Martin Bernal, üç ciltlik eseri “Black Athena” ile Batı medeniyetinin Afrika ve Semitik soyunun, dönemin ırkçı anlayışına saplanmış 18. ve 19. yüzyıl tarihçileri tarafından Antik Yunan’ın kayıtlarından temizlendiğini savunarak akademik bir tartışmayı ateşledi.

1957 yılında King’s College, Cambridge’den mezun olan Bernal, 1960’da Pekin Üniversitesi’nden Çin dili diploması aldı ve 1963’te Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de ve 1964’te Harvard’da yüksek lisans yaptı. 1966 yılında Cambridge’de Oryantal çalışmalar alanında doktorasını tamamladı ve Cornell tarafından işe alınana kadar Cambridge’de çalıştı. 1957 yılında King’s College, Cambridge’den mezun olan Bernal, 1960’da Pekin Üniversitesi’nden Çin dili diploması aldı ve 1963’te Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de ve 1964’te Harvard’da yüksek lisans yaptı. 1966 yılında Cambridge’de Oryantal çalışmalar alanında doktorasını tamamladı ve Cornell tarafından işe alınana kadar Cambridge’de çalıştı. Bernal 76 yaşında, 9 Haziran’da Cambridge-İngiltere’de hayatını kaybetti. Bir konuşmasında Babam bir komünistti ve gayrimeşru bir çocuktum, babam radikal olduğu için, benim de hep öyle olmam beklendi.” demişti. Büyükbabası Alan Gardiner seçkin bir Mısır bilimciydi.

Black Athena”, 1980’lerde ve 90’larda Amerikan kampüslerinde kültürel çeşitlilik üzerinden çoktandır patlak vermiş olan savaşta yeni bir cephe açtı. 1987 yılında -Allan Bloom’un akademik kanonu çeşitlendirme çabalarına saldırı niteliğindeki “The Closing of the American Mind”ı ile aynı yıl- yayınlanan ilk cilt, Bernal’ı muhafazakar akademisyenler arasında en nefret edilen kişi, Afrika-merkezciler arasında bir kahraman yaptı. Aynı zamanda Batı kültürünün temel fikirlerinin nasıl öğretileceğine dair düzinelerce -zaman zaman kısırlaşan- akademik tartışmanın odağı haline getirdi.

1972’den 2001’e kadar Cornell’de Çin’in politik tarihi üzerine ders veren Bernal, çalışmalarının ne anlama gelmediğini açıklayan bu panellere oldukça zaman harcadı. Bazı basın yayın organlarının tezi hakkındaki yorumlarının aksine, Yunan kültürünün kökeninin Afrika’ya dayandığını iddia etmedi. Sadece Yunan kültürünün Afrika’ya çok şey borçlu olduğunu ve Orta Doğu’nun tarihin derinliklerinde kaybolduğunu öne sürdü.

Tezi şu şekildeydi: Yüzyıllar boyunca Avrupalı klasik Yunan tarihçileri, Platon, Herodot ve Eshilos’un öne sürdüğü, Yunan’ın Mısırlı ve Semitik (ya da Fenikeli) atalarına çok şey borçlu olduğunu kabul eden köken anlatısına sıkı sıkıya bağlı kalmışlardı.

Ancak Bernal, 19. yüzyılda, Avrupa’da milliyetçilik ve sömürgeciliğin yanı sıra, ırkçılık ve anti-Semitizm’in gergin yükselişi ile birlikte, tarihçilerin Mısırlıları ve Fenikelileri tarihin dışında bıraktıklarını öne sürdü.

Bernal, tersten tarih teorisini formüle etmek için, “The Afroasiatic Roots of Classical Civilization: The Fabrication of Ancient Greece — 1785-1985, Klasik Medeniyetin Afroasiatik Kökenleri: Antik Yunan’ın Ortaya Çıkışı: 1785-1985” isimli iki sert alt başlığı bulunan “Black Athena”nın ilk cildinde, -tüm bu alanlarda uzmanlık iddiasında bulunmamış olmakla beraber- Klasik Yunan edebiyatı, mitoloji, arkeoloji, dilbilim, sosyoloji, fikirler tarihi ve eski İbranice metinler arasında gezindi.

Eserinin giriş bölümünde, bilimsel amacının insanlara kendisinin sahip olduğundan çok daha nitelikli, yeni araştırma alanları açmak olduğunu belirtiyor ve ekliyordu: “Black Athena’nın siyasal amacı, şüphesiz, Avrupa’nın kültürel kibrini azaltmaktır.”

1991’de “Black Athena 2: The Archaeological and Documentary Evidence-Black Athena 2: Arkeolojik ve Belgesel Bulgu”yu yayınladı ve 2006’da onu “Black Athena 3: Linguistik Evidence-Black Athena 3: Dilbilimsel Bulgu” izledi.

2001’de yayınlanan “Black Athena Writes Back” adlı başka bir kitap da, 1996’da “Black Athena Revisited” ile bir seri anti-tez yayınlaması korkusuna kapılmış olan eleştirmenlere cevap niteliğinde oldu.

Bir eleştirmen, Bay Bernal’ın tezini “tamamlanmamış okumalardan kaynaklanan bir kafa karışıklığının” kanıtı olarak gösterip alaya aldı. Bazıları daha uzlaşmacıydı. İngiliz Mısır uzmanı J. Ray, “Bay Bernal ile aynı fikirde olmak mümkün olmayabilir, ancak kendisi ile zaman geçirmemek bir kayıp olur,” diye yazdı.

California Eyalet Üniversitesi, Los Angeles’da Antik Yunan Tarihi onursal profesörü olan Stanley Burstein, Bernal’ın tarih yazımının -Antik Yunan’da tarih yazımı tarihinin- kusurlu fakat değerli olduğunu belirtmişti. Bir telefon röportajında, “Yunanistan’ın Mısır ve Fenikelilerden derinden etkilendiğinin veya 19. yüzyıl tarihinin çok fazla ırkçı önyargı içerdiğinin dile getirilmesi bir zorunluluk değildi,” dedi. “Fakat daha önce hiç kimse, bütün bunları bu şekilde bir araya getirip söylemedi”.

Profesör Burstein, Bernal’ın kitaplarındaki belirli ifadelerin çoğu kez tartışmalı olduğunu belirtmekle birlikte, “Yunan medeniyetinin kökeni sorununu masaya yatırmayı başardı” diye eklemişti..

Çeviren: Nesli Türk

Bu yazı 2013 yılında Bernal’in ölümü dolayısıyla yazılmıştır.