Ana Sayfa Kritik NURİ İYEM RESİM ÖDÜLÜ ÜZERİNE BİR ELEŞTİRİ

NURİ İYEM RESİM ÖDÜLÜ ÜZERİNE BİR ELEŞTİRİ

NURİ İYEM RESİM ÖDÜLÜ ÜZERİNE BİR ELEŞTİRİ

Nuri İyem Resim Ödülü 2022 sonuçları açıklandı ve Nuri İyem Resim Ödülü 2022 İbrahim Özsözgün’e, Evin İyem Özel Ödülü Elif Akçay’a ve Jüri Özel Ödülü de Zeynep Can’a verildi.

Eserleri sergilenecek sanatçılar: Ali Demirci, Ali Duman, Deniz Bayav, Didem Birkon, Eda Ege, Elif Akçay, Ferhat Yüksekbağ, Hilal Koçak, Hüseyin Çubuk, İbrahim Özsözgün, İlkay Günerli, Lale Yılmaz, Mehmet Tevfik Utku, Münevver Tuğçe Şahin, Numan Seven, Özgür Gündüz, Rumeysa Korkmaz, Sedat Baki, Serap Işık, Sevinç Çiftçi, T. Baran Kamiloğlu, Tansu Kırcı, Yüsra Dirik, Zeynep Can, Zeynep Merve Çiçek.

2022 yılı seçici kurulunda Dr. Öğr. Üyesi Fırat Arapoğlu, Gamze Büyükkuşoğlu, Cansen Ercan, Mehmet Güreli, Ümit İyem, Prof. Dr. Erhan Karaesmen, Temür Köran, Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu ve Feyyaz Yaman bulunuyor.

Sanatçılar ilk olarak 5 – 15 Mayıs 2022 tarihlerinde www.evin-art.com web adresinde yer alan başvuru formunu çevrimiçi olarak eksiksiz doldurdular ve ardından açıklanan listede yer alan katılımcıların Evin Sanat Galerisi adresine teslim ettikleri çalışmaları yukarıdaki jürinin fiziki değerlendirmesine tabi tutuldu.

Buraya kadar olan bilgilerden işlerin seyrinde ve normal devam ettiği düşünülebilir. Oysa Zeynep Can’a verilen Nuri İyem Resim Ödülü 2022 Jüri Özel Ödülüne yoğunlaşınca görünenden başka bir durum olduğu ortaya çıkmaktadır.

Jüri Özel Ödülü:

Jüri Özel Ödülü; genellikle sıralamaya giremeyen, ama bir şekilde ödül verilmesinde zorunluluk olan (sponsor desteği, elemelerde ikilemde kalındığında karşı tarafa haksızlık yaptığını düşündüğünde, küçük bir destekle gelecekte çok iyi olması i bir çeşit şet şutları yumuşatıp başka yere göndermek için, siz bu alternatifleri olumlu veya olumsuz artırabilirsiniz.) durumlarda verilir. İstisnai durumlarda bu ödül; o kadar büyük rakipler arasında sivrilebilme gücüne sahip gelecek vadeden genç yetenekleri teşvik için verilir.

Tüm negatif unsurları bir tarafa bırakarak Zeynep Can’ı büyük rakipler arasında sivrilebilme gücüne sahip genç yetenek kabul ederek değerlendirmeyi buradan başlatalım. Zeynep Can hakkında(Sanat Eğitimi vb.) internet taramasında detaylı bilgiye rastlanılmamaktadır. Zeynep Can (Kocaeli / 1998) Dokuz Eylül Üniversitesi / Resim Bölümü öğrencisidir. Zeynep Can’ı adı ve çalışmaları ile ilk defa BASE etkinliklerinde karşılaştık.

Zeynep Can’ın çalışmaları; bırakın güzel sanatlar fakültelerindeki temel eğitimde verilen uygulamalı öğrenim derslerini, sanat liselerindeki eğitimlerde bile çok kolay karşılaşacağımız sıradan ödev ve alıştırmalardır. Bu çalışmalar; mimarı ve içmimarlık dallarında öğrencinin mekân kavramını kavrayıp kâğıt üzerinde yaratması için uygulamalı olarak öğretilir. Başka bir deyişle; temel eğitim dalında verilen derslerde öğrencilerin öğrenmek amacıyla yaptığı çalışmalardır. Resim, grafik ve hatta Reklam grafiğinde başka dokulara daha önem verilir ki; bunların hiç biri Zeynep Can resminde şu an için bulunmaktadır.

