ve almak, talep etmek ve yaşamak söz konusu değil. Anlaşılmaz da değil bu durum.

*** *** *** ***

Böylece iki ana hat beliriyor metinde; görmenin erotizmi ve arzunun başkalarında başlatılabilirliği-sıçraması-bulaşması-vücut bulmak için başka zihin-bedenleri mümkün bulması-sürekli yer değiştirmesi, girdiği yeni zihnin ihtiyaçlarıyla birlikte yeni şeklini alarak sürekli kendini yeniden ve başka zeminlerde üretmesi.

Bu gerilimli erotik eylemleri sürdürmek için gereken bedensel kudret İkuko-koca’da bulunmuyor. Bu yüzden sürekli tıbbi destek almayı sürdürüyor ve bunu artırıyor da. Öyle ki, sonunda bedeni bir yıkıma sürüklenecek ve ağır bir krizle İkuko-koca, yatağa mahkum olacak, bütün bedensel aktivitelerden soyunacaktır. Ancak bu noktada şu eklenirse İkuko-koca’nın erotik yaşantısının derinliği anlaşılabilir; hastalanarak yatağa bağlanmasından sonra İkuko, eşiyle ilgilenmektedir. Eşinin ilk anladığı sözleriyse şunlar: “En baştan beri Bi-f-te-k diyordu…. Günnüü, günnüü, diyordu.” Sayfa 116-117

Kitabın yapısını bilenler için bu Günnü’lerin günlük anlamına geldiği açıktır; okumayanlar için kısa açıklama şu olmalıdır; İkuko koca ve İkuko, iki yandan erotik iç yaşantılarının günlüğünü tutarlar. Ancak her ikisi de birbirinin günlüğünü okuyorlar ve bu durumu da biliyorlardır. Bu, sonsuz bir diplomatik alanı tetikler. Kimin doğru, kimin sahte günlük tuttuğunu, kendilerini mi açıkladıklarını, yoksa birbirlerini mi manipüle ettikleri net değildir. Ancak günlük, bütün bu erotik akışların yönetilme yeridir ikisi için de; bazen kaçınarak ve gizlenerek, bazen manipüle aracı olarak ve bazen de kendini en derin biçimde anlamanın ve açıklamanın. Dolayısıyla günlük, yaşama yeniden döndüğünde İkuko-koca’nın ilk sözüdür. Erotizminin bedenselliğinin ötesinde varlığa gelme biçimidir; kendisini anladığı yerdir.

İkinci kelime ise basit; biftek’ten bahsediyor. Bilinen en güçlü besin olarak et. Hem zihni faaliyetlerine geri dönmek hem erotik faaliyetlerine geri dönmek içindir bu. İyileşmek ve yeniden yaşamak istiyorsa, etle beslenecektir. Gövdesini yeniden ayaklandırmak ve zihnini yeniden bu karmaşık erotik akışların “özne”si haline getirmek istiyordur.

Görmenin büyük erotizmasıyla ve buna kapılmış İkuko-koca’nın Bayan İkuko’yu alkolle uyuşturup bedenini görme alanına taşımasıyla başlamıştık. Neredeyse ölü izler gibi, bütünüyle bedenin ele geçirildiği bu erotik partilerin floresan ışıkların altında gerçekleştirilmesine tanık olmuştuk. Ve bedenin fotoğrafla görüntüsünün kopyalanarak başka gözlere açıldığına da. Bayan İkuko’nun günlüğünden anlıyoruz ki kadın, eşinin giderek yıkılan bedenini sürekli tahrik ederek ve sağlığını tehlikeye atmasına yol açan cinsel güç artırıcı birtakım ilaçları kullanmasını öngörmüştür. Ölümünün örtülü müsebbibi bizzat kendisidir. Nihai planda İkuko-koca, yeni bir krizle ölür. Ve gerçekten Bayan İkuko’nun sonsuz görme kuvvetiyle sarmalanacaktır. “Dahası, olasılıkla uyurken, hiçbir sıkıntı çekmeden öldüğünü tahmin etmek de güç değil. Korkak insanların korkularıyla mücadele ederek derin bir uçurumun dibine bakmaya çalışmaları gibi o ‘gözlüksüz surat’a bir süre nefesim kesilmiş halde bakakaldım.” 128-129. Sayfa.

İkuko-koca “özne”, karısına ölü bir bedenin sonsuz durağanlığı içinde bakma arzusundaydı fakat nihayet Bayan İkuko, kocasının gerçekten de ölmüş bedenini izliyor. Yorumlamaktan kaçınmalı çünkü apaçık.

Pozisyonlar açıklandı, sonuçlara varıldı. Ancak Toşiko dışında; Toşiko, Kimura’nın evlenmek arzusunda olduğu, Bayan İkuko ve İkuko-koca’nın kızı. Arzularını apaçık sezemediğimiz, davranışlarına belirgin anlamlar yükleyemediğimiz genç kadının etkinliklerini ve etkilerini tartışmaya açmak gerekli görünüyor.

