Binlerce kök salarak
kavramak hayatı derinden-
ve ortasından geçerek acının
olgunlaşmak hayatın ta ötesinde,
ta ötesinde zamanın! – Rilke –
Şahin Demir’in resimleriyle ilk olarak bir karma sergide işçiler serisinden devasa bir eserini gördüğümde tanıştım. O dönem Şahin Demir için yazdığım yazıda Demir’in bu serisinin beni 19.yüzyıl realizmine ve ressam Courbet’ye kadar götürdüğünden bahsetmiştim. Sanatçının bu serisinde inşaatlarda çalışan işçiler Courbet’nin Taş Kıranları’nda olduğu gibi izleyicisi ile temassız, günün olağan akışı içerisinde çalışmalarını bitirmek ister gibi izleyenden habersizdiler. O zamandan beri Şahin Demir’in resimlerini, gelişimini, resimlerindeki dönüşümleri yakın takibe aldım. Günümüzde çoğu genç sanatçıda var olan popüler olma kaygısı ve bunun beraberinde getirdiği eserlerinde dekoratif olmaya yönelim gibi yan etkilerinden çağdaşlarına göre sıyrılmış olan bu genç sanatçının idealist çalışma şekli ve resimlerinin konuları beni hep çok etkiledi.
Şahin Demir, işçiler sonrası, kadınları resimlerinin öznesi yaptığı döneme geçerek daha sonra gözlemlediğim üzere yavaş yavaş kadından da uzaklaşıp doğaya dönüşü ile izleyicilerine salt resimleri ile tüm ruhsal değişimlerini, odak noktalarını, gelişimlerini takip etme fırsatı veriyor. Sanatçının bu sıralar Ankara CerModern Hub Art Space’de devam eden sergisi “Dokudan” da sanatçının gelişiminin ulaştığı en güncel noktayı sanatseverler ile buluşturuyor.
Sanatçının özellikle bu sergisinde izlenimcilikten beslenerek yaptığı çıkışı ile eserlerinde portreden tamamen bir kopuş olmasa da onun doğaya artık biraz daha fazla döndüğünü görmek mümkün. Özellikle hala güçlü olan pentürleri doğa dokusunun tüm detaylarını izleyiciye hissettiriyor. Portreleri ise bu doğa ile bütünleşmiş ve iç içe geçmiş durumda, çünkü doğa insanın tabiatıdır. Ancak Şahin Demir’in portrelerinde başka bir şey daha göze çarpıyor. Sanatçının yeni serisinde yer alan bazı portreleri izleyiciye bir ikonaya bakıyor hissi veriyor. Bir azize sanki yüzyıllar öncesi Hıristiyan kiliselerinin duvarından çıkıp en modern haliyle Demir’in tuvallerine yerleşmiş.
Şahin Demir resimleriyle izleyicilerini çağlar arası bir yolculuğa çıkarıyor. Orada Erken Dönem Hristiyan ikonalarına da rastlamak mümkün, on dokuzuncu yüzyılın modern akımlarına da, çağımızın tükenmişliğine de..
Bana kalırsa bir sanatçı için sanat tarihinin kendisine getirdiklerine saygı duyarak bunu yaşadığı çağda bir adım ileriye götürebilme çabası oldukça kıymetlidir. Bu sebeple Şahin Demir’i de çağdaşları içerisinde bunu layığıyla yapmaya çalışan sayılı genç sanatçılardan birisi olarak görüyorum. Onun resimleri, sizi sanat tarihinde her seferinde başka bir referans noktasına götürmeyi başarıyor. Üstelik bunu güncele de sadık kalmayı başararak yapıyor. Şahin Demir’in Dokudan sergisini görmek için son günler, bir bakın derim.
Eser Fotoğrafları : Şahin Demir’in 6 Şubat – 4 Mart “Dokudan” sergisi kataloğundan