 

Zeynep Can’ın sosyal medya hesabını inceledim, ama bu genç sanatçının resim öğreniminde ilk dönem derslerde renk öğreniminde ve mekân yaratmakta istenilenden farklı bir özel durum göremedim. Jüri nasıl olmuşta birlikte karar vererek jüri özel ödülü verdiğini bilmekte yarar var. Bu yaklaşımda nereden yola çıkılmıştır? Sanat tarihi, sanat akımlarına bir katkı mı? Genç sanatçı özel yeteneği ile bir yenilik mi ortaya koydu? Yenilik değil, eksik bir tekrarlamadır. Bir arayış desek; o ortada bile yok! Sanat eserinin gücü ebatlıyla doğru orantılı

Bu tür temel eğitimden çıkıp önemli arayışlarla sanat tarihinde bir yere ulaşılan sanatçıların resimlerine bakalım. Rus Konstrüktivizmler bunu 1920 lerde yaptı. Avrupa´da daha çok Hollandalı sanatçılarda 1945 sonrası daha da basitleştirildi Jan Keteleer, Piet Mondrian güzel örnekleri. Macar sanatçı, Victor Vasarely bütün yönlerini denemiş ve o kadar detaylara girmiştir ki; bu genç Türk sanatının bugün bunu gerçekleştirebileceğini çalışmalarında görmek güçtür.

Benzerlerinden Pinterest’te de vardır. Düşüncesiyle küçük bir araştırma yaptım. Sonuçtan bazı örnekler aşağıdadır.

Nedense jürinin özel ödül verdiği genç Zeynep Can ise Pinterest’teki beğeni klasmanına bile giremiyor. Konu beğeni sayısı değil sanat diyenler, Zeynep Can’ın Jüri Özel Ödülü alan çalışmasına tekrar tekrar baksınlar. Diğer taraftan; Pinterest’te yapılacak küçük bir araştırmada bu özellikte benzer milyonlarca fotoğraf bulmak mümkündür.

Zeynep Can’ın çalışması sadece göz oyunları ile daha kolay çözülecek bölümler olmakla beraber biraz ben de yaptım gibi olmuş. İşin başka bir ilginç tarafı da; bu genç sanatçının çok sayıda benzer dijital işlerini de sosyal medya hesabında paylaşmış olmasıdır.

Konu jürinin dikkatinden kaçtı desem, jüri kendi yetkisini kullanarak “Jüri Özel Ödülü” vermiş. Jüri özel ödül vermeden önce kırk kere düşünür, bir kere kara verir. Bu defa tam tersi olmuş! Jüri güzel sanat öğrencisine mi, yoksa bir mimarlık öğrencisinin dijital çalışmalarına mı büyük ödül vermiş?

Buradan şu sonuç çıkabilir; Zeynep Can’a gelene kadar Zeynep Can niteliğinde bir tek yarışmacının eseri yoktu. Bu nedenle jüri özel ödülü vermek zorundaydı da jüri Zeynep Can’ı seçmek zorunda mı kaldı? Sergileme ödülü alanlar listesine bakınca ne demek istediğimi çok kolay anlayabilirsiniz.

Eserleri sergilenecek sanatçılar: Ali Demirci, Ali Duman, Deniz Bayav, Didem Birkon, Eda Ege, Elif Akçay, Ferhat Yüksekbağ, Hilal Koçak, Hüseyin Çubuk, İbrahim Özsözgün, İlkay Günerli, Lale Yılmaz, Mehmet Tevfik Utku, Münevver Tuğçe Şahin, Numan Seven, Özgür Gündüz, Rumeysa Korkmaz, Sedat Baki, Serap Işık, Sevinç Çiftçi, T. Baran Kamiloğlu, Tansu Kırcı, Yüsra Dirik, Zeynep Can, Zeynep Merve Çiçek.

Jüri bu seçimi hangi düşünce ile yaptığını sanat dünyasıyla paylaşmalıdır. Yoksa bu ödül havada kalacaktır. Tespitlerimde hata varsa karşılıklı düşüncelerimizi paylaşmaya hazırım. Buna rağmen jüri “Ben seçtim, oldu, bitti. Bu konuda söylenecek bir şey yok ve konu kapanmıştır!” diyorsa da benim cephemde de bu aşamadan sonra yapacağım fazla bir şey bulunmamaktadır, ama sanat dünyası bu jüriyi hafıza kayıtlarına aldılar ve unutmayacaklar. Özellikle gençlerin çok uzun süre unutacaklarını sanmamaktayım.

2015 Nuri İyem Jüri Özel Ödülü:

2015 yılında düzenlenen 15. Nuri İyem Resim Ödülü Şule Acar aşağıdaki resimle kazandı. 2015. Yıl Ödül jüri üyelerinin isimlerine internetten ulaşmıyorum. 2016 jürisinden itibaren pek değişmeyen jürinin muhtemelen 2022 jürisinin ağırlıklı olduğu bir jüri olduğunu tahmin etmekteyim. Zeynep Can resmi ile yaptığım eleştirilerin aynısını Şule Acar için de yapmak mümkündür.

Bu jürinin temel tasarım dersi düzeyindeki çalışmalara ödül verme arzusunun temeli nedir? Genç sanatçı desteklenecekse, bu yolla olmaz.

 

Jüri:

Jüri özel ödülünü uygun bulan üyeler Dr. Öğr. Üyesi Fırat Arapoğlu, Gamze Büyükkuşoğlu, Cansen Ercan, Memet Güreli, Ümit İyem, Prof. Dr. Erhan Karaesmen, Temür Köran, Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu ve Feyyaz Yaman’dan oluşmaktadır.