Toşiko, damat adayı Kimura’nın evinde, annesinin çıplak fotoğraflarını, tam da kendisinin kullanacağı düşünülen bir kitabın arasında, “kazara” bulmuştur. Nişanlısının kütüphanesinde annesinin çıplak fotoğraflarını bulması, ilkten bununla ilgili annesini uyarmasına yol açar. Ancak içerik ortadadır ve Toşiko akıllı bir genç kadındır. Ancak Anne İkuko, kocasının bedeni üzerinde hakları olduğundan dem vurarak birtakım savunma hatları oluşturmaya çalışacaktır. Örtülü bir çekişmeyi de sezeriz; “Nedendir bilmem, onu kızdırmak keyifli olmaya başlamıştı ve hafiften heyecanlanmıştım”. Sayfa 61

Akla, olsa olsa şu geliyor; Bayan İkuko, kızının evlilik adayını baştan çıkarmanın eşiğindedir ve bunu erotik buluyordur. Bu durumda, kızına apaçık bir üstünlük kurmuş bulunuyordur ve kızı, kendisinden çok daha genç bir dişidir.

Toşiko, epey saldırgan bir hamle yapar ve annesiyle Kimura’yı bir içkili yemek toplantısında bir araya getirir ve bir vesileyle onları yalnız bırakır. Durumu, eve dönerek babasına haber verecektir. Gece, Toşiko’nun arzu ettiği biçimde bir rezaletle sonuçlanmaktansa, erotik bir içeriğe varır. Ancak Toşiko tutumunu sürdürecektir. Başka bir gün: “Ne annemle ne de Kimura-san’la görüşebiliyorum. Nereye gidiyorlar acaba? dedi, başını yana eğerek. Onun bu halinden, onun da işin içerisinde olduğunu çıkarsamak o kadar da zor değil.” Sayfa 80

İkuko-koca’nın durumu kavrayışı örtük, Toşiko’nun pozisyonunu anlamaktan uzak olmalı. Onun pozisyonunu annesinin tuttuğu günlükten takip edebiliyoruz bir parça ki tamamını değil. “O dışarıya belli etmese bile, Kimura’yı içten içe sevdiğini ve bu yüzden de ‘bana düşmanlık beslediğini’ anlamıştım… Toşiko beni kıskandığı gibi, içten içe ben de Toşiko’yu şiddetle kıskanıyordum.” Sayfa 138-139

Bu noktaya kadar iyi kötü tutamaklar beliriyor; Toşiko ve İkuko birbirinin rakibi. Kimura üzerinde duygusal ve erotik birtakım tasarrufları var. Ancak İkuko-koca, karısını kıskanmak-sunmak için bir erkeğe ihtiyaç duyarak İkuko’yu arzusunun nesnesi olarak konumladı ve Bayan İkuko’ya, Kimura üzerinde etkinlik kurması bakımından önemli bir üstünlük sağladı. İkuko-koca’nın eşine yönelik “aşırı” arzularının bir sonucu olarak Toşiko, gençliğinin avantajlarına rağmen baştan oyundan çıkartılmıştı ve bununla baş etmenin yollarını, annesi ve babasının ilişkilerinin görünen yüzeyini tahrip etmekle meşgul olarak gidermeye çalıştı; başarılı olduğu ileri sürülemez.

Şu ünlü İkuko-koca, eşi ve Kimura arasında, kendi arzularını besleyecek birkaç iç hat inşa etmeyi başardı. Peki, Toşiko nerede bulunuyor; etken bir figür mü? Belki.

Babanın durumunu açıklayan kısa bir parça: “Zaten o ikisini, dışarıdan gizli ilişki olarak görülebilecek bir noktaya kadar sürükledim. Şu an bile karıma güveniyorum, ona inanıyorum. Acaba, onun iffetine leke sürülmeden, şu an olduğundan daha fazla yakınlaşmaları için bir yol var mı? Hep bunu düşünüyorum ama onların da bunu düşünmeleri gerek. Onlar derken, Toşiko’yu da dahil ediyorum… dördümüz de aynı noktada birleşmiş haldeyiz” sayfa 76

Kızı Toşiko’nun da erotik oyunlarına dahil olduğunun bir delili mi bu ifade? Yine, belki. Erotik ilişkileri yöneten arzu ve toplumsal ilişki ve bağlamlarda bir etkisi bulunduğunun açık kabulü belki sadece. Bir ensest arzu imasında bulunmaksızın metin, Toşiko’yu ilişkilerin bağlamına yerleştiriyor demekle yetinmek gerek; anne kız çekişmesinin erotik içeriğini göz önünde tutarak elbette.

Ve bütün bunlar bir yana, burada nihai kaybedeni belirlemenin zamanı geldi kanımca; final cümleleri durumu açıklıyor; iyi ki: “Nihayetinde ben ölen kocası için her şeyi yapmış bir kadınım. Kocamın kendi dilediği gibi, mutlu bir yaşam sürdüğünü de söyleyebilirim sanırım. Toşiko ve Kimura hakkında da… Kimura’yla buluşmak için kullandığımız Osaka’daki evi, ‘İyi bir yer yok mu, diye Kimura-san sorunca, Toşiko, o işlerden anlayan bir arkadaşına sormuş ve bulmuştu. Fakat gerçek bundan mı ibaret acaba? Acaba Toşiko da birileriyle o evi kullanmış ve hala kullanmaya devam etmekte midir? Kimura’nın planlarına göre, uygun zamanı bekleyip Toşiko’yla evlenecekler ve üçümüz bu evde yaşayacağız. Toşiko insanların kötü gözle bakmamaları için annesinin mutluluğu adına kendini feda etmiş olacak. Plan böyle ama…” sayfa 143

Arzular açıklandı. Çıkarlar ortaya serildi. Ne söylenebilir? Ahlakçı görünmesi pahasına; Toplum-oluş’u mümkün kılan yüce ikiyüzlülük’ten başka!

 

 

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl