Hep geceye dümen kırdı ışık ve su yeşili
beni benden yollara uğurlayan kaderim
dalıp gittim alacasına
titreşen neonlar mı hayalet yıldızlarda
bilemedim
bilemezdim boşluğundan arda kalanın
yürek burkan bir inmenin böyle sunturlusunu
toprağım çekildi köklerim açıkta
sanki yüzlerce fener asılmış da dallarına
terk edilmiş bir ağaç gibiyim.
Güzel bir geceydi çok eski zamanda
geçti
hayatımdan yüzlerce sene
yörüngeye girdim de olay ufkunda
büsbütün yitirdim bağlarımı
o gün bugün herkes her şey yabancı bana
bir salaş meyhaneyi deniz kıyısında
tekinsiz kuytu sokakları
martıların acısını çığlık çığlık
hele onda teselli bulan insanlarımı
nasıl özledim.
Yani
bir tek sen değildin hasretim
bekledim ki bir suret düşsün göz erimine
şöyle efil efil sımsıcak bir şefkate benzesin
neden sonra bir bulut girdi aramıza
anılara bir nebula yanaştı
eskilerden bir düğüne benzettim onu
konfetiler kreponlar
koşuşturan çocuklar gibi şöyle
oysa aldı gitti bana ait her şeyi
bekledim.
işte böyleydi
asırlara bedel birkaç dakika
herkesin hepinizin hayatına
geri döndüm bekledim
yadırgandım
yabancıydım
utandım.
Kapak: Ferdinand Hodler