Sanatın ve özellikle konumuz olan resim sanatının gelişme ve değerlendirilmesinde eleştirmenin önemine inanırım. Sanat eleştirmeni ve jüri de yer alması gereken donanımlı kişilerin iki ana kanaldan ilerleyerek yol alması gerektiği düşüncesindeyim. Birincisi sanat tarihi ve ikincisi de köklü bir sanat eğitiminden geçerek zaman içinde bunun üzerine her gün tekrar tekrar yeni bir şeyler koyabilenlerdir. Sadece bir sanat tarihi lisans, Y. Lisans ve hatta doktora mezunu olmak ve hatta hayatını sanatın bizzat uygulamasında kazanmış olmak o kişiye bir eleştirmen veya ciddi yarışmalarda jüri olmaya yetecek donanım sağlamaz. Tecrübe, hissetmek, görmek ve bağlantıları kurmak önemlidir.

“Bu iki kanal olmazsa olmaz veya sanat eleştirmeni veya çok ciddi yarışmalar için seçici kurul üyesi sadece buralardan çıkar.” Demek sanata ve insan yeteneğine karşı bir görüştür. İşte bu iki dal dışından gelip özel yetenekleri ile güçlü bir göz hafızası, sanat tarihi bilgisi ve sanat kuramı birikimi ile mevcudu analiz etme yeteneğine sahip kişiler değerlendirmeleri ile kendilerini ortaya koyabilmişse haklarıdır. Sadece isim olarak orada bulunuyorsa zarar sanata yazar. Diğer taraftan sadece konuya sadece bir noktadan ve güncelden yaklaşanın bu tür jürilerde bulunması hem o yarışmaya, katılanlara (ödül alan veya almayan) ve daha da çoğu sanata zarar verir.

  • Dr. Fırat Arapoğlu, Temür Köran, Cansen Ercan, Feyyaz Yaman ana damar,
  • Gamze Büyükkuşoğlu gibi koleksiyoner bir aile geleneğinden gelen pratik bakış,
  • Yukarıda saydığım ana damardan gelenlerin varlığının yanında uzun yıllardır galericilikte bulunan Ümit İyem (Aileyi temsilen),
  • Ana damar dışından gelmiş olmasına rağmen varlığı ile güç katan Mehmet Güreli,
  • Her ne kadar ödülü iptal edilen 37.DYO Resim Yarışmasında seçici kurul üyesi olmasına rağmen konuya duyarsız kalarak hak etmeyen bir yarışmacıya ödül verilmesini sağlayan Prof. Dr Burcu Pelvanoğlu (akademik eğitimi ile) ,

Varlıkları jüride birlikte düşünüldüğünde, bu jüri tarafından Jüri özel ödülünün Zeynep Can’ın temel sanat eğitimi düzeyindeki ders ödevine verilmiş olmasının mantığını anlamakta güçlük çekmekteyim. Dilerim; yarışma düzenleyicisi veya jüri adına birileri ya da her biri ayrı ayrı bu konuda bir açıklama yaparsa sanatseverler de konunun arka planını öğrenmiş olurlar.

“Siz jüri üyesi olsaydınız bunu çalışmaya jüri özel ödülü için olumlu oy verir miydiniz?” diye soran olursa cevabım “Kesinlikle hayır!” olacaktır.

Netice:

Resim eleştirmeni iddiasında olma ve seçici kurulda görev yapma; çok büyük unvanlara sahip olmayı değil, öncelikle sanat tarihi, sanat felsefesi, sanat kuramları estetik ve eleştiri kuramlarıyla güçlü bir görsel hafızaya ve geçmiş ile geleceğin bağlantısını kuracak zekâyla öncelikle etik çalışmayı ve ahlaklı olma donanımına sahip ana damarda olmayı gerektirir. Eleştirmenliğin önemine inanırım, ama sanat ve sanat içinde resim sanatı eleştirmeni olmak; genel eleştirmenlik yaklaşımı ile çözülemeyecek kadar güçlü sanat tarihi bilgisi ve görsel hafızayla yapılanmış bağlantıları yakalayıp bugüne linkler atabilecek bir ihtisaslaşmayı gerektirdiğini de bilirim Jüri üyeleri birer posta memuru gibi içi kapalı mektubu taşıyıp üzerinde yazılı adresteki sahibine getirmez. Eleştirmenler ve özellikle seçici kurul üyeleri zarfı açar ve o mektup için yeni bir mektup yazarak (gerekirse şerhle koyarak) sanatsevere iletir. Bu yarışmada olması gereken bu tarz çalışmayı önemsenmediği için “Jüri Özel Ödülü” kararında adil ve etik davranılmadığı düşüncesindeyim.

Sanatta bulunduğu konum nedeniyle gençler hak ettiğinden fazla değer verenler doğal denge ve gidişat bozmaktadır. Bu nedenle özellikle eleştirmen ve jüri konumunda bulunanların öncelikle büyük resmi görebilecek vizyona sahip olarak adil ve etik olmalarının esas olduğuna inanırım.